Altının çöküşü
Fiyat çöküşlerinde farklı unsurlar devreye girer. Altında da benzer bir durum yaşanıyor. Yaşanan düşüşte, en büyük emtia ithalatçısı olan Çin'in zayıf ekonomik verileri etkili olmuş olabilir. Güney Kıbrıs merkez bankasının altın satışı konusu fiyatın dengesini bozmuş olabilir. Küresel enflasyondaki düşüş eğiliminin, negatif bir algı yaratması muhtemeldir. Tabii bunlar günlük olaylardır. Haber akışının dışında, piyasa psikolojisini bozan temel faktörler de olabilir.
Altını, Çin tarafından değerlendirmeden önce başka emtialara bakmak gerekebilir. Örneğin, küresel ekonomi için en önemli emtialardan biri olan bakır aylardır düşüyor. Tarımsal emtialarda da büyük kayıplar var. Bu düşüşler, altında yaşanan çöküşten çok daha önce başladı. Son günlerde beklentilerin altında gelen Çin verilerinin makyajlandığı sıkça söylenir. Aslında Çin'e haksızlık yapılıyor. Veri makyajlaması yapmayan ülke kalmadı. Bilimsel yayınlar açısından son derece başarılı olan San Francisco Fed, geçtiğimiz günlerde bir makale yayımladı. Bankanın ekonomistleri, Çin'in 2012 büyüme rakamını farklı zaman serileri ile değerlendirmişler. Rakamın, yayımlanan diğer ekonomik verilerle tutarlı olduğunu savunuyorlar. Çin ekonomisi gerçekten hız kesiyor da olabilir. Çin önümüzdeki dönemde düşük performans sergileyebilir. Bu ülkenin durumu ile altın arasında bir ilişki kuran yatırımcılar hayal kırıklığına uğrayabilirler.
G.Kıbrıs merkez bankasının altın satışı konusu da tartışılıyor. Yatırımcı psikolojisi açısından, bu konunun Çin'den daha etkili olabileceğine inanıyoruz. G.Kıbrıs 10 ton altını satarsa, Fransa'nın 2009'da yaptığı 17 tonluk satıştan sonraki en büyük merkez bankası satışı olur. Euro bölgesindeki sorunlu ülkelerin de bu yolu izlemelerinden korkuluyor. Mevduatlar vergilendirildikten sonraki süreçte altın satışı yapılıyorsa, o zaman diğer ülkelerde de mevduatlar vergilendirebilir. Hisse senetlerinden başka yatırım aracı kalmadığına inanıldığı için, olayların diğer boyutları analiz edilmiyor. Hatırlanırsa, mevduatların vergilendirilmesi borsa endekslerini dağıtmıştı. Portekiz, İspanya ve İtalya gibi ülkeler, satış yaparak fiziki altınlarını kaybetmektense, bu altınları teminat olarak gösterip borçlanma yoluna da gidebilirler. Bu operasyonla, hem altınlarını geri alabilirler, hem de kaldıraç kullanabilirler.
Son günlerde arka arkaya enflasyon rakamları açıklandı. Çin enflasyonu beklentilerin çok altında geldi. Hindistan'ın toptan eşya fiyatları endeksi son üç yılın en düşük seviyesine indi. ABD ve Avrupa'nın enflasyon oranları yüzde 2'nin altına yerleşmiş gibi gözüküyor. Japonya ve İsviçre'de deflasyon sürüyor. Altının hem enflasyon hem de deflasyon ortamında yükselme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. Genel olarak, piyasa oyuncuları altının enflasyon dönemlerinde yükselmesini bekler. Bu açıdan, enflasyon baskısının azalması da düşüşte etkili olmuş olabilir.
Günlük haber akışı dışında, fiyatları etkileyen en önemli faktör, başta Fed olmak üzere büyük merkez bankalarının altın fiyatını baskılamalarıdır. Operasyon uzun zamandır devam ediyor. Bunu uzun zamandır yazıyoruz. Reel faizler negatif olmasına rağmen, altın fiyatının son 1.5 yıldır zorlanmasının temel nedeni budur. Fed'e, İngiltere ve İsviçre merkez bankaları da destek veriyor.
Fiziki altın yatırımcıları, altınlarını satmadılar. Düşük fiyatlardan alım da yapabilirler. Yine de, fiyatın toparlanması zaman alabilir. Altın fiyatının taban yapması, yeni bir yükseliş döneminin başlaması anlamına gelmeyebilir.