Altın haftası!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Kadınların altın günü olur da, köşe yazarlarının altın haftası olamaz mı… Bir haftadaki yazılar tümüyle altın konusuna ayrılamaz mı… Hatta süreç, altın yılına kadar uzayamaz mı…

Eğer on yılın toplamında 13.8 milyar dolarlık altın ihraç edilmiş, bu yılın yalnızca ilk altı ayında 5.4 milyar dolarlık ihracata ulaşılmışsa hiç kuşkunuz olmasın, bu yıl altın yılıdır. Bu altın yılının yıldızı da İran'dır.

Türkiye, 2002-2011 yıllarını kapsayan on yıllık dönemde toplam 13.8 milyar dolarlık altın ihraç etti; bu dönemdeki ithalat ise 36.1 milyar dolar oldu. Yani on yılda net 22.3 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildi. Altın üretimi çok az olan; halkı, altını tasarruf amacıyla her zaman tercih eden bir ülke için net altın ithalatçısı olmanın şaşırtıcı bir yönü yok.

İyi hoş da, bu yıl ne oldu da birden net ihracatçı konumuna geçtik. İran'da müthiş cazip bir pazar mı keşfettik; İran da altın ihracatçısı olarak bizi mi keşfetti ve net ihracatçı oluverdik.

Geçen yılın ilk altı ayında 1.9 milyar dolar olan toplam altın ithalatı bu yıl 3.7 milyara çıktı, ihracat ise füze gibi fırladı ve 574 milyon dolardan 5.4 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl altı ayda net 1.3 milyar dolarlık alıcıyken, bu yıl net 1.7 milyar dolarlık satışı olduk.

İran'a 2008 ve 2009 yıllarında 1 dolarlık bile altın ihracatımız yok. 2010 ve 2011'de belli ki daha çok takı olarak 82 ve 54 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Bu yıl ise altı ayda 4.4 milyar doları bulmuşuz. Üstelik, bu yıl ocak ayındaki ihracat sıfır, şubattaki yalnızca 1.7 milyon dolar. İran pazarını keşfetmemiz martla birlikte başlamış. 

İki gümrükten yapıldı

İran'a dönük altın ihracatı iki gümrükten yapılmış; İstanbul Atatürk Havalimanı yolcu salonu gümrüğü ve yine aynı havalimanının kargo gümrüğü. Ağırlık yolcu salonu gümrüğünde. İlk bakışta yolcu salonu gümrüğü kavramı yanlış gibi görünüyorsa da, İstanbul'daki tüm gümrükler gibi AHL yolcu salonu gümrüğü de A sınıfı olduğu için buradan dış ticaret yapılabiliyor. Yolcu salonu kavramı, yolcu beraberi eşya giriş çıkışı yanlışlığına düşürmemeli, yolcu beraberi eşya zaten dış ticaret sayılmıyor. Yani, milyar dolarlık altın ihracatı yolcu beraberi gerçekleştirilmiş değil.

İran'a AHL yolcu salonu gümrüğünden martta 480, nisanda 983.8, mayısta 1 milyar 105.8, haziranda da 1 milyar 112.4 milyon dolarlık ihracat yapıldı. AHL kargo gümrüğünden yapılan ihracat ise martta 3.4, nisanda 227.6, mayısta 285.9, haziranda 211 milyon dolar oldu.
Bu rakamlar, İran'a yapılan toplam ihracatı gösteriyor ve altın ihracatından 17.7 milyon dolar fazla. Aradaki 17.7 milyon dolarlık fark diğer ürünlerin ihracatıyla ilgili.  

Takas tartışması

İran'a altın satışının peşin ödemeyle değil de takas yöntemiyle gerçekleştirildiği, bu ülkeden alınan ham petrol ve doğalgaza karşılık altın verildiği görüşü çok yaygın. İran'ın petrol ve doğalgaz ihraç bedelinin tahsilinde doları kabul etmediği için takasta ısrarcı olduğu ileri sürülüyor.
Ama bizim resmi kayıtlarımız başka bir tablo koyuyor ortaya. TÜİK verilerine göre, takas yöntemiyle gerçekleştirilen toplam ihracat, İran'a dönük altın ihracatına bile ulaşmıyor. Hem TÜİK de, İran'a altın satışında takasın söz konusu olmadığını açıkladı.

Varsayalım aslında bu ticaret takas yoluyla gerçekleştiriliyor da, gizleniyor. O durumda altını, petrol ve doğalgazı ithal eden kuruluşlar mı ihraç ediyor?

Rezerv içinse dış ticaret sayılmaz

Parasal olmayan, yani ticari altın alım satımı dış ticaret kayıtlarına giriyor. Parasal altın ise dün de yazdığımız gibi ulusal veya uluslararası para otoriteleri tarafından rezerv amacıyla tutulan altını ifade ediyor. Parasal altın, finansal varlık olarak değerlendirildiğinden ülkeler arasındaki hareketlerde dış ticaret istatistiklerine dahil edilmiyor.

Dolayısıyla eğer uluslararası mevzuata aykırı bir işlem söz konusu değilse, İran Merkez Bankası altın rezervini güçlendirmek için bir şekilde Türkiye'den altın alıyor olamaz. 

Cari açığa etki

Altın ihracatındaki bu hızlı artış, kuşkusuz Türkiye'nin dış ticaret açığını, bağlı olarak da cari açığını küçülten bir etki yapıyor. Dile getirilen görüşlerden biri de, takas yoluyla olmamakla birlikte İran'la petrol ve doğalgaz alımı karşılığında altın ihracatı için anlaşmaya varıldığı. Bu görüşü doğrulamak pek kolay değil kuşkusuz.

Ama İran'a yapılan altın ihracatının cari açık üzerindeki olumlu etkisi de elbette yadsınamaz.

aaktas76.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar