Altın yıl
Yapı Kredi Yatırım / Murat Berk
Geçen hafta bahsettiğimiz ayrışma temasına uygun olarak; genel itibariyle ABD'den iyi gelen verilere rağmen piyasalar geriledi. Bunun yanında yılbaşından beri göstermiş olduğu performans ile en iyi ülke endeksi unvanını kazanan İMKB'deki düşüşe rağmen bononun (iyi gelen enflasyon desteğiyle) değer kazandığı bir haftaydı.
Sene başında, özellikle de mart diplerinden bu yana baktığımızda, Türk piyasalarının altın bir yıl yaşadığını görüyoruz. Bono faizlerinin çok ciddi oranda gerilediği ve İMKB 100 Endeksi'nin hem toplam hem de görece performansının çok iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bunun temel büyüme görünümünün zayıf olmasına rağmen gerçekleştiğini tekrar vurgulamak gerekiyor. Bu durumun olası sebeplerini ise önceki yorumlarımızda dile getirmiştik. Son bir haftadır ise İMKB'nin ve diğer piyasalardan yaşadığı olumlu ayrışmanın düzeltmesini yaşıyor gibi görünüyor.
Cuma günü oldukça oynak bir seyir izleyen ABD borsaları, yatırımcıların beklenenden kötü gelen ve son 26 yılın en yükseğini gösteren işsizlik oranı yerine ABD istihdam kaybının beklenenden iyi gelmesine odaklandı ve ABD endeksleri cuma gününü yükselişle kapattı.
Bu arada, altın fiyatları ABD'de işsizliğin son 26 yılın en yüksek seviyesine çıkmasının ardından, düşmesine rağmen ons başına 1,000 dolar seviyesine çok yakın seyretmesi bizce oldukça ilginç. Altın fiyatları konusunda yılbaşından bu yana iyimser olmakla beraber, son yaşanan fiyat hareketinin nasıl yorumlanması veya yorumlanıp yorumlanmaması gerektiği konusunda emin değiliz. Kısa vadede bazı fiyat hareketlerinin aslında rasgele olması mümkün gibi gözüküyor. Baktığımız zaman, altının bazı dönemlerde enflasyondan korunma amaçlı bazı dönemlerde ise güvenli liman amaçlı (zaman zaman kaydi para sistemine olan güven sarsıldığında) özellikler taşıdığını görüyoruz. Bunun yanında son harekette diğer piyasalardan gördüğümüz hareketler her iki yorum ile de tam uyuşmuyor.
Hafta sonu tamamlanan G-20 toplantısından çıkan sonuç ise ekonomilerin canlandırılmasına yönelik tedbirlerin devam etmesinin destekleneceği şeklindeydi. G-20'lerin yorumlarına merkez bankalarının (İsrail ve Avustralya hariç) açıklama ve hareketlerini eklediğimizde küresel piyasalarda düşük faiz ortamının uzayacağı mesajı güçleniyor.
Bu hafta yurtiçinde ikinci çeyrek büyüme verisi ve öncesinde açıklanacak sanayi üretimi önemli veriler. Yurtdışında ise bu hafta açıklanacak çok kritik veriler karşımıza çıkmıyor.