Altın-İran-usulsüzlük-rüşvet çarkı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye sarsılıyor... Gerekçesi ister hükümet-cemaat çatışması olsun, ister bambaşka bir şey, kabul etmek durumundayız ki iki gündür yaşamakta olduklarımız tam bir sarsıntıdır.Türkiye geçmişte böyle bir durum yaşamadı, bundan sonra da öyle kolay kolay yaşamaz; zaten umarız yaşamaz.

Üç bakanın oğlu gözaltına alınıyor; hem de biri İçişleri Bakanı’nın oğlu. Gerçi hemen karşı atağa geçiliyor, poliste üst düzey görevden almalarla anında yanıt veriliyor. Ama atı alanÜsküdar’ı çoktan geçti. Olan oldu artık; bu durum hafızalardan silinecek gibi değil. Kaldı ki, konu değil kapanmak, yeni açılıyor; kim bilir nerelere varılacak, ne sonuçlar çıkacak...

Operasyonun merkezinde hangi konu var; bu tartışılıyor şimdi. Altın ticareti mi, imar izinlerine ilişkin usulsüzlük iddiaları mı; yoksa bütün bunları yürütebilmek için devreye sokulan rüşvet çarkı mı?

Bu sorulara yanıt verme şansımız elbette yok. Ama soruşturma konularının başında gelen altın ticareti, özellikle de ihracatı konusu, belki bir yıldır bizim de dikkat çektiğimiz bir konuydu. Yanık kokuları geliyordu sürekli... Aklımıza takılan sorularla gidelim:

Türkiye altın madenlerine sahip olan ve altın üreten bir ülke mi, hayır...

Ama Türkiye özellikle geçen yıl çok yüksek tutarda altın ihraç ediyor muydu ve bu ihracat ağırlıklı olarak İran’a mı yapılıyordu, evet...

Türkiye bu ihracatı, Batı’nın İran’a dönük ticaret ambargosunu bir şekilde delerek mi yapıyordu, evet...

İran’a altın ihracatı, bu ülkeden alınan petrol ve doğalgazın bedeli olarak mı gerçekleştiriliyordu, evet...

Bu ihracatta döviz transferi için bir kamu bankası olan Halkbank’ın kullanıldığı ihracatın yoğunluk kazandığı 2012’nin ilk aylarından beri bilinmiyor muydu, biliniyordu...

Peki, Halkbank’ın yaptığı bu işlem suç muydu; örneğin BDDK bu konuda herhangi bir işlem yaptı mı? Yok eğer sorun İran’ın altın bedelini Halkbank’taki hesaba yatırması değilse, önceki gün bankanın genel müdürünün, hatta eşinin (dün serbest bırakıldı) gözaltına alınmasının bambaşka bir nedeni mi var? Yapılan sıradan bir bankacılık işlemiyse, genel müdürün gözaltına alınması herhalde söz konusu olamaz, öyleyse asıl sorun başka; ama ne?

İhracatın seyri

Ortada bir usulsüzlük olduğu kesin gibi, en azından iddialar bu yönde. Kaldı ki, Türkiye’nin altın ticaretinde tek dikkati çeken yön İran’a yapılan ihracat da değil ki.

Geçen yıl İran’a dönük altın ihracatının neredeyse bıçak gibi kesildiği ağustos ayından sonra, Birleşik Arap Emirlikleri’ne, yani aslında Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan emirliklerden biri olan Dubai’ye yapılan ihracat birden tırmanışa geçmedi mi?

İran’a ihracat temmuzdaki 1.8 milyardan ağustosta 179 milyona geriliyor, BAE’ye ihracat ise temmuzda yalnızca 7 milyon dolarken ağustosta 1.9 milyara çıkıyordu. Bu biraz da “İran’a doğrudan satamadık, BAE üzerinden gidelim” gibi bir yaklaşım anlamına geliyordu.

İran’a geçen yıl mart-temmuz aylarını kapsayan beş aylık dönemde tam 6.2 milyar dolarlık altın ihraç ediliyor, izleyen beş aydaki ihracat ise 303 milyon dolarda kalıyordu.

Nasıl oluyorsa artık, aynı dönemlerde Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapılan altın ihracatında ise tam ters yönde bir gelişme ortaya çıkıyordu. Bu ülkeye mart-temmuz döneminde yalnızca 70 milyon dolarlık, izleyen beş ayda ise 4.4 milyar dolarlık altın satılıyordu.

Yani Türkiye’nin altın ihracatı sırıtıyor. Bu yıl ise BAE devreden neredeyse tümden çıktı. İran’a ilk on ayda geçen yılın çok altında kalsa da yine de 1.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş durumda.

Ama altındaki tuhaflık yalnızca ihracatla da sınırlı değil. Birleşik Arap Emirlikleri, altın ithalatında da hep ilk sıralarda. Türkiye geçen yılki altın ithalatının yüzde 40’ını Birleşik Arap Emirlikleri’nden yaptı. Bu ülke ne zamandan beri altın ihracatçısı oldu? Altın ithalatında ikinci sırada bulunan İsviçre de elbette üretici bir ülke değil; ama İsviçre’nin durumu başka.

Bu yılın ilk on aylık verilerine bakıyoruz, BAE toplam ithalatta bu kez üçte bire yakın pay alıyor. En çok ithalat ise İsviçre’den yapılmış.

Yani; altın konusu izaha muhtaç. Halkbank bu ihracata aracılık etmekte kusurlu mu; belki daha da önemlisi bu ihracat ve ithalatı kimler hangi mekanizmalarla gerçekleştiriyor; acaba ödemeler dengesinin net hata noksan kaleminin bu yıl müthiş bir şekilde şişmesinde dış ticarette yaşanan bu tuhaflıkların etkisi var mı? Belki zaman içinde hep birlikte öğreniriz.

tablo-052.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar