Altın ithalatı kasımda cari açığa rekor kırdırdı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye geçen yılın ilk on ayında 4.5 milyar dolarlık altın ithal etti. Kasımda ise bu 4.5 milyar dolara, bir anda 2 milyar dolarlık ithalat daha eklendi. İşte kasımdaki bu 2 milyar dolarlık altın ithalatı, söz konusu ayın cari açığını rekor düzeye taşıdı. Kasım ayında, 5.6 milyar dolarla ilk 11 aylık dönemdeki en yüksek açık verildi. 

Cari açık ayrıca, geçen yıl ilk kez kasımda 2013'ün üstüne çıkmış oldu. 2013'ün üstüne çıkılınca da, yıllıklandırılmış açık yönünü 2014'te ilk kez yukarı çevirdi. Ocak ayında 64.2 milyar dolar düzeyinde bulunan ve her ay düzenli bir şekilde azalarak ekim sonunda 45.7 milyar dolara inen yıllıklandırılmış cari açık, kasımda yeniden arttı ve 47.1 milyar dolar oldu. 

Geçen ayki değerlendirmemizde, yıllık açığın 2014'ü 40 milyar doların altında kapatma olasılığından söz etmiştik. Ancak,  kasım ayındaki altın ithalatı hesapları bozdu. Bu yıl aralıkta yüklü miktarda altın ithalatı olup olmadığını bilmiyoruz. Dolayısıyla aralık ayına altın ithalatından gelecek etki konusunda fikir yürütme şansına sahip değiliz.

2013'ün aralık ayında 8.4 milyar dolarla çok yüklü bir cari açık verilmişti. 2014'te bu tutarın altında kalınmış olduğu tahmin edilmekle birlikte, doğaldır ki bir rakam verilemiyor. Ancak yıllık açığın 43-45 milyar dolar aralığında oluştuğu tahmininin yaygın olduğunu belirtelim.

Adım adım cari fazlaya!

"Petrol fiyatları düşüyor, ihracatımız da tırmanacak, artık cari açık problemimiz kalmayacak" türü değerlendirmeler duyuyorduk ya, bu tür değerlendirmelerin bir tek ithal kalemiyle yerle bir olduğunu gördük. Cari açığı sıfırlamak bir tarafa, son dönemde bir de cari fazla verir hale geleceğimizi söyleyenlere rastlanıyor ki, bu iyimserliğe şapka çıkarmamak elde değil.

Önceki gün 2015'e ilişkin iyimserlik dozumuzun birden arttığına ve bunun tehlikelerine dikkat çekmeye çalışmıştık. Buyurun işte bu iyimserliği bir anda yok edecek ilk veri geldi, hem de 2014'ten. 

Cari açığı sıfırlayacakmışız da, üç beş yıl sonra fazla verir hale gelecekmişiz de... Bir konuda iddialı olmak iyi de, o iddianın altını doldurmak da gerekir, öyle değil mi... Madde sayısıyla övündüğümüz paketler açarak ne ihracat tırmanıyor, ne ihraç ürünlerinin kompozisyonu değişiyor; ne de ithalleri yerine yerlilerinin tercih edileceği teknolojik donanıma sahip ürünler üretebiliyoruz. 

Şimdi de para mı götürülüyor?

Hani net hata ve noksan yüklü miktarda pozitif geldiğinde, kimi çevreler bu durumu bazı ülkelerden Türkiye'ye valiz valiz para aktarıldığı şeklinde yorumluyorlardı ya, bakalım bu görüşü dile getirenler şimdi nasıl bir yorum yapacaklar. Çünkü son aylarda Türkiye'ye valizlerle para getirilmiyor, bu kez tam tersi, belli ki Türkiye'den "valiz valiz" para çıkışı var.

Net hata noksan son üç aydır negatif geliyor. Eylülde negatif 260 milyon dolar olan net hata ve noksan, ekimde yine negatif 1.9 milyar doları buldu. Rakam kasımda daha da büyüdü ve negatif 3.5 milyar dolar oldu. Bir başka ifadeyle son üç aydaki net hata ve noksan negatif 5.6 milyar dolar aştı. 

Son üç aydaki negatif rakamlar sayesinde ocak-kasım dönemindeki net hata ve noksan da küçüldü ve pozitif 2.3 milyar dolara geriledi. 2013'ün aynı dönemindeki net hata da pozitif 2.4 milyar dolardı. 
Net hata ve noksanın fiziki bir para transferi olmadığı açık. Bu rakamın altında başka amaçlar arayanlar ayrı tutulursa, yapılan değerlendirmelerde hep vurgulanan, Merkez Bankası'nın da hep dile getirdiği, net hata ve noksanın bir kalıntı kalemi olduğu. Net hata ve noksan ne bir finansman kalemi, ne de bir gider kalemi. Net hata ve noksan, bir bilanço olan ödemeler dengesi tablosunu dengeye getirmek için kullanılan bir kalem yalnızca.  

aktas-007.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar