Altın ve gençler…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

5 milyon ton altınımız, yastığımızın altında.

Parasal değeri mi?

Aşağı yukarı 270 milyar TL.

Bunun çeyreğini ekonomiye kazandırabilsek…

Kaldıraç etkisiyle yaklaşık 25 milyon kişiye istihdam alanı yaratmış olmakla kalmayız, gelirleri artırmış, kaynak yetersizliği bahanesiyle yapamadığımız yeni yatırımların önünü de açmış oluruz.

Bunu biliyor, söylüyoruz ama gelişmiş ülkelerin aksine rüyada kalmayı tercih ediyoruz. Hayalci tembelliğinden öteye gidemiyor, gerçekçi politikalarla ayağı kalkıp adım atmaya direniyoruz. 

* *

3.3 milyon genç işsizimiz, yastığımızın üzerinde!

İş bulmaktan umudunu kesen gençlerimizle birlikte bu sayı 5 milyon 250 bin.

9 milyon işsiz ise 3.2 milyon 'ücretsiz aile işçisi' de katılarak yapılan resmi tahmin.

* *

Altınımızla övünüp duralım. (Ki, tarımdan turizme, madenden coğrafik stratejiye kadar kullanamadığımız değerlerimiz içerisinde küçük bir örnektir 'altın'.)

Kullanırsak ekonomiye ivme kazandıracağız, kullanamazsak 'süs' olarak saklayacağız.

Genç nüfusumuzla övünüp duralım.

Kullanırsak ekonomiye ivme kazandıracağız. Ya işsiz bırakıp, kullanamazsak!...

* *

Dün, Plan Bütçe Komisyonu Sözcüsü Hasan Fehmi Kinay ile sohbet ederken söz işsizliğe geldi.

Kinay, "Mevcut yatırımlar için alınan kredilere sağlanacak 3-4 milyar TL'lik faiz desteğiyle yaklaşık 900 bin kişiye ek istihdam yaratılabilir" diyor.

Bir adım da ileri gidiyor Kinay, "Milli gelirin yüzde 1'i bu amaç için kullanılmalı. Hatta yasal zorunluluk getirilmeli."

* *

"Yapılmalı" sözü ile "yapılacak" sözü arasındaki mesafenin daralmaktan da öteye gidip kapandığı Türkiye'de, hayalcilikle sınırlı kaldığımızı, bunun da siyaset kurumuna olan güveni zedelediğini hepimiz biliyoruz.

Önceki gün, seçimli genel kurula hazırlanan Ankara Genç İşadamları Derneği'nin başkan adaylarından Abdullah Değer, projelerini anlatmak için ekibiyle misafirimiz oldu.

Sorumlu bir genç olarak önemli bir nokta tespitiyle başladı Değer, "Ankara'nın sahibi yok."

Neden?

"Ankara'daki yöneticiler Ankara'nın sorunlarından ziyade Türkiye'nin sorunları ile ilgileniyorlar."

Biraz düşününce Değer'e hak verdik.

Sorduk: "Siz ne yapacaksınız?"

Cevapladı: "Ankara'nın fuar, kongre ve yabancıların sağlık merkezi olması için gereken yatırımları güçbirliğiyle yapacağız. Herkesle konuşacağız. Elini taşın altına sokması için herkesi zorlayacağız. Bu işin sadece konuşarak olamayacağını somut örneklerle kanıtlayacağız."

Değer ve ekibi ile yaptığımız sohbet, "yapılmalı" ile "yapılacak" sözleri arasındaki mesafeyi açmakla kalmayıp, her iki söz ile "yapıldı" sözünün arasındaki mesafeyi kapatmakta gençlerin önemli rol oynayacağını gösteriyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks (2) 27 Ağustos 2024
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024