Anonim ortaklığın tasfiye edilerek sona ermesinden sonra defter ve belgelerinin saklanması

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Prof. Dr. Oruç Hami ŞENER

Bir anonim ortaklık tasfiye edilerek sona erdikten sonra, onun tasfiye aşamasında tutulan defter ve belgeleri de dahil tüm defter ve belgeleri saklanmak zorundadır. Çünkü anonim ortaklığın sona ermesinden sonra da, ortaklıkla ilgili pek çok uyuşmazlık çıkabilir. Örneğin bir alacaklı (bu alacaklı, daha önce ortaklıkta çalışan bir işçi, ortaklığa mal satmış başka bir tacir, ortaklığa ödünç vermiş bir ortak veya ortaklıktan vergi alacağı olan devlet (kamu) olabilir) ortaklığın, kendi alacağı henüz ödenmeden sona erdirildiğini iddia edebilir. Bu ve benzeri durumlarda özellikle ispat bakımından ortaklığın defter ve belgeleri büyük önem taşır. Örneğin ortaklık belgeleri arasında yer alan bir makbuz söz konusu alacaklının alacağının ödendiğini gösterebilir. Bu nedenle Türk Ticaret Kanunu (TTK), tasfiye ve dolayısıyla tüzel kişiliğin sona ermesinden sonra da anonim ortaklığın defter ve belgelerinin saklanmasına ilişkin özel düzenlemeler getirmiştir.

Bu husustaki temel yasal düzenleme TTK 544’de yer almaktadır. Bu kurala göre tasfiye sonunda defterler ve tasfiyeye ilişkin olanlar da dâhil, belgeler TTK 82 gereğince saklanır. Bu düzenleme saklamanın TTK 82’deki ilke ve esaslara göre yapılacağını belirtmektedir. TTK 82/ VIII’e göre, tüzel kişi (bu tüzel kişi kavramına tüzel kişi tacir konumundaki anonim ortaklık da dahildir) sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesinde saklanacaktır. Buradaki sulh mahkemesi kanunda açıklık olmamakla birlikte ortaklık merkezindeki sulh hukuk mahkemesidir. Dolayısıyla tasfiye sonunda ortaklığın defter ve belgeleri, tasfiye memurlarınca sulh hukuk mahkemesine sunulacaktır.

TTK 82/VIII önemli bir yenilik içermektedir. Eski TTK döneminde anonim ortaklık sona erdikten sonra ortaklık defter ve belgeleri notere tevdi ediliyordu (Eski TTK 68/III). Yeni TTK noter yerine anonim ortaklığın defter ve belgelerinin sulh hukuk mahkemesince saklanacağını düzenlemektedir. TTK gerekçesinde bu düzenlemenin hangi düşüncelerle yapıldığı, noterde saklama usulünün neden değiştirildiği hususunda bir açıklık bulunmamaktadır.

Bu şekilde tasfiye sonrasında anonim ortaklığın defter ve belgelerinin sulh hukuk mahkemesi tarafından saklanmasına ilişkin düzenlemenin isabeti tartışılabilir. Çünkü ortaklık defter ve belgelerinin saklanması oldukça külfetli bir iştir. Saklama yerlerinin hırsızlık gibi olaylara, yangın deprem, sel gibi afetlere dayanıklı olması gerekir. Özellikle ticaret hayatının yoğunlaştığı büyük şehirlerde mahkeme teşkilatının bu hususta gerekli donanıma sahip olması kolay değildir. Saklama işleminin on yıl süreyle yapılacağı da düşünülürse, bir süre sonra sulh hukuk mahkemelerinde anonim ortaklıkların defter ve belgelerini saklayacak güvenilir bir yer bulmak ve yetkili makamlar tarafından istendiğinde bu defter ve belgeleri hazır etmek oldukça güçleşecektir. Hatta ortaklık defter ve belgelerinin kaybolması gibi durumlarla da karşılaşılabilecektir. Bence böyle sulh hukuk mahkemelerinde saklama yerine, noterde saklama usulüne devam edilebilirdi. Yine burada banka kiralık kasalarında saklama usulü de benimsenebilirdi.

Ayrıca anonim ortaklığın sona ermesi durumunda defter ve belgelerin mutlaka mahkemede saklama usulü benimsenecekse, bu mahkemenin niçin ticari işlerdeki ihtisas mahkemesi niteliğindeki asliye ticaret mahkemesi değil de, sulh hukuk mahkemesi olarak belirlendiği de anlaşılamamaktadır. Yani bu açıdan da TTK 82/VIII’deki düzenlemenin çok düşünülmeden getirilen bir hüküm olduğu düşüncesine kapılmamak olanaksızdır.

Bu kısa makaleden çıkan sonuçlar şöyle özetlenebilir: Anonim ortaklık tasfiye edildikten sonra, ortaklık defter ve belgeleri on yıl süreyle ortaklık merkezinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesince saklanmak zorundadır. Tasfiye memurları tasfiye aşamasında tutulanlar da dahil, ortaklığın tüm defter ve belgelerini sulh hukuk mahkemesine tevdi etmelidirler. Bu, yeni TTK ile getirilmiş önemli bir değişikliktir. Ancak saklama yeri olarak sulh hukuk mahkemesinin seçilmesinin isabeti tartışılabilir. Tasfiyesi tamamlanmış anonim ortaklık bakımından önem taşıyan defter ve belgelerin noterde veya banka kiralık kasasında saklanması daha doğru olabilirdi. İlla ki mahkemede defter ve belgeler saklanacaksa, bu durumda da sulh hukuk mahkemesi yerine, ticari işlerdeki ihtisas mahkemesi asliye ticaret mahkemeleri saklama yeri olarak seçilmeliydi. Bütün bunlardan anlaşılmaktadır ki, TTK 82/VIII’de yeniden bir değişiklik yapılması gereklidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar