Amerika’nın 'Ulusal Tarım Haftası' tarımı kutluyor

Amerika’da her yıl mart ayında ‘Ulusal Tarım Haftası’ kutlanıyor. Etkinliklerde yerli malı, tarımda inovasyon, sürdürülebi­lirlik, dirençli çiftçilik gibi konular işleniyor. Haftanın amacı, tarımın günlük yaşamda­ki önemini kutlamak, farkındalık yaratmak.

Hafta boyu halk, ‘çiftçilerin, tarım sektörü­nün ülke ekonomisine, gıda tedarikine katkı­larını’ kutluyor, gıda tedarik zinciri hakkında bilgi/ilgi ve farkındalık sahibi oluyor. Bu sa­yede Amerikan rüyasının temellerinden biri olan yerel ürün kullanma alışkanlığı kültüre dönüştürülüyor, gıda milliyetçiliği destekle­niyor.

Yerli Malı Haftası’na ne oldu

Vaktiyle ‘Yerli Malı Haftası’ da temelde Anadolu’nun zengin biyoçeşitliliğine dik­kat çekmek, yerli malını özendirmek ve bes­lenme alışkanlıklarını düzenlemek amacıyla kutlanıyordu. Bağda bostanda ne varsa, ço­cukların köyden getirdiği ürünlerle kutlanan hafta, zamanla anlamını yitirdi. Zengin ço­cuklar okula muz getirince kurtlu elma/ar­mut getiren çocuklar doğal ezilimle havlu at­tı. Devlet de zaten köy okullarını, sağlık ocak­larını kapattı, köyleri uygarlaştırma gayemiz başlamadan bitti. ‘Yerli Malı Yurdun Malı’ kutlamaları zengin çocuklarla köylü çocuk­lar arasındaki mücadelenin yansımasına dö­nüştü, sonunda toptan kaldırıldı. Modern kentliler uzun zamandır yerel ürün, damda pişen domates salçası, coğrafi işaretli ürün diye sosyal medyada yeri göğü inletmesine rağmen ‘Yerli Malı Haftası’ neden gündeme alınmıyor merak ediyorum.

Yurt içi kritik mineraller araştırılsın

Trump’ın ABD için istedikleri bizimkilerle çok benzer. Gabar’da Karadeniz’de petrol ara­maya verdiğimiz önem gibi Trump da Ameri­ka’daki lityum, kobalt, grafit gibi kritik mine­rallerin aranması için yeni bir girişim başlattı ve yeni bir fon yarattı. Uygulama, yarı iletken­ler, mikroişlemciler ve elektrikli araç pilleri gibi ürünlerin üretiminde kullanılan mineral­leri kapsayacak. Şaşırdık mı elbette hayır. Zira Trump’ın baş destekçisi Elon Musk’ın araba­ları, Jeff Bezos’un bilgisayarları için çip ham­maddesini garanti altına almak istiyor. Trump yerel kaynak sağlama ve üretimi artıracak her çalışmayı temel öncelik haline getiriyor. Ka­mu eliyle yürütülen bilimsel çalışmaların fon­larını kesip, ‘bilimsel çalışmaların sonucunda üretilen ürünleri özel sektör satıp para kazanı­yor, Ar-Ge’yi özel sektör fonlasın’ diyor.

AB, ABD vergi misillemelerini erteledi

Trump vergi silahıyla yedi düvele korku sal­maya devam ederken muhataplar da ellerini korkak alıştırmıyor. AB Komisyonu Sözcüsü Olof Gill, ‘AB’nin ABD tarifelerine karşı ön­lemlerini nisan ortasına kadar erteleyeceği­ni’ duyurdu. ABD’nin Avrupa’dan ithal edilen, ‘çelik, alüminyum ithalatına uyguladığı yüzde 25 vergiye karşın AB’de lüks içecekler, gübre gibi bazı ürünlere vergiler’ getireceğini du­yurmuştu. Sözcü, “Süreci yönetirken AB üre­ticilerinin menfaatlerini elbette koruyaca­ğız” diyor. Meali, “öfkeyle kalkan, zararla otu­rur” sakiniz, duruma bakıyoruz. Belki de pire için yorgan yakmaya gerek yok. Çin’in ABD ile olan ticaret savaşına Çin sosyal medyasından destek yağıyor. Fenomenler ABD ürünlerine karşı Çin mallarının kullanılması için kam­panya başlattı.

Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu oluşturuldu

Başkanlığını Cumhurbaşkanı’nın yapacağı Kurul’un, ‘gıda sağlığı ve güvenliği ile beslen­me alışkanlıklarının iyileştirilmesine yönelik araştırmalar yapmak, politika geliştirmek, bi­yogüvenlik alanında politika ve stratejilerin geliştirilmesini sağlamak’ gibi görevleri var. Akıllara hemen ‘dezenformasyon fırtınasına maruz beslenme kültürü geliyor.’ Cumhur­başkanlığı’nın beslenme ile ilgili bazı konu­larda görüşü tarım alanında bilim yapan isim­lerle örtüşemeyebiliyor. ‘Ata tohumu, organik tarım, doğal beslenme, biyoteknoloji’ benze­ri konularda farklı uzman görüşleri sonucu farklı değerlendirmeler var. Dileriz çoklu akıl geleceği besleyecek bilimsel yönelimi üretir. Velhasıl, gezegenin akili; yeni sınamaları bir kenara not ederken dirençli toplumları yu­karılara, aklı bir karış havadakileri aşağılara itiyor. Bize düşen aklı başında kelamın peşi­ne düşmek, geleceğin nesnesi yerine assolis­ti olmak.