Altın mı? Toprak mı? (2)

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Son bir yıl içerisindeki iki yazımda, 'altın' ile ilgili gelen soruları yanıtlamıştım.

Kısa ve orta vade için 'altın dönemi'nin başladığını belirtmiştim.

'Korku' (Avrupa ekonomisindeki sıkıntılar gibi…) dönemlerinde de (sığınma limanı olması nedeniyle…), 'rahatlama' (Avrupa ekonomisine müdahaleler gibi…) dönemlerinde de (enflasyon beklentisi nedeniyle…) 'altın' fiyatlarının yükseleceğini ifade etmiştim.

* *

Arayıp hatırlatan okuyucularım oldu.

Altın fiyatlarının bin 50 dolarları gördüğü; beklenti, söylem ve yönlendirmelerin bin doların altını işaret ettiği dönemde, şunları yazmışız:

"Altın, "Türkiye'nin tasarruf alışkanlığı yok, buna imkânı da yok." diye, tabu koyanları yanıltmışa benziyor.

Doğrudur, gelişmiş ülke Merkez Bankaları'nda ki altın rezervi ile gelişmekte olan ülkelerin MB'lerinde tutulan altın rezervleri arasındaki farkı, dolayısıyla tasarruflar arasındaki farkı,  FED'in kasasındaki 8 bin 200 tonluk altın ile Türkiye Merkez Bankası'nın kasasındaki 186 ton altın arasındaki fark kanıtlıyor.

İtalya, Almanya gibi ülkelerin kasalarındaki altının, günümüzün devi olarak nitelendirilen Çin, Hindistan, Japonya gibi ülkelerin kasalarındaki altın toplamının 2-3 katı olduğu da biliniyor.

Ancak Türk halkının yastık altında ki 4-5 bin ton olarak tahmin edilen tasarrufu unutuluyor.

Türk halkının aynı şekilde toprağa yatırımı da geleneksel olarak benimsediği gözardı ediliyor.

* *

29 yıllık süreçte fiyatlar genel seviyesindeki artış baz alınarak yapılan hesaba göre altının şu anda 2 bin dolar seviyesinin üzerinde olması gerekiyor.

Önümüzdeki dönemde, ekonominin toparlanıp enflasyonlu sürece girme ihtimalinin yüksekliği de ibreyi altına kaydırıyor.

Ekonomi toparlanmasa da sığınacak liman olarak 'altın' adres gösteriliyor.

Talep artışı ve enflasyonlu süreç tarım ürünlerini de etkileyeceğinden 'toprak' ve toprakla üretim de yatırım için ön plana çıkıyor.

Bu da bize avantaj sağlıyor; enerjimizi tartışmalara değil, elimizdeki tasarrufların değerlendirilmesine harcayıp, zamanı iyi kullanabilirsek."

* * *

Toprak ile ilgili sorular soran okuyucularım var.

Cevap tek, "Arazilerinize sahip çıkın, elden çıkarmayın, imkânınız varsa büyütün, araziniz yoksa Türkiye'nin herhangi bir coğrafyasında arazi alın, optimal üretim için yüksek ölçek, yüksek ölçek için birlikler, ortaklıklar oluşturun; tarım ve tarımsal sanayi ürünlerinin parlak günleri yakındır."

Bunu görmek için 'kahin' aramaya veya 'kahin' olmaya gerek yok.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks (2) 27 Ağustos 2024
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024