Anonim ve limited ortaklık genel kurul kararlarının iptali davasında dava açma süresi
Prof. Dr. Oruç Hami ŞENER - Ticaret Hukuku Uzmanı
Anonim ve limited ortaklıklarda, genel kurul kararlarına karşı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 446. maddesinde belirtilen kişiler iptal davası açabilirler. Böylelikle alınan genel kurul kararları, TTK 445 ve devamı maddelerinde belirtilen diğer şartların da gerçekleşmesi durumunda mahkemece iptal edilebilir. Ancak iptal davasının TTK 445’de belirtildiği gibi, karar tarihinden itibaren üç ay içerisinde açılması gerekir. TTK 445 her ne kadar anonim ortaklıklara ilişkin bir düzenleme niteliğindeyse de, sadece anonim ortaklıklarda değil, aynı zamanda limited ortaklıklarda da geçerli bir düzenlemedir. Çünkü TTK 622 anonim ortaklık genel kurul kararlarının iptali bakımından getirilen kuralların kıyasen limited ortaklıklarda da uygulanacağını belirtmektedir.
Burada dava açma süresi bakımından, kanun koyucu üç aylık kısa bir süre belirlemiştir. İptal davası açılması bakımından böyle kısa bir süre kabul edilmesinin nedeni, alınan genel kurul kararları bakımından bir an önce hukuki durumun kesinleşmesinin istenmesidir. Şayet bu süre içerisinde iptal davası açılmazsa, genel kurul kararı kanuna, ortaklık ana sözleşmesine veya objektif iyi niyet kuralına aykırı olsa bile yine de geçerliliğini sürdürür ve daha sonra açılacak bir iptal davasına konu olamaz. Çünkü TTK 445’de iptal davası açılması bakımından getirilen süre, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunlu olan ve dava hakkını ortadan kaldıran hak düşürücü nitelikte bir süredir.
TTK 445/I ile öngörülen üç aylık süre, genel kurul kararının alındığı andan itibaren işlemeye başlayacaktır.
Üç aylık sürenin hesabının nasıl yapılacağına ilişkin bir düzenleme TTK’da yer almamaktadır. Bu nedenle üç aylık sürenin hesabında genel hüküm niteliğindeki Türk Borçlar Kanunu’nun 92. maddesinin I. fıkrasının 3. bendi uygulanır. Buna göre, kararın alındığı gün ayın kaçıncı günüyse, son ayın (yani üçüncü ayın) bunu karşılayan gününde süre dolmuş olur. Dolayısıyla örneğin genel kurulun ortaklara kar payı dağıtmama kararı Nisan ayının 15’inde alınmışsa, bu karara karşı iptal davasının en geç temmuz ayının 15’inde açılması zorunludur. Buna karşılık son ayda bunu karşılayan gün yoksa, örneğin 30 Kasımda karar alınmışsa, süre şubat ayının son günü (28 veya 29 Şubat) dolacaktır.
İptal davası açılmasında süre bakımından temel sistem yukarıda anlattığım gibi olmakla birlikte, bu hususta bazı istisnaların varlığına da dikkat çekmek isterim. Şöyle ki:
Bu çerçevede ilk olarak TTK 192/I’deki düzenleme önemlidir. Bu kural yapısal değişikliklerde iptal davasını özel olarak düzenlemekte, ticaret ortaklıklarının birleşme, bölünme ve tür değiştirme sürecinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu hükme göre, TTK 134 ila 190. maddelerinin ihlali halinde, birleşme, bölünme ve tür değiştirme kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirtmiş olan birleşmeye, bölünmeye veya tür değiştirmeye katılan ortaklıkların ortakları, bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmasından itibaren iki ay içerisinde iptal davası açabilirler. İlanın gerekmediği hallerde süre tescil tarihinden itibaren başlar.
TTK 192’deki bu kural, bazı bakımlardan yukarıda belirttiğim genel kurul kararlarının iptal davası süresi bakımından getirilen ilke ve esaslara aykırılık teşkil etmektedir. Gerçekten de ilk olarak burada iptal davasının iki aylık hak düşürücü sürede açılması gerektiğini kanun koyucu öngörmüştür. Ayrıca buradaki iki aylık süre genel kurul kararının alındığı tarihten itibaren değil, aksine alınan birleşme, bölünme ve tür değiştirme kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmasından veya Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde böyle bir ilanın gerekmediği hallerde ticaret siciline tescil tarihinden itibaren başlayacaktır.
İptal davası süresine ilişkin diğer iki istisna ise limited ortaklıklar bakımından karşımıza çıkmaktadır. Buna göre:
- İlk olarak burada TTK 617/IV’e işaret etmek istiyorum. Bu düzenlemeden anlaşıldığı gibi, limited ortaklık genel kurulunda ortakların toplantı yapmasına gerek olmaksızın yazılı oy toplama (sirküler tipi) yoluyla karar alması olanaklıdır. Bu durumda üç aylık iptal davası açma süresinin hangi andan itibaren başlayacağına ilişkin bir açıklık yoktur. Bu halde üç aylık iptal davası açma süresinin yazılı oylama sonucunun ilgili ortağa bildirildiği günden itibaren başlayacağını kabul etmek gerekir (Bu hususta daha ayrıntılı bilgi için benim Dünya Gazetesinin 30.09.2017 tarihli sayısında yayınladığım “Limited Ortaklık Genel Kurullarında Sirküler Tipi Karar Almada İptal Davası Açma Süresinin Başlangıcı” isimli makaleme bakılabilir).
- Diğer bir istisna ise TTK 640/II’de yer almaktadır. Bu kurala göre, ortağın limited ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin genel kurul kararına karşı çıkarılan ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içerisinde iptal davası açabilir. Burada her ne kadar iptal davası açmak için üç aylık bir süre öngörülmüşse de, sürenin başlangıcı bakımından genel kurul kararının alındığı tarih esas alınmamıştır. Gerçekten de burada kararın noter aracılığıyla ortağa tebliği tarihi esas alınmış ve üç aylık sürenin bu andan itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. Böylelikle dava açma tarihinin başlaması, biraz daha ötelenmektedir.
Bu makaleden ortaya çıkan sonuçlar şöyle özetlenebilir:
Anonim ve limited ortaklıklarda genel kurul kararlarına karşı (diğer şartların da gerçekleşmesi koşuluyla) kararın alındığı tarihten itibaren üç ay içerisinde iptal davası açılabilir. Buradaki üç aylık süre hak düşürücüdür ve mutlaka davacılar tarafından bu süreye uyulması gerekir. Hakim davacının bu süre içerisinde dava açıp açmadığını kendiliğinden dikkate almak zorundadır. Ancak kanun koyucu bazı istisnai düzenlemeler getirmek suretiyle, bazen dava açma süresini kısaltmış, bazen de sürenin başlayacağı tarihi uzatmıştır. Bu açıdan sistemi bozan bazı istisnai düzenlemelerin bulunduğunu da gözden uzak tutmamak gerekir.