Anadolu tarihi Kültepe ile yazıldı
Kültepe, adını Asur Ticaret Kolonileri’nin başkenti Kaniş - Karum’dan alan, anlamlı bir zenginlik. Yeraltında saklı bu zenginliği gün ışığına çıkarmak için yoğun çaba harcanıyor. Kazılara yurtdışından da destek var. Örneğin, Japon bilim insanları, Kaman Kalehöyük’ten sonra, şimdi de Kültepe için kolları sıvadı.
Kültepe, Kayseri ile iç içe tarihsel bir zenginlik. 1948’den bu yana kazılıyor... Kazıldıkça da tarih fışkırıyor yerin üstüne. Prof. Dr.Tahsin Özgüç başlatmış kazıları orada. Sonra öğrencisi Kutlu Emre, ardından da Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu üstlenmiş görevi yürütme işlevini. Prof. Dr. Kutlu Emre, Kültepe kazılarına ömrünü vermiş bir bilim kadınımız. “ Dünyada ilk yazılı tabletler Kültepe’de bulundu. Yani Anadolu’nun tarihi Kültepe ile birlikte yazıldı. MÖ’si 4 bin yıllık bir tarih. Kazıyoruz, kazdıkça daha eskiye gidiyoruz. Belki 5 binli, 6 binli yıllara gideriz” diyor.
Kazılara Japon katkısı yeni başladı Kültepe’de. Dünya ticaretinin köklerini araştıran Prof. Dr. Riyoichi Kontaini çok heyecanlı. Bakınız ne diyor?: “Kültepe’de ticaretin 6 bin 500, 7 bin yıl öncesine, yani ilk başladığı dönemlere gitmek istiyoruz. 4 bin 500 yıl öncesine ulaştık. Önemli bulgulara rastladık. Çok daha eskiye gidilebilir. Burada çok medeniyet kurulmuş. Her katmanda ayrı bir medeniyetin izine rastlıyoruz. Bu da Kültepe’nin sadece Anadolu’nun değil, Ortadoğu’nun ticaret merkezi olduğunu gösteriyor.”
Kültepe geçmişte hep başkalarının ilgi alanı olmuş. Biz pek umursamamışız nedense. Oysa Anadolu insanının yazı ile tanıştığı ilk merkezdi Kültepe. Hem Anadolu tarihini öğretiyor, hem eskinin ticari ilişkilerini anlatıyor, hem de günümüz insanına asırlar öncesinin yaşantılarından kesitler sunuyordu. Toprak altından binlerce yazılı tablet ve arkeolojik eser çıkartılmıştı. Bırakınız sahiplenmeyi, ne bu eserlerin sergilenebildiği bir müzesi, ne de “Tahsin Özgüç” adının yaşatıldığı bir caddesi, bir meydanı oldu Kayseri’nin… Kültepe’yi kazanlar, verileri toparlayıp, geçmişte yaşanan hayatları omurgasına oturtmaya çalışıyorlar. Görerek, araştırarak, okuyarak ve de yazarak… Doğrusu, kutlanması gereken bir gayret... Hele ki, Kültepe’den çıkarılan çivi yazılı ticari belgelerin UNESCO’nun ‘Dünya Belleği’ listesine dahil edildiği şu günlerde...