Ankara’nın Anadolu üzerindeki vesayetini kaldırın
Bana “son 10 yıldan aklında pozitif olarak ne kaldı?” diye sorsanız, “kalkınma ajansları kuruldu” diye cevap veririm. Bölgesel kalkınma ajansları, Türkiye’de yerelin meselelerini yerelden düşünmeye başlamak için gereken zihniyet değişikliğinin ilk kurumsal adımıdır. Yerelde kurumsal kapasite inşasının başlangıç noktasıdır. Her başlangıç umut doludur ve son derece iyidir. Bugün Türkiye’de 26 tane bölgesel kalkınma ajansı var. Ortada yaklaşık 5 yıllık bir deneyim ve bir dizi bölgesel plan var. Şimdi “bunlar nasıl operasyonel hale getirilebilir?”, “bu planlardan yola çıkılarak nasıl bir ulusal plan hazırlanabilir?” gibi teknik meseleler üzerinde tartışıyoruz. Ama bu tecrübenin önümüze koyduğu son derece önemli bir meseleyi atlıyoruz. Bölgesel kalkınma ajansları, kuruluşlarının 5’inci yılında daha hala yerelleşemedi ve de sivilleşemedi. Yerelin meselelerini, yerelden tartışmaya başlama yolundaki zihniyet değişimi bir türlü gerçekleşemedi. Ankara’nın vesayeti galebe çaldı. Değil il düzeyinde, artık ilçe düzeyinde yapmamız gereken bir tartışmayı yine Ankara merkeze kilitledik. Gelin bakın nasıl oldu?