Anadolu'nun IT Gücü
Kurumlarda stok sayımı yapmanın sanırım tarif edilemez bir keyfi var. Ben saymadım ama sayanlardan dinledim. Hatta bu anıyı, Türkiye'nın şu anda en önemli IT ürünleri sağlayıcısı bir firmanın, yıldönümü gecelerinden birinde dinledim. Çok değil daha 5 yıl önce şirket yöneticileri nasıl hafta sonu kapanıp depo sayımı yaptıklarından, keyifle içilen gece çaylarından, sabaha karşı gidilen çorbacılardan bahsettiler. IT firması yöneticileri böyle yapıyorsa, Anadolu'daki mobilyacı ne yapsın?
Yalnızca ERP değil hemen hemen tüm IT uygulamalarında durum böyle. Özellikle kurumun başında varını yoğunu bu işe yatırmış ve ilerleyen yaşına rağmen oğullarının başında kalıp işleri idare etmeye çalışan bir büyük varsa, IT yöneticisinin bu aileye yenilikleri kabul ettirmesi ve köklü değişiklikler yapması çok zor.
Ya proje çok risklidir, ya zaman ya da para yoktur.
Aslında gerekte yoktur.
Buraya kadar okuduklarınız, bundan yaklaşık 2 sene önce yazdığım bir köşenin ufacık girişi. Son günlerde sıkça yaptığım Anadolu gezilerinden sonra aslında işlerin en azından büyük kurumlarda ciddi anlamda değiştiğini görmüş oldum.
Anadolu'da şehrin önde gelen kuruluşlarında IT yatırımlarının hem ciddiye alındığını hem de büyük yatırımlar yapıldığına şahit oluyoruz. Üstelik bu yatırımların ve IT'nin gücüne olan inanışın, büyük şehirlerde faaliyet gösteren kurumlardan çok daha önde olduğunu görmek çok güzel.
IT yayınlarımız bünyesinde çıkardığımız CIO dergisi neredeyse 1 yaşına basmak üzere. Türkiye'nin önde gelen kurumlarının bilgi sistemleri yöneticilerine yönelik hazırladığımız aylık yayında hemen hemen her ay birkaç IT yöneticisi ile görüşüp fikirlerini alıyoruz. Kayseri ve Gaziantep seyahatlerimde hem çok değerli IT yöneticileri ile tanışma fırsatı buldum hem de yapılan projeleri dinledim. Dergi ve seyahatlerim vesilesiyle şu izlenimi elde ettim ki Anadolu'nun güçlü kuruluşları IT yatırımlarına çok önem veriyorlar ancak yerelde kendilerine destek verecek güçlü IT şirketlerinden yoksunlar. Halen alımlar, projeler ve teknik destek için İstanbul'a mecburlar.
Şehirlerdeki IT şirketleri ne yazık ki basit donanım sağlayıcı olmanın ötesine geçemiyorlar. Üstelik çoğu zaman satılan donanımın teknik desteğini sağlama noktasında da yetersiz kalıyorlar. Hal böyle olunca kurumlar yapacakları yatırımlar için İstanbul'daki firmaların kapısını çalıyor. Bu sıkıntının en büyük sebeplerinden biri de IT sistem entegratörü ve dış kaynak hizmet sağlayıcıların her şeyi merkezden kontrol etme çabasının içinde olmaları. Bayilik veya kanal çalışmalarına önem vermeyen bu kuruluşlar aslında pastadan çok daha büyük bir pay kaçırdıklarının farkında değiller.
İstanbul'daki IT şirketleri Anadolu'ya yapacakları açılımlarda müşteri sınıfındaki kurumları hedef edinmek yerine, buradaki yerel IT şirketleri ile işbirliği yapma arayışına girseler, hedefe çok daha yaklaşmış olurlar.