Anadolu aşkını bize aşılayan Nezih Demirkent’i rahmetle ve minnetle anarken

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Nezih Demirkent’in aramızdan ayrılışının dün 18. yılıydı. Bize doğru haberciliği ve Anadolu’nun sesi olmayı öğreten, ağabeyim, ustam Nezih Demirkent’i rahmetle ve özlemle anıyorum.
Nezih Demirkent’in aramızdan ayrılışının dün 18. yılıydı. Ondan bize ne kaldığını iki sözcükle anlatmak istesem “Anadolu aşkı” derim. Bize, Anadolu aşkını aşılarken, Anadolu sanayicisinin sesi olmayı, onların sorunlarını, başarılarını, çalışmalarını en iyi şekilde öğrenip, en doğru şekilde yansıtmayı öğreti olarak sundu. Bizler O’nun öğretisine uyarak Anadolu sanayicisinin sesi olmayı, kurucusu olduğu DÜNYA Gazetesi'nde yansıtmayı ilke edindik.

Ben 1994 yılında DÜNYA Gazetesi'ne geldiğimde 32 yıllık gazeteciydim. Ama Demirkent’le birlikte DÜNYA’da çalışmaya başladıktan sonra gözlerim yeni bir dünyaya açıldı. Bildiğim, birçok şeyi yeniden değerlendirdim. Habercilik, gazetecilik konusunda her gün yeni bir şey öğrenerek daha doğru bir konuma geldim.

Bunda Demirkent’in öğretisinin çok önemli katkısı oldu. Peki, neydi Demirkent’in biz DÜNYA’lılara öğrettiği? Haberin tam ve eksiksiz bütün tarafların görüşlerine yer vermesi gerektiği bunların başında geliyordu. Empati haberci olarak temel ilkemiz olmalıydı. Haberi bütün unsurlarıyla en yalın, en anlaşılır aktarmalıydık.

Yorumlarımızda tarafsız olmalıydık. Ama haklıların tarafı olmaktan da kaçınmamalıydık. İşte bu bizi Anadolu’nun sesi olmaya yöneltti. Ekonominin imkânlarının eşitlik içerisinde dağıtılmasının tarafında yer alarak Anadolu sanayicisinin sesi olma yolunu seçtik. Bu bizim Anadolu’nun çeşitli kentlerindeki sanayicilerle dostluğumuzun gelişmesine kapı açtı. Dostluğumuz geliştikçe onların dertlerini, sorunlarını daha iyi öğrenip daha iyi yansıtmaya başladık. Sorunlarına çözüm üretmeye ortak olduk.

Demirkent, bu ilişkiyi sağlam temeller üzerine kurabilmemiz için, Anadolu kentlerinde toplantılar düzenlemeye, sorunları kent sanayicileri ve iş insanlarıyla birlikte ele almaya ve sonuçlarını gazetede yansıtmamıza dönük çalışmalar başlattı. Zamanla bunların sayıları yılda 50-60’ları buldu.

Bunun yansımalarını ve olumlu sonuçlarını gören kurumlar bizimle birlikte Anadolu kentlerinde toplantılar yapma isteklerini dile getirdiler. Onlara da olumlu yanıt verip Anadolu’ya birlikte gittik. Onları da gazetemiz de yansıttık.

Demirkent’in bu önerileri sonrasında gazetemiz DÜNYA, Anadolu sanayicisinin sesi ve rehberi oldu. Bu özelliğini onun öğretisiyle yetişen biz Dünyalılar ve gazetenin yönetimini devralan kızı Dedem Demirkent, onun aramızdan ayrılışı sonrasında da bütün zor dönemlerde sürdürdük/sürdürüyoruz…

Arada sıkıştığımızda onun öğretilerinin yer aldığı Sayfa Sayfa Gazetecilik ve Salı Yazıları kitaplarına bakıyoruz. Yaşadığımız bütün mesleki sorunlara o kitaplarda yanıt buluyoruz. Demirkent’in öğretisi bizim üzerimizde bütün sıcaklığıyla sürüyor, devam ediyor…

Aramızdan ayrılışının 18. yılında O’nu ve ardı sıra yitirdiğimiz eşi Prof. Işın Demirkent’i rahmetle anıyorum. Kızına, torununa, DÜNYA çalışanlarına ve Anadolu’daki bütün DÜNYA dostlarına başsağlığı diliyorum. Bize öğretileri için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar