Altın yıllık bazda yüzde 13.3 kazandırdı

Nazlı Gökçe MİS
Nazlı Gökçe MİS Troy Kıymetli Maden Tic. A.Ş [email protected]

Altın 2017 başında yatırımcılarının umutlarını da arkasına alarak 1150 dolar/ons seviyesinden kapıyı araladı ve Şubat sonuna kadar daha ziyade teknik alımların güdümünde yükseliş trendinde kaldı. Donald Trump’ın ABD’nin yeni başkanı seçilmesi ve kendisinin hızla adeta bir fenomen haline gelmesiyle hareketlenen piyasalarda, altın yatırımcıların sepetinde güvenin timsali olarak yer buldu. Temmuz ayının ortasına kadar birkaç haftalık periyotlarda ayı ve boğa piyasalarında gelgitler yaşayarak 1200 – 1285 dolar/ons bandında işlem gördü. Trump ilk vukuatı olan göç yasasıyla protestocuları sokağa dökerken fonda FED’in faiz artırım hamlesi fiyatlandı hep. Suriye’de gerçekleşen kimyasal saldırıda “Batılı” ülkeler Orta Doğu’daki müttefikleriyle bir olarak Beşar Esat üzerine giderken, bir taraftan da ABD’nin Rusya ve Kuzey Kore ilişkisinde yükselen tansiyondan beslenen altın, hep 1200 dolar/ons üzerinde tutunmayı başardı. Trump’ın FBI direktörünü görevden alması, hatta bu konuda Beyaz Saray’la çelişen beyanatların gelmesi ve başkanın bu tutumunun piyasaoyuncularında siyasi belirsizlik endişeleri oluşturması, altının hep ilk tercih edilen enstrüman olarak sepette yerini almasını sağladı. Temmuz ayında tekrar yükseliş trendine giren altın, piyasaların FED’den +2 daha faiz artırımı beklemesi ancak bunun gerçekliğini sorgulamaları neticesinde sıçrama yaparak Eylül ayının başında 1357.60 dolar/ons ile senenin en yüksek seviyesini kaydetti. Ancak altın, fiziki alımlardan ve talepten değil de jeopolitik gerilim ve bazı noktalarda Trump’ın söylemleriyle paralel olarak suni yükselişler yaşadı. Öte yandan Kuzey Kore’nin nükleer füze programından kaynaklanan gerilim hattında kalmasından dolayı altın 1300 dolar/ons seviyesini bir müddet korudu. Kıymetli maden, Aralık ayının ilk haftasında ABD’nin son 3 yılın en güçlü büyüme verisini açıklaması ve vergi reformuyla ilgili yaşanan gelişmeler nedeniyle 1250 dolar/ ons’a kadar geri çekildi. Son haftalarda yatırımcısının desteğiyle hacimsiz piyasalarda bile yönünü yukarı çeviren altın, 1300 dolar/ons’u aşarak seneyi 1303 dolar/ons’tan kapattı ve hanesine yıllık bazda yüzde 13,3 kazanç yazdı.

2017’nin son FOMC toplantısında FED, önümüzdeki yıl üç faiz artışı daha yapacağını duyurdu ancak piyasaları inandırmakta zorlanmış görünüyor. Bu inanç eksikliğinin altında temel olarak enflasyon verisinin bir türlü istenen seviyeye gelmemesi yatıyor. FED ise istihdam verisine güvenerek olumlu gelen verilerin enflasyona eninde sonunda yansıyacağı görüşünde. Bunları ifade eden FED’in mevcut başkanı Yellen idi. 2018 yılıyla birlikte FED yeni başkanı Powel’e kavuşmuş olacak. Piyasalarda FED’in faiz politikasının değişeceğine dair bir beklenti yok ancak yeni başkanın Şubat ayında görevini devraldıktan sonraki söylemleri önemli. Başkan Trump ABD vergi sisteminin son 30 yılın en radikal değişikliklerini öngören yasa tasarısını meclisten geçirmeyi başardı. 2018 yılında beklentiler yeni yasayla birlikte ABD büyüme verisinin ivmesini artırarak devam etmesi ancak diğer taraftan vergi indirimini hedefleyen bu yasanın, cari açığı artıracağı görüşü de piyasaları düşündüren bir konu.

Dünyanın yeni küresel tehdidi Kuzey Kore’nin, yeni yılda da diplomasi yolundan yürümeyeceği aşikâr. Tehditlerine ve taciz atışlarına devam etmesi durumunda ABD ile birlikte dünyanın geri kalanının ne tepki vereceği merak konusu. Trump, Kuzey Kore’nin daha önceki tehditlerine karşın “ateş ve öfkeyle” karşılık vereceğini duyurmuştu. Umarız bu gerilim ve atışma yalnızca söylem düzeyinde kalır. Huzurun hakim olduğu bir yıl dileğimizle...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Altın yine sepette 19 Şubat 2018