Altın olmasa ihracatta durum çok daha vahim

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Ocak ayı ihracatı geçen yılla hemen hemen aynı düzeyde gelmiş, önemsenmeyecek kadar, yalnızca yüzde 0.7'lik bir gerileme ortaya çıkmıştı. İthalatta ise yüzde 13.7 gibi hızlı bir düşüş vardı. Ama kur artıyordu, bunun ihracata nasıl ivme kazandıracağını görecektik. Birileri böyle diyordu. Kur artışı eşittir ihracatın tırmanması gibi bir formül vardı kafalarda.

Petrol fiyatları düşünce, geliri petrole bağlı olan ülkelerin alım gücü ne olurdu, en büyük pazarlarımızdan biri konumuna gelen Rusya'daki ekonomik çöküntü bizi nasıl etkilerdi, hala toparlanma uğraşı içinde olan AB'den esecek sert rüzgarlar nasıl etki yapardı, bunların önemi yoktu. Kur artıyor muydu, gerisi önemli değildi. Ama ne zaman ki TÜİK şubat rakamlarını da açıkladı, tabloyu resmi olarak da gördük. Herhalde kur artışının ihracatta her şeye çare olacağını düşünenler, ellerini dikey olarak gözlerinin yanında tutup, yani at gözlüğüyle yalnızca ileriye bakanlar, sağı solu kontrol etmeyenler kim bilir belki de yanılmakta olduklarını anladılar. 

Kur artınca ihracatın fırlayıp gitmediği, gitmeyeceği ortaya çıkmıştı. Ocakta yüzde 0.7 gibi çok düşük bir oranda da olsa gerileyen ihracat, bu kez şubatta yüzde 6 oranında azalmıştı. İthalattaki gerileme daha belirgindi, bunda şaşılacak bir durum da yoktu. İthalat ocakta yüzde 13.7, şubatta yüzde 7.2 geriledi. 
Ama şu da dikkat çekici olmalı; ihracattaki gerileme artma eğilimindeyken, ithalattaki gerileme azalma eğilimi içinde. 

Bunlar rakamların görünen yüzü. Bir de ilk bakışta görünmeyen ve detaya inince ortaya çıkan veriler var. Yani altın var!

Altının sihirli dokunuşu

Türkiye geçen yıl ocak ayında 220 milyon dolarlık altın ihraç etmişti, bu yılki ihracat 1.3 milyar doları buldu. Benzer eğilim şubatta da sürdü. Geçen yılın şubatında 183 milyon dolar olan ihracat, bu yıl 1.7 milyar dolara ulaştı. Yani iki ayın toplamında geçen yıl 403 milyon dolar olan altın ihracatı, bu yıl 3 milyar doları buldu. 

Altın ithalatındaki artış ise çok daha sınırlı kaldı. Geçen yılın iki ayında 596 milyon dolar olan ithalat, bu yıl 994 milyon dolara çıktı.

Bu verilere göre, geçen yılın ocak-şubat ayları toplamında altın ticaretinde 192 milyon dolarlık açık verilmişti. Bu yıl ise yaklaşık 2 milyar dolarlık bir fazla var.

Altın hariç ihracat, fena!

İlk iki aydaki toplam ihracat 24.6 milyar dolar olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 3.4 gerileme oldu. Altın hariç ihracat ise 21.6 milyar dolar, geçen yıla göre düşüş de tam yüzde 13.7 düzeyinde. 
Altın hariç ihracatın şubat ayındaki gerilemesi yüzde 17.7'yi buluyor. Bu çok büyük ve geçiştirilemeyecek bir oran aslında. 

Düşüş martta da sürüyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin dün yaptığı açıklamaya göre mart ayı ihracatında da yüzde 13'ün üstünde azalarak 11.2 milyar dolara geriledi. 

TİM verilerinin, külçe altın ihracatını kapsamadığını belirtelim. Dolayısıyla altın ihracatının düzeyine bağlı olarak toplam ihracat daha yukarıda gerçekleşecektir.

Bir hatırlatma yapmakta da yarar var. Geçen yılın mart ayındaki altın ihracatı 1.5 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. 

İhracattaki azalmada doların özellikle euroya karşı değer kazanması da önemli rol oynuyor. Geçen yılın ilk çeyreğinin ortalamasında 1.37 olan euro/dolar paritesi, bu yıl aynı dönemde 1.13'e indi.

Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 40'ını euro, yüzde 50'sini dolarla gerçekleştiriyor. İthalatta ise euronun payı yüzde 30, doların payı yüzde 65 dolayında bulunuyor. 

wrh.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar