Altın ithalatı zirveye çıktı
Yılın ilk dört ayında 11,8 milyar dolarlık parasal olmayan altın ithal edildi. Net altın ithalatı ocak-nisan döneminde dış ticaret açığını yüzde 43 büyüttü. Nisan sonu itibarıyla yıllık altın ithalatı 29,7 milyar dolarla zirveye çıktı.
Türkiye’nin son yıllarda dramatik biçimde artarak dış ticaret ve cari işlemler açıklarını büyüten “parasal olmayan altın” ithalatı, getirilen bazı kısıtlayıcı önlemlere rağmen bu yılın ilk dört ayında da artış ivmesini korudu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ocak-nisan döneminde parasal olmayan altın ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 360,5 artarak 11 milyar 787,1 milyon dolar oldu.
Parasal olmayan altında nisan sonu itibariyle son bir yıldaki ithalat 29 milyar 668,1 milyon dolarla tarihi en yüksek düzeye ulaştı. İthalatın bu ivmeyi koruması durumunda yılın tümünde 30 milyar doları aşması bekleniyor. Parasal olmayan altın ithalatında en yüksek yıllık düzey 25,2 milyar dolarla 2020 yılında, ikinci en yüksek düzey ise 20,4 milyar dolarla geçen yıl gerçekleşmişti.
Dış ticaret açığının üçte biri
İlk dört ayda 841,9 milyon dolar olan parasal olmayan altın ihracatı düşülünce, ithal altına ödenen net döviz geçen yılın eş dönemine göre yüzde 504,8 artışla 10 milyar 945,2 milyon dolar oldu. Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre ödemeler dengesi kapsamındaki tanımıyla ocak-nisan döneminde 36 milyar 341 milyon dolar olarak gerçekleşen dış ticaret açığının yaklaşık üçte biri, net altın ithalatından kaynaklandı. Başka deyişle parasal altın ticareti dolayısıyla çıkan net döviz, dış ticaret açığını yüzde 43 büyüttü.
Büyük bölümü iki ülkeden
Türkiye bu yıl da altın ithalatının büyük bölümünü İsviçre’den gerçekleştirmeye devam etti. İlk dört aydaki ithalatın 8 milyar 653,1 milyon dolarla yüzde 73,4’ü, dünyanın en büyük rafine ve transit merkezi olması dolayısıyla küresel altın ticaretinde öne çıkan bu ülkeden ithal edildi. Dört aylık ithalatın yüzde 16,2’sini oluşturan 1 milyar 911,9 milyon dolarlık bölümü ise Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) gerçekleştirildi. İthalat tutarında bu ülkeleri 373,9 milyar dolarla Hong Kong, 92,4 milyon dolarla Irak ve 77,4 milyon dolarla İtalya izledi.
Altına on yılda 134 milyar dolar
2013 başından bu yılın nisan ayı sonuna kadar olan dönemde parasal olmayan altın ithalatının birikimli tutarı 134 milyar 177,4 milyon dolara ulaştı.
Bu dönemde beş kıtadan ve bazı ada ülkeleri de dahil hemen hemen tüm ülkelerden altın ithal eden Türkiye, parasal olmayan ithal altına adeta servet ödedi. Bu dönemdeki ithalatın 49 milyar 304,6 milyon dolarla yüzde 36,7’lik bölümü, başka ülkelerden ithal ettiği altınları işleyip ihraç ederek bu sektörde öne çıkan İsviçre’den gerçekleştirdi.
BAE, bu dönemde 35 milyar 28 milyon dolarla en çok ithalat yapılan ikinci ülke oldu. Kümülatif ithalat tutarında bu ülkeleri 15 milyar 527,1 milyon dolarla Irak, 4 milyar 327 milyon dolarla Almanya, 4 milyar 244,7 milyon dolarla Avustralya, 3 milyar 264,7 milyon dolarla Güney Afrika izledi.
İngiltere 2 milyar 992,8 milyon, Kanada 2 milyar 419,5 milyon, Libya 2 milyar 181,6 milyon, ABD 1 milyar 568 milyon, Rusya 1 milyar 180,3 milyon, İtalya 980,6 milyon, Hong Kong 957,6 milyon ve Venezuela 901,6 milyon dolarla en çok ithalat yapılan ülkeler arasında yer aldı.
Çıkan “net” döviz 92,6 milyar dolar
Türkiye, Ocak 2013-Nisan 2023 döneminde birikimli olarak 41 milyar 534 milyon dolarlık da parasal olmayan altın ihraç etti. Böylece anılan dönemde parasal olmayan altın ticaretinde oluşan açık, başka deyişle dışarı giden net döviz miktarı 92 milyar 643,2 milyon dolar oldu.
Söz konusu tutar ödemeler dengesindeki tanımıyla anılan dönemde kümülatif 546,5 milyar dolar olan dış ticaret açığının yüzde 17’sini, 312,9 milyar dolar olan kümülatif cari açığın da yüzde 29,6’sını oluşturdu.