Amerikalılar ekonomi konusunda neden negatif?
Paul KRUGMAN (New York Times köşeyazarı)
Ekonomik Analiz Bürosu'nun ABD ekonomisinin iki çeyrek üst üste küçüldüğünü açıklamasının üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Bazı insanlar, yanlış ama, düşen gayrı safi yurtiçi hasılanın dörtte ikisinin durgunluğun resmi tanımı olduğuna inanır.
Ekonomik olumsuzluk, yalnızca siyasi sağda değil ama her yerde şaha kalktı. Şimdi ilginç olan soru şu: Bu resesyon çağrıları açıkça yanlış alarmken ve ekonomi aslında güçlüyken; halk ekonomi konusunda neden çok olumsuz olmaya devam etmektedir? Bu aslında hassas bir konu. Açıkça Amerikalılara aptal demek istemezsiniz tabi…
Ya da Senatör John McCain’in danışmanı gibi ABD’yi “zihinsel resesyon geçiren mızmızcıların ülkesi” olarak ilan etmek istemezsiniz… Öte yandan, insanların ekonomi hakkında söyledikleri ile verilerin söyledikleri arasında artık büyük uçurumlar var.
Birincisi, çok abartılı "Biden resesyonu" hakkında. Bir durgunluğun gerçek tanımı, birkaç ekonomik göstergeyi içerir. Oysa ekonominin başına gelen hiçbir şey, resesyon gibi görünmüyor.
Aralık 2021'den bu yana ABD ekonomisi yaklaşık altı milyon istihdam eklerken; işsizlik oranı yüzde 3.9'dan yüzde 3.4'e düştü ki bu, 1960'lardan beri görülmemiş bir seviye. Ve hayır, işsizlik Amerikalılar işgücünü bıraktığından dolayı düşük değil: Çalışan veya iş arayan yetişkinlerin yüzdesi azaldı, ancak bu neredeyse tamamen yaşlanan nüfusun bir sonucu ve işgücüne katılım hemen geri döndü.
Ayrıca işçilere göre de çalışılan işler, iyi işler. 1987'den beri iş tatmini araştırması yapan Conference Board'a göre, “ABD’li çalışanlar hiç bu kadar memnun olmamıştı.” Elbette, onlarca yıllık durgunluğun ardından ciddi enflasyonun geri dönüşü herkesi sarstı.
Düşük enflasyonun bir faydası, insanlara endişelenecek bir şeyi daha az vermesidir; Amerikan Psikoloji Derneği'ne göre enflasyon, 2022 boyunca önemli bir stres kaynağıydı. Ekim ayında Amerikalıların yüzde 20'si enflasyonu ulusun karşı karşıya olduğu en önemli sorun olarak adlandırmıştı; bu oran şimdi yüzde 9'a düştü.
Peki, şimdi ne oluyor? Görünüşe göre genel kural, Amerikalıların kişisel durumları hakkında iyi hissettikleri, ancak diğer insanların başına kötü şeyler geldiğine inandıklarıdır.
Bir ABD Merkez Bankası (Fed) araştırması, 2021'in sonlarında Amerikalıların rekor düzeyde yüksek bir yüzdesinin kendi mali durumlarıyla ilgili olumlu olduğunu ve rekor düşük bir yüzdesinin ekonomi hakkında olumlu olduğunu ortaya koydu. 2022 için henüz sonuçlarımız yok ama tahminimce benzer görünecekler. Partizanlık kesinlikle bu farklılığın çoğunu açıklıyor.
Yeni yayınlanan bir çalışma, Beyaz Saray'ı kimin elinde tuttuğunun ekonomiye ilişkin görüşler üzerinde büyük etkileri olduğunu gösteriyor. Bunun ötesinde, ekonomiyle ilgili medya haberlerinin güçlü bir şekilde olumsuz bir önyargıya sahip olduğuna inanmak için iyi nedenler var.
Son zamanlarda Amerika'da gerçekten ama gerçekten doğru giden bir şey, iş yaratma, ancak halk sürekli olarak istihdam hakkında olumludan çok olumsuz haberler duyduğunu bildiriyor. Ekonomistlerin de paçayı kurtarmasına izin vermeyelim.
Moody's Analytics'ten Mark Zandi'nin işaret ettiği gibi, birçok ekonomist geçtiğimiz yıldan beri her ay resesyon öngörüsü yapıyor! Peki tüm bunlar bizi nereye bırakıyor? Amerika henüz enflasyonu salgın öncesi seviyelere geri getirmedi ve henüz ekonomik olarak sert bir iniş yapmış olabiliriz.
Ama şimdiye kadar, en azından, Covid şokundan şaşırtıcı derecede başarılı bir şekilde kurtulduk. Pek çok Amerikalı anketlere işlerin korkunç olduğunu söylese de bu, mevcut olumlu değerlendirmeyle çelişmiyor.