Amerika için neden kaygılıyım?
Paul KRUGMAN (New York Times gazetesi yazarı)
Birkaç gün öncesine kadar Amerika'nın geleceği konusunda oldukça iyimser hissediyordum.
Ekonomik olarak, güçlü bir büyüme ve düşen enflasyonla dolu bir yıl geçirdik ve bir Demokrat Başkan olduğunda iyiyi görmeyen, iyiyi duymayan ve iyi konuşmayan kararlı Cumhuriyetçilerin yanısıra, Amerikalılar da bu ilerlemenin farkında gibi görünüyor. Ulusun sağduyusunun galip gelmesi ve demokrasinin hayatta kalması giderek daha olası görünüyordu.
Ancak Başkan Joe Biden'ın yaşı konusundaki çılgınlığı izlerken, ilk kez ülkenin geleceği konusunda derinden endişe duyuyorum. Gelecek yıl içinde Amerikan demokrasisinin geri dönülemez biçimde değişmesi artık tamamen mümkün görünüyor.
Evet, Biden'ın yaşlı olduğu doğru; eğer yeniden seçilirse ve ikinci dönem görevde kalırsa daha da yaşlı olacak. Keşke Demokratlar 1 veya 2 yıl önce fikir birliğine dayalı bir halef üzerinde anlaşabilseydi ve Biden, parti içinde herkese açık bir fikir ortaya koymadan bu halefin lehine kenara çekilebilseydi. Ancak bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair spekülasyon yapmak artık yersiz. Bu olmadı ve Biden Demokratların adayı olacak. Pek çok seçmenin Başkan’ın yaşının bir sorun olduğunu düşündüğü de doğru.
Ancak bir algı ve bir gerçeklik var: Yakın zamanda Biden'la vakit geçirmiş olan herkesin (ve benim de öyle) size söyleyebileceği gibi, o tüm yetilerine tam anlamıyla hakim, tamamen aklı başında ve ayrıntıları mükemmel bir şekilde kavrayabiliyor. Elbette çoğu seçmen onu yakından göremiyor ve bu sorunu çözmek Biden'ın ekibine düşüyor. Ve evet, alçak sesle ve biraz yavaş konuşuyor, ancak bu kısmen kekemelikle yaşadığı mücadeleden kaynaklanıyor.
Bu arada onun bir mizah anlayışı da var ki bunun önemli olduğunu düşünüyorum. En önemlisi Biden'ın son derece etkili bir Başkan olması. Donald Trump, Amerikan üretimini canlandırmaya söz verdi ama bunu yapmadı. Biden'ın teknoloji ve iklim politikaları (ikincisi büyük zorluklara rağmen kabul edildi) imalat yatırımlarında bir artışa neden oldu. Obamacare'i geliştirmesi milyonlarca kişinin sağlık sigortası kapsamına girmesini sağladı. Peki ya kendisinden sadece 4 yaş küçük olan rakibi?
Belki bazı insanlar Trump'ın yüksek sesle ve kaba konuşmasından etkilenmiştir. Peki ya konuşmalarında gerçekte ne söylüyor? Sık sık laf salatası… Son birkaç gündür ulusal tartışma Biden'ın yaşıyla ilgili konuşmaların hakimiyetindeyken Trump, Rusya'nın onlara saldırması durumunda "suçlu" NATO üyelerine yardım etmek için müdahale etmeyeceğini açıkladı, hatta böyle bir saldırıyı teşvik edebileceğini öne sürdü.
Görünüşe göre, NATO'yu bir koruma şantajından başka bir şey olarak görmüyor ve bu kadar zaman geçmesine rağmen hâlâ ittifakın nasıl çalıştığına dair hiçbir fikri yok. Bu arada, Trump'ın öne çıkardığı NATO üyesi Litvanya, GSYİH'sının daha büyük bir yüzdesini harcadı. Ukrayna'ya diğer ülkelerden daha fazla yardım yapıyoruz.
Bir kez daha, bu seçimin iki yaşlı adam arasındaki bir rekabet ve genel olarak Amerikan gerontokrasisine (yaş bakımından toplum içerisindeki en yaşlı bireyin hiyerarşik anlamda en üst düzeyde bulunması ve bu kişinin iradesine tabiyet) dair endişeler olmamasını diliyorum.
Ancak beğenin ya da beğenmeyin, bu Biden ile Trump arasında bir yarış olacak ve bir şekilde aklı başında, iyi bilgilendirilmiş aday, bağırıp çağıran, gerçeklere meydan okuyan rakibine göre yaşı nedeniyle daha fazla eleştiri alıyor. Söylediğim gibi, geçen güne kadar biraz iyimser hissediyordum. Ama şimdi ulusumuzun geleceği konusunda derin kaygılıyım.