Anadolu kentlerinde turizm nasıl geliştirilir?

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Tokat, Orta Karadeniz Bölgesi'nin kadim kentlerinden biridir. İnsan gücü, hayvan gücü, su gücü, rüzgâr gücü gibi “organik enerjinin” sınırları içinde üretim ve dağıtım mekanizmalarının oluştuğu dönemlerde gelişen Anadolu kenteleri arasında önde gelenlerdendir. Yüzlerce yıllık zaman kesitinde Tokat coğrafyası kente özel ve ayrıcalıklı konum sağlamıştır.

Gökmedrese'den Bedesten'e, hâlâ içinde yaşam sürdürülen ya da izleriyle varlıkları kanıtlanan12 han, sayısız konak ve konaklama yeri varlıklı bir kent olmanın kanıtlarıdır. Tokat'ın tarihi birikimi önemli ama, sürekli anımsatıyoruz: “Dününün güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulmaz!” Dünün birikimlerinden yararlanacağız ama, asıl önemli olan geleceği inşa edebilmekte...

Gezdiğim, gördüğüm, tanıdığım ve anladığım kadarıyla Tokat, tarihisel eserlerin yoğunluğu bakımından ülkemizin ilk beş kenti arasında yerini alır; “900 metrelik bir sokakta 900 yıllık tarihi yaşatan” kent olarak özel bir konuma sahiptir.

Tokat 'da seçilmiş ve atanmış il yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ve kanaat önderleri kentin bir “turizm cazibe merkezi” olmasını istiyor; olabileceğine inanıyorlar. 

Vali Cevdet Can, turizm konusunu iyi bilen biriyle konuyu tartışmak istedi. Halim Bulutoğlu'na konuyu açtım; birlikte Tokat'a gittik. Ülkemizin diğer kentlerinde turizm konusunda bir şeyler yapmak isteyenlerin de bilgisi olsun diye Bulutoğlu'nun anlattıklarını özetleyerek paylaşmak istiyorum:

1. Ülkemizde “kent turizmi” gelişiyor; bazı başarılı örnekler oluştu. Bugün turizmi bir gelir etkinliği olarak gördüğümüzde, sorunu kent-turizminin bileşenleri ve bağlamıyla bir bütün olarak ele almak gerekiyor. 

2. Yabancıların kitleler halinde ülkemizin derinliklerine kadar gelmesini beklemek abartılı bir değerlendirme olur. Yabancıların kitleler halinde nerelere ve niçin geldikleri belli. Ülkemizde hızlı bir gelişme gösteren yerli turistin ihtiyaçlarına yönelmeliyiz.

3. Ülkemizde de diğer ülkelerde olduğu gibi orta sınıfın gelişmesi yurtiçi turizmini canlandırıyor; çift haneli büyümeye tanıklık ediyoruz. Bu büyüme potansiyelini değerlendirmeye odaklanılmalı.

4. Yurtiçi turizmde turları, özel organizasyonları ve münferit organizasyonlardaki gelişmeleri izlemek gerekiyor. Yurtiçi turizmin motive eden etkenleri iyi bilmeli, iletişimleri ona göre kurmalıyız.

5. Turizmin gelişmesi için önce “Arz yaratarak talep uyarmalıyız.” Bir numaralı sorun uygun otel altyapısının oluşturmaktır. Lüks değil, kaliteli otel yatırımı yapmalıyız. Otel arzı yeterli olmadan, konaklama gün sayısını artırmadan turizmin pozitif etkileri yeterli düzeye çıkaramayız.        

6. Otellerde  sabah kahvaltısının kalitesi çok önemli.İnsanlar akşam yemeklerini genellikle dışarda yöresel tatlar için yiyor. Oteller için müşteri çekmenin yolu kahvaltıda kaliteyle ayrışmadır.

7. “Kent  müzeleri” önemli. İyi bir müze, bir “uğrama noktası” olarak her zaman çekiciliğini koruyor; iyi bir müze insanların kararlarını etkiliyor.

8. Reklam, tanıtım ve tutundurmada klasik yöntemlerin etkisinden çok, “tavsiyeler” etkili oluyor. Özellikle sosyal medyada ve yüzyüze ilişkilerde arkadaş tavsiyeleri iç turizmin yoğunlaşmasını önemli ölçüde belirliyor.

9. Kent turizmi alanında Eskişehir örneğini yakından izlemek gerekiyor. Kapadokya bölgesi, Amasya-Çorum ve Tokat örneklerini bir bütün içinde değerlendirirsek projelerimizi sağlıklı temeller üzerine inşa edebiliriz.

10. Kenti gezmek isteyenlere göre alternatifli turların sunulması için merkezi bir örgütlenmenin “dinamik tanıtım sitelerini” yönlendirmesi gerekir. Yurtiçi gezi yapanlar “günü nasıl geçireceğinin” alternatifli programlarını arıyor; kendine uygun olanı seçiyor.

Özetleyerek aktardığımız saptamaları kent ölçeğinde tartışarak her kentin kendine özgü  özelliklerini, değerlerini, kaynaklarını dikkate alarak önceliklerini belirlemeliyiz. Bir başka şeye daha ihtiyaç var:

Medya olanaklarını iyi değerlendirerek kentle ilgili gelişmeleri sürekli canlı tutarak zihinlere yerleştirmeye çalışmaya...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar