Anonim şirketlerde yönetimin ve temsil yetkisinin devri
Yönetim yetkisi
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 365. maddesinde hüküm altına alındığı üzere; anonim şirketler, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. (kanundaki istisnai hükümler saklıdır.)
Anılan yasanın 366. maddesindeki hüküm uyarınca, yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir.
Yönetim kurulu, işlerin gidişini izlemek, kendisine sunulacak konularda rapor hazırlamak, kararlarını uygulatmak veya iç denetim amacıyla içlerinde yönetim kurulu üyelerinin de bulunabileceği komiteler ve komisyonlar kurabilir.
Aynı yasanın 367. maddesinde “Yönetimin Devri” konusu düzenlenmiş olup, yönetim, devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir. Ancak, yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Bu iç yönerge şirketin yönetimini düzenler; bunun için gerekli olan görevleri, tanımlar, yerlerini gösterir, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, istem üzerine pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir biçimde ortaya koyan alacaklıları, bu iç yönerge hakkında, yazılı olarak bilgilendirir.
Temsil yetkisi
Öte yandan, anılan yasanın 370-373. maddelerinde anonim şirketlerde “temsil yetkisi” düzenlenmiştir. Anılan düzenlemelere göre;
• Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir,
• Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir (ancak, en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır),
• Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler (Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücû hakkı saklıdır),
• Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin (Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir),
• Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez; ancak, temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edilen sınırlamalar geçerlidir,
• Temsile yetkili kişiler tarafından yapılan işlemin esas sözleşmeye veya genel kurul kararına aykırı olması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilerin o işlemden dolayı şirkete başvurmalarına engel değildir,
• Temsile veya yönetime yetkili olanların, görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur (şirketin rücû hakkı saklıdır),
• Tek pay sahipli anonim şirketlerde, bu pay sahibi ile şirket arasındaki yapılacak sözleşmelerin geçerli olması sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır, (bu şart piyasa şartlarına göre günlük, önemsiz ve sıradan işlemlere ilişkin sözleşmelerde uygulanmaz),
• Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar,
• Şirket tarafından düzenlenecek belgelerde şirketin merkezi, sicile kayıtlı olduğu yer ve sicil numarası gösterilir.
• Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline verir,
• Temsil yetkisinin ticaret sicilinde tescilinden sonra, ilgili kişilerin seçimine veya atanmalarına ilişkin herhangi bir hukuki sakatlık, şirket tarafından üçüncü kişilere, ancak sakatlığın bunlar tarafından bilindiğinin ispat edilmesi şartıyla ileri sürülebilir.
11 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6552 sayılı Kanun'la Türk Ticaret Kanunu'nun yukarıda açıklanan 371'inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
“(7) Yönetim kurulu, yukarıda belirtilen temsilciler dışında, temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerini veya şirkete hizmet akdi ile bağlı olanları sınırlı yetkiye sahip ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atayabilir. Bu şekilde atanacak olanların görev ve yetkileri, 367'nci maddeye göre hazırlanacak iç yönergede açıkça belirlenir. Bu durumda iç yönergenin tescil ve ilanı zorunludur. İç yönerge ile ticari vekil ve diğer tacir yardımcıları atanamaz. Bu fıkra uyarınca yetkilendirilen ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları da ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Bu kişilerin, şirkete ve üçüncü kişilere verecekleri her tür zarardan dolayı yönetim kurulu müteselsilen sorumludur.”
Anılan hükümde bahsi geçen iç yönerge temsil yetkisi ve/veya sınırlamasına ilişkin olmayıp, şirket içi yönetim devri ile alakalıdır. Ancak yapılan değişiklikler ile yönetim kurulu iç yönergesinin uygulama alanı genişlemiş olup şirket içi yönetim devrinin düzenlendiği bir belge olmasının yanı sıra temsil yetkisinin devri ve sınırlandırılmasının da konu edildiği bir belgeye dönüştürülmüştür. Keza, 6552 sayılı Kanun'la Türk Ticaret Kanunu'nun 629. maddesine eklenen hükümle, bu düzenlemelerin, limited şirketler için de uygulanması zorunluluğu getirilmiştir.
İç yönerge düzenlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar
► Hazırlanacak olan iç yönerge genel bir metin olup imza grupları ve yetki sınırlamalarına ilişkin düzenlemeleri içerecektir.
► İç yönerge sadece sınırlı yetkileri düzenlemeye ilişkin olarak hazırlanacaktır. Dolayısıyla, şirketlerin münferit ve/veya müşterek “sınırsız” temsil yetkisi vermeleri iç yönergeye konu olmayacaktır.
► Hazırlanacak iç yönerge metninde kesinlikle şahıslara ait isim, kimlik numarası adres gibi bilgiler yer almayacaktır.
► Hazırlanacak olan iç yönergenin tarihi ve sayısı olmak zorundadır.