Amerika’nın Uzakdoğu üzerindeki ilgisi artıyor

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

 

Haftanın en önemli olaylarından biri, Beijing’de yapılan Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC)
Zirvesi’ydi. Dünyanın siyasi, askeri ve ekonomik alanlarda her zaman önde gelen bölgelerinden
biri olan Asya-Pasifik’in öneminin, özellikle 80’li yıllardan sonra daha da arttığı bir gerçek. Siyasi
gelişmelerin dışında, başta Çin olmak üzere bölge ekonomilerinin son otuz yılda yaptığı büyük
atılımın bundaki payı büyük. Ekonomik işbirliğinin yol ayrımında olduğunu belirten Çin Devlet
Başkanı Xi Jinping, üye ülkelerin ekonomilerini geliştirmeleri yolunda aralarındaki işbirliğini sıkılaştırmalarının zorunlu olduğunu söylüyor. Örgütün iki büyük ülkesi Amerika ve Çin ilişkileri
geliştirmek için karşılıklı olarak vize sürelerini uzatma dışında bazı kalemlerde gümrük vergilerini
azaltma konusunda da anlaştılar. Geçen haftaki seçim yenilgisinden sonra Zirveye katılan ABD
Başkanı Obama, Çin’in kalkınmasının kendisi dışında bölge ve dünyanın istikrarı için de önemli
olduğunu, Çin’le geliştirilecek ilişkilerin her iki ülkede istihdamın artışına katkıda bulunacağı
görüşünde. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, 2021 yılına kadar Çinli turistlerin Amerikan
ekonomisine yılda 85 milyar dolar gelir ve 400 bin kişiye istihdam sağlaması bekleniyor.
ABD’nin bölge üzerindeki ilgisinin artmasında son zamanlarda Çin ve Rusya arasındaki
yakınlaşmayı dengelemek düşüncesi de etkili olmuş olabilir. Ortadoğu’daki kargaşa ve Avrupa
ekonomilerinin içinde bulunduğu zaafiyet ve çaresizlik düşünüldüğünde, Asya-Pasifik
bölgesindeki istikrarın önemi artıyor.
***
Bölge ülkeleri arasında ekonomik işbirliği kurulması yolundaki adımlar 50’li yıllara kadar gidiyor.
Japonya, Hong Kong ve Tayvan bu konuda çalışmaları başlatan ülkeler. 1989’da kurulduğunda 12
üyesi olan APEC’in bugün üye sayısı 21. Temelleri Avustralya Başbakanı Bob Hawke’nin
girişimleriyle atılan birliğe üye ülkeler arasında Avustralya dışında, ABD, Kanada, Rusya, Yeni
Zelanda, Meksika ve Şili de var. OPEC benzeri kuruluşun amacı, bölge ülkeleri arasında ekonomik
ve teknik alanlarda işbirliğini geliştirmenin yanı sıra, yatırım ve ticareti arttırmak. Forumun adı
aslında amacını tam karşılamıyor, çünkü APEC, üyeler arasında ekonomi dışında siyasi ve
güvenlik konularının da tartışıldığı bir forum. Zirveler, Amerikan ve Çin başkanlarının en azından
yılda bir defa buluşmaları için de bir fırsat oluşturuyor. Forumun kuruluşunda, dünyanın değişik
bölgelerinde kurulan benzeri örgütlere karşı bir denge sağlamak olduğu kadar, bölgenin en önemli
ülkelerinden biri Japonya’nın etkinliğini azaltmak; tarımsal ve endüstriyel ürünlerle ilgili yeni
pazarların oluşturulmasını sağlamak arzusu da etkili olmuştur. Örgütün amaçları arasında
ekonomik büyüme yoluyla üye ülkelerdeki yaşam standardı ve eğitim seviyesini yükseltmek de
yer alıyor. Dünya nüfusunun yüzde 40’ını barındıran bölgenin dünya üretim ve ticaretindeki payı
yaklaşık yüzde 54 ve yüzde 44.
***
Önce George H. W. Bush, daha sonra Bill Clinton APEC’le ilişkileri geliştirmeye özen gösteren
ABD başkanları. Özellikle, Clinton’ın dünyada hiç bir bölgenin Amerikan çıkarları açısından
Asya-Pasifik bölgesi kadar önemli olmadığı açıklamasından sonra, ABD’nin Japonya ve bölgenin
diğer ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme konusunda büyük çaba gösterdiği görülüyor. Bölge
ülkelerinin, özellikle de Japonya’nın güçlenmesini Amerikan varlığına bir tehdit olarak gören eski
kuşak Amerikan politikacılarının aksine, Clinton Asya-Pasifik bölgesinin Amerika için istihdam,
gelir, ortaklık ve büyüme olanakları sağlayacak potansiyelde olduğunu her zaman vurgulamıştır.
Bugün Obama’nın bölgeye ilişkin beklenti ve görüşleri Clinton’unkilerin bir yansıması. APEC
Zirvesine 1993’de ilk defa ev sahipligi yapan ülke Amerika. Başkan Clinton o zaman yaptığı
konuşmada, Asya-Pasifik ülkelerini birbirlerinden ayıran engellerin kaldırılmasını; bölge
ülkelerinin yönetimlerinden halklarına daha çok imkanlar sunmaları için çalışmalarını istemişti.
Obama da, Clinton’ın yolundan gidiyor. Ortadoğu’daki politikası ülkede pek tasvip edilmeyen
ABD Başkanı, kaybettiği puanları Uzakdoğu’da atacağı adımlarla yeniden kazanma niyetinde.
2016’daki başkanlık seçimleri için bu önemli.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016