Altın ve gümüş portföyde bulunmalı
ABD ve Euro bölgesindeki olumsuz gelişmeler, değerli metal fiyatlarında yeni bir yükseliş dalgası başlattı. Kağıt paralara olan güven giderek azalıyor. Altın, İsviçre Frangı(CHF) dışında bütün para birimleri karşısında zirvelerde dolaşıyor. Küresel ekonomilerde 2008 yılında başlayan kriz devam ediyor. Yapısal sorunların hiçbiri çözülmedi. Durum böyle iken, değerli metallerdeki yükseliş de anlamlı gözüküyor.
Reyting kurumları, borç tavanının yükseltilmemesi durumunda ABD'nin notunu düşüreceklerini söylüyorlar. ABD, büyük bir olasılıkla borç tavanını 2 trilyon Dolar yükseltecek. Ardından Fed devreye girerek bu borcu satın almaya başlayacak. Başka bir ifadeyle; Fed yeniden para yaratmaya başlayacak. Fed'in ikinci tahvil alım programını açıkladığı Ağustos 2010'dan beri, ABD'nin kamu borcu 900 milyar Dolar arttı. Bunun 500 milyar Dolar'lık kısmını Fed satın aldı. ABD çok para harcadığı için, borçlanma ihtiyacı da yüksek oluyor. Piyasanın borç vermek istediği rakamdan daha fazlasını harcıyor. Bu durumda iki gelişme yaşanabilir: ya harcamalar kısılacak ya da Fed tahvilleri satın alacak. Tahvil alım programları reel ekonomiyi iyileştirmiyor. Programların yarattığı psikolojik etki ile piyasalar çoşarken, ABD'nin işi de görülmüş oluyor. ABD Kongre'sinde, kamu harcamalarının azaltılması konusunda bir kararlılık görünmüyor. Bu durumda, Fed'in tahvil alımı yapmasından başka bir opsiyon kalmıyor. Tahvil alımlarının, değerli metaller üzerindeki pozitif etkisi de son iki senedir görülüyor. Fed'in; "Üçüncü tahvil alım programını açıklıyoruz" demesine gerek yok. Bernanke; "Vadesi gelen tahvillere yeniden yatırım yapacağız" diyor. Bu yeterli olur. Kaldı ki; başka bir format da bulunabilir.
Euro bölgesinde yaşananlar da değerli metalleri pozitif etkiliyor. AB'de sadece bir borç krizi değil, bankacılık krizi de yaşanıyor. Kontrol altına alınamayan sistemik kriz, bankaları da etkiliyor. İtalya ve İspanya üzerindeki baskı, bankacılık sektörünün kırılgan yapısını gözler önüne seriyor. Bir yatırımcı, parasını sorunlu ülkelerin bankalarına mı koyar, yoksa altın'a mı yatırır? Yunan, İrlanda bankalarından kaçan para nereye gidebilir? Bu soruların cevapları zor değil. Avrupa Bankacılık Endeksi'nin son dönemdeki performansı, AB bankalarına olan güvensizliği gösteriyor.
2008'de batan Lehman Brothers'a yatırım yapanlar büyük paralar kaybetti. Yunan, Portekiz tahvillerini alanlar zarar etti. Parasını değerli metallere yatıranlar kazandı. Değerli metal yatırımcısının karşı taraf riski olmaz. Ülke ve kurum risklerinin, sistemik dalgalanmaların bittiğini düşünüyorsanız, portföyünüzde altın veya gümüş'ün bulunmasına da gerek yok. Ben bu risklerin bittiğini düşünmüyorum. Son on altı aydır bu köşede belirttiğim gibi; altın, gümüş ve CHF portföyde bulunmalı. Bu zaman zarfında, bu yatırım araçlarının performansları her şeyi anlatıyor. Borç sorunlarının tavan yaptığı, kağıt paraların alım gücünün giderek azaldığı bir ortamda, değerli metallere portföyünüzde yer veriniz. Küresel ekonomilerde yaşananlar; dönemsel değil yapısal sorunlardır. Problemlerin çözülmesi için "disiplin" ve "kararlılık" gerekiyor. Bu iki özellik, politika yapıcılarda maalesef bulunmuyor.