Amerikan mühendislik devinin EMEA Bölgesi Satıştan Sorumlu Başkan Yardım

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

Honeywell, uzay ve havacılık; otomasyon ve kontrol Çözümleri; taşıt sistemleri ve özel kimyasallar alanlarında faaliyet gösteren uluslararası mühendislik devi.

Honeywell'in, "Sustain.Ability" (Sürdürüle(bilirlik)) temalı 24. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Kullanıcılar Grubu Konferansı Türkiye'de yapıldı. Bu Türkiye için bir ilk. Endüstriyel Çözümler EMEA Bölgesi Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Orhan Geniş, bu kararı Türkiye'nin yükselen potansiyeline bağlıyor.

"Honeywell ilk kez 2006 yılında Türkiye'deki potansiyeli farketti. Geçtiğimiz sene itibariyle Türkiye'ye ciddi bir şekilde bakmaya başladı" diyen Orhan Geniş, "Türkiye'nin misaki milli sınırları değil, etki alanları sınırları doğrultusunda değerlendirilmesi gerekiyor. Türk şirketleri, müteahhitleri tüm bölgede önemli projelere imza atıyorlar. Dolayısıyla Honeywell bunu farketti ve bugün Türkiye'nin ucuna Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Gürcistan gibi ülkeleri de bağlıyor. Tüm bu bölgeyi tek bir çayı altında toplayıp, ne tür bir yatırım yapabileceğimizi araştırıyoruz. Şirket, önümüzdeki beş sene içinde büyümesinin  yüzde 70'inin hızlı büyüyen pazarlardan geleceğini öngörüyor. Bu pazarlar arasında Türkiye'nin yanısıra Çin, Hindistan, Ortadoğu, Rusya ve çevre ülkeleri de var" yorumlarını yapıyor. 
"Türkiye'de inanılmaz bir momentum var" diyen Geniş, "Büyüyen bir ülkede enerji tüketimi de hızlı artacaktır. Önemli olan bu enerjiyi akıllı kullanmak, aksi taktirde hızlı büyümenin getireceği enerji yükü ekonomiyi çok daha zor bir duruma sokabilir" uyarısını yapıyor.

Honeywell'in enerji verimliliği alanında çok önemli rol üstlendiğini kaydeden Orhan Geniş'le sohbetimizde öne çıkan başlıklar şöyle:

Durağan ekonomilerde enerji verimliliğini artırmaya odaklandık

"Ekonomik resesyonun etkilerine sektörel ve bölgesel açıdan farklı bakmak gerekli. Gaz ve petrol sektörel açıdan resesyondan en az etkilenen sektörler olurken, havacılık, kara taşımacılığı resesyondan çok fazla etkilenen sektörler oldu. Coğrafi açıdan baktığımızda ise ABD ve Avrupa'nın çok; orta ve doğu Avrupa'nın ise çok daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz. Bu ülkelerdeki yüksek gelişme hızı yatırımlardan kaynaklanıyordu. Krizle birlikte bankalar finansmanı kıstığında ise yatırımlar durdu.

Çin çok etkilenmemekle birlikte çabuk toparlandı. Ortadoğu önce güven kaybı yaşadı; 2011'de ise projeler raftan indi. Rusya yeni vergi kuralları getirdi. Petrol ürünlerini işleyip değerli ürüne dönüştürenlere vergi indirimi uygulandı. Bu kararın ardından herkes rafinelerini iyileştirmek için yatırım yaptı. Tüm bu gelişmeler bize hem durağan ekonomilerde, hem de iyi giden ekonomilerde fırsatlar sağladı. Durağan ekonomilere maliyet düşürücü, verimlilik artırıcı ürünlerle gittik. Suudi Arabistan ve Katar gibi hızlı büyüyen ülkelerde ise yeni rafineriler, petro kimya tesisileri gibi mega projelere yöneldik. Honeywell 2010 yılından bu yana büyümesini sürdürüyor. Wall Street'te hisse başına temettümüz pazar beklentilerinin çok üzerinde."

Uzay ve havacılık sektörü hızlı büyüyor

"Önümüzdeki 5 sene büyümemizim yüzde 70'inin hızlı büyüyen pazarlardan geleceğini öngörüyoruz. Bu pazarlar Çin, Hindistan, Ortadoğu, Rusya ve bölge ülkeleri ve Türkiye. Bu ülkeler özellikle uzay ve havacılık sektörlerinde çok hızlı büyüyor. İnanılmaz bir hava trafiği söz konusu. Boeing ve Airbus'ların pilot kabini kontrol sistemleri; enerji tasarrufu sistemleri Honeywell tarafından geliştiriliyor. Otomotiv sektöründe kullanılan turbo charger sistemleri ile yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlıyoruz.  Bu sistemler sayesinde hem karbon salımı azalıyor hem de enerjiden tasarruf sağlanıyor."

Enerji verimliliğinde Honeywell kontratı

"Türkiye'nin dış ticaret açığının çok büyük bölümünü enerji ithalatı oluşturuyor. Doğalgazın yüzde 97'sini ithal ediyoruz. Bu konuda yapabileceğimiz tek şey enerji verimliliğini artırmak. Honeywell enerjiye tedarik zinciri olarak bakıyor. Hammaddenin taşınması, enerji üretimi, dağıtımı ve kullanımı olmak üzere zincirin tüm halkaları için çözümler sunuyoruz. Enerji verimliliğini artıracak sistemler tabi ki yatırım gerektiriyor, fakat bu yatırımı yapmazsanız,yeni enerji üretmek için ekstra yatırım yapmanız gerekir. Kömürü tercih ederseniz, yatırımınız ancak 10-15 sene içinde kendini geri ödüyor. Nükleerde bu geri dönüş 20 yıldan fazla. Enerji verimliliği sistemlerine yatırım yaptığınızda ise, bu yatırım 3-5 sene içinde kendini geri ödüyor. Biz bu sistemleri şirketlere bizzat kendimiz kurmayı teklif ediyoruz. Hatta sistemin sağlayacağı enerji tasarrufu miktarına yönelik bir performans kontratı yapıyoruz. Yükümlülüğümüzü yerine getirirsek, para alıyoruz. Aksi halde para almıyoruz. Türkiye'deki şirketlerin enerji verimliliği konusunda ciddi yatırımlar yaptıklarını söyleyebiliriz."

Biyoyakıtlar ve kömür gazlaştırılması

"Biyoyakıtlar konusunda ciddi çalışmalarımız var. Honeywell olarak gıda zincirinden hammadde alıp, açlık çeken bir dünyada yakıt üretmeyi kabul etmiyoruz. Bunun yerine ikincil jenerasyon dediğimiz biyoyakıtlara yöneliyoruz. Kağıt endüstrisinin en büyük derdi olan selülozik atıklar bunun önemli örneği. Kuzey Avrupa'da bu yönde önemli adımlar atılıyor. Hızlı termal prosessing kapsamında bu selülozik atıklar sıvı yakıta dönüştürülüyor. Önümüzdeki dönem enerji sektöründe öne çıkacak iki trend var.  Birincisi atıkların enerji girdisi olarak kullanabildiği yatırımların ön plana çıkması.

İkincisi ise kömürün gazlaştırılması; yani daha verimli, çevreye daha az zarar verecek şekilde kullanımı.  Gazlaştırılan kömür ile petrol ve gazdan ürettiğiniz ürünleri üretebilirsiniz. Türkiye bir kömür ülkesi. Bunu ciddi bir şekilde düşünmek lazım. Kendi enerji kaynaklarımızı doğru kullanarak ve enerji verimliliği adına doğru alanlara yatırım ülkenin dış ticaret açığına katkı sağlanabilir."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar