Anadolu'dan dünyaya coğrafi işaretli ürünler
Ankara Ticaret Odası'nın "Anadolu'dan Dünyaya" ana teması ile düzenlediği 2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi 19-21 Eylül tarihlerinde Ankara'da yapılacak. Zirveye yurt içinden ve dışından çok sayıda uzman, bilim insanı katılarak coğrafi işaret konusunda bilgilerini deneyimlerini paylaşacak. Ayrıca coğrafi işaretli ürünlerin sergileneceği bir fuarda olacak.
Coğrafi işaret nedir ve neden önemli?
Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işarettir. Finike Portakalı, İskoç Viskisi, Rokfor Peyniri gibi…
Coğrafi işaretin temel amacı; Özellikleri bir yöreden, bilgi ve beceriden kaynaklanan bir coğrafi adı sahte ve taklitlerinden korumaktır. Tarımsal üretimde çeşitliliği teşvik etmek, yöresel ürünleri kültürüyle birlikte korumaktır. Aynı zamanda kırsal kalkınmayı sağlayarak çiftçilerin gelirlerini yükseltmek, özgün ürünleri geliştirmek ve kırsal nüfusu yerinde tutmaktır.
Pazar büyüklüğü 200 milyar dolar
Dünyada 10 bini aşkın coğrafi işaret alınan ürün var. Coğrafi işaret pazarının büyüklüğü 200 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Coğrafi işaret alınan ürünlerin %10'u gelişmekte olan ülkelerde…
Avrupa Birliği'nde sadece tarım ve gıda ürünlerine coğrafi işaret veriliyor. Verilen coğrafi işaretlerin neredeyse tamamı tarım kooperatifleri yani üreticilere ait. Özellikle Fransa, İtalya ve İspanya bu alanda lider konumunda.
Avrupa Birliği'nin coğrafi işaret ürün pazarının toplamı 55 milyar euronun üzerinde. İtalya, parmesan peynirinden 1.5 milyar euro gelir sağlıyor.
Türkiye'de tescil alacak 2500 ürün var
Türkiye'de tarım ve gıda ürünlerinin yanı sıra, el sanatları, doğal ürünler, maden ürünleri ve mevzuatta belirtilen şartlar taşıyan sanayi ürünleri de tescil edilerek coğrafi işaret alınabiliyor.
Türkiye Patent Enstitüsü'nün çalışmalarına göre, Türkiye'de coğrafi işaret alabilir 2 bin 500 civarında ürün var. Bugüne kadar tescil edilen ürün sayısı 440 ve başvurusu yapılmış tescil bekleyen ürün sayısı ise 429.Tescil alan Bu ürünlerin yüzde 75'inden fazlası tarım ve gıda ürünü.
Avrupa Birliği'nde coğrafi işaret tescilinin neredeyse tamamı üreticiler, kooperatifler tarafından alınıyor. Türkiye'de ise, ağırlıklı olarak ticaret ve sanayi odaları, borsalar, belediyeler, valilik, kaymakamlık gibi kamu veya kamu niteliğindeki kurumlar ve şirketler tarafından alınıyor. Üretici ve kooperatifler bu konuda etkin değil.
Yabancı ülkelerden de Türkiye'de tescil başvurusu yapanlar var. Özellikle en çok taklit edilen parmesan ve helim peyniri konusunda, şampanya, viski alkollü içkilerde yapılan başvurulardan bazıları kabul edildi. Bazıları ise beklemede.
Avrupa Birliği'ne 19 başvurudan 3'ü kabul edildi
Avrupa Birliği Komisyonu da coğrafi işaret için tescil belgesi veriyor. Türkiye'den bugüne kadar 19 ürün için Avrupa Komisyonu'na başvuru yapıldı. Bu 19 üründen sadece 3 tanesi, Antep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı coğrafi işaret tescil belgesi aldı.
Aydın Kestanesi, Afyon Sucuğu, Afyon Pastırması, İnegöl Köfte, Bayramiç Beyazı, Taşköprü Sarımsağı Hatay Künefesi, Kayseri Mantısı, Kayseri Sucuğu, Kayseri Pastırması, Milas Zeytinyağı, Antep Fıstığı, Edremit Körfezi Yeşil Çizik Zeytini, Antep Lahmacunu ve Giresun Tombul Fındığı, Avrupa Komisyonu'na başvurusu yapılmış ve tescil alması beklenen diğer ürünler.
Tescil var, denetim yok
Bir ürüne coğrafi işaret alınması önemli, ancak daha da önemlisi bu işareti almış, tescil edilmiş ürünlerin korunması. Yani etkin bir denetim yapılması. Türkiye gibi sahte, tağşişli, merdivenaltı ürünlerin yaygın olduğu bir ülkede bu denetim çok daha büyük önem kazanıyor.
Daha önce Tarım Bakanlığı tağşişli ürünleri teşhir ediyordu. Coğrafi işaret alan ilk ürün olan "Ayvalık Zeytinyağı" en çok taklit edilen ürünlerden birisi... Bakanlığın 2016 sonunda yaptığı açıklamada teşhir edilen ürünler arasında İzmir Torbalı’da üretilen ve içinde tohum yağları tespit edilen “Ayvalık Hasat” markalı zeytinyağı piyasaya “naturel sızma zeytinyağı” olarak sunulduğu yer aldı. Denizli Pamukkale’de üretilen “Gurme Ayvalık”, “Ayvalık Naturel”, Çanakkale’de üretilen “Ayvalık Safir Naturel” markası yine teşhir edilen ürünlerdi. Yani Ayvalık zeytinyağı ile bir ilgisi yoktu.
Denetimle bu sahtekârlıklar önlenmezse Ayvalık Zeytinyağı'na coğrafi işaret almanın anlamı kalmıyor. Hem Ayvalık üreten çiftçi, hem de tüketici aldatılmış zarara uğramış olur.
Coğrafi İşaretler denilince ilk akla gelen hocamız Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu'nun söylediği gibi, coğrafi işareti bir araba imalatına benzetirsek, 440 coğrafi işaretli ürün yani araba var, ama bunların tekerleği yok. Denetim olmadığı için yürümüyor.
Yapılacak çok iş var
Türkiye, coğrafyası, iklimi, yöresel ürünleri, zengin mutfağı, çok çeşitli tarımsal ürünleri ile coğrafi işaretler bakımından çok zengin bir potansiyele sahip. Bu potansiyelin ortaya çıkarılması tarıma, kırsal kalkınmaya ve genel olarak ülkeye büyük bir katma değer sağlayabilir.
Bu nedenle başta denetim olmak üzere yapılacak çok iş var. Bu konuda çaba gösterenler desteklenmeli.
Gürsel Baran'ın başkanlığında Ankara Ticaret Odası yönetimi ve çalışanları uluslararası düzeyde bir zirveyi gerçekleştiriyor. Ali Çandır'ın Başkanlığında Antalya Ticaret Borsası 10 yıldır Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) düzenliyor. Bu yıl da 23-27 Ekim tarihlerinde Antalya'da yapılacak.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bu çabalara hep destek oldu. Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu başkanlığında kurulan Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı ülkenin her tarafında coğrafi işaretler konusunda toplantılar, çalışmalar yaparak ciddi katkı sağlıyor. Bütün bu çabalar tarım ve gıda sektöründe katma değeri artırarak ülkeye katkı sağlamak için gösteriliyor.
Özetle, Coğrafi işaretli ürünler konusunda her çaba desteklenmeli. Biz de bu amaçla yarın başlayacak 2.Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'nde olacağız.