Altın fonlarına ilgi artıyor
Altın fiyatları son günlerde rekor kırarken, altın fonlarının aynı performansı göstermediği eleştirileri yapılmaya başlanmıştı.
Dönem dönem günlük-haftalık bazda fon getirileri geride kalsa da aylık bazda fon getirilerinin gram altını geçtiği görülüyor. Mart ayı başından fonlara 15 binden fazla yeni yatırımcı gelirken toplam altın fonu yatırımcı sayısı 500 bine yaklaştı.
Yurtdışı piyasalara dair haber akışı finansal varlıkların seyrinde belirleyici olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ABD ekonomisine dair olumsuz talep ve tüketici güveni verileri ile enflasyonda soğumayı gösteren kişisel tüketim harcamaları endeksi – PCE verisi ABD tahvil faizleri ve dolar endeksinde düşüş, başta ons altın olmak üzere riskli varlıklarda yükselişe yol açtı.
2.000 dolar seviyesinde uzun zaman hareket eden ons altının 2.100 dolar üzerine çıktığını görüyoruz. Dolar/TL kurundaki yükseliş ile beraber gram altında da önemli seviyeler aşıldı. Altındaki artış ile birlikte, altına yatırım için önemli bir yatırım aracı olan altın/altın katılım ve kıymetli madenler fonlarına da ilginin arttığını görüyoruz.
Mart ayı başından itibaren bakıldığında bu fonlara gelen yeni yatırımcı adedi 15 bin üzerinde oldu. Bu artışla beraber toplam altın fonu yatırımcısının 500 bine yaklaştığını görüyoruz. Para girişi tarafında da önemli artış görüyoruz. Mart ayının ilk haftasında altın ve kıymetli madenler fonlarında para girişi yaklaşık 1,7 Milyar TL oldu. Toplam bu fonlarda yönetilen büyüklük 66,4 Milyar TL.
Fonlar kısa vadede yükselişe ayak uyduramıyor
Fonların getirilerini incelediğimizde ise gram altındaki hızlı artışa kısa dönemde ayak uyduramadığı ancak 1-3-6-12 aylık dönemlerde bakıldığında gram altın üzeri getirileri fonların çoğunun sağladığını görüyoruz. Hızlı yükselişlerde günlük bakıldığında fonlarda artışların sınırlı kaldığı ve yatırımcılarda soru işaretlerinin arttığı dönemler oluyor. Geçen haftayı da bu kapsamda değerlendirebiliriz.
Burada fark değerleme kaynaklı oluşuyor. Altın fonları değerlemesi Ons Altın ve Dolar/ TL kuruna göre gerçekleşiyor. Ons altın fiyatının belirlenmesinde BIST-Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasası, USD/TL kuru için ise TCMB gösterge kuru baz alınıyor.
Dolayısıyla Ons altındaki hızlı artışlar ya önceden KMTP’de fiyatlanmış olduğu için ya da sonra fiyatlanacağı için günlükte fona yansıyamayabiliyor. Değerleme tarafında fark oluşturan diğer parametre fonun içindeki altına dayalı kira sertifikaları. Kira sertifikalarını fonlar vadesine kadar elde tutmak için bulunduruyor ama o varlıklara ilişkin piyasada işlem gerçekleşirse oradaki fiyatlamayı fon fiyatına yansıtıyor.
Burada da bazen piyasa altın fiyatı ile sapmalar günlükte yaşanabiliyor. Fonların içindeki altına dayalı borsa yatırım fonları ve AltınS1 Darphane Sertifikası fiyatlaması da gram altın üzerinde veya dönem dönem altında fon değerlemesi yaratabiliyor. Bu nedenle kısa vadeli olarak değil uzun vadede gram altın ile performansını karşılaştırmak önemli.
Altın fonlarının avantajları
Altın fonlarına olan ilgi, altına fon üzerinden yatırım yapmanın avantajlarından da kaynaklanıyor. Fonun, fiziki altın alımı ve hesaptan altın alımına göre avantajlarından bahsedelim. Fiziki olarak altın alınması, saklama tarafında riskleri beraberinde getiriyor. Buna ek olarak hem fiziki hem de hesaptan alım-satımda, alış-satış fiyatı arasında piyasa fiyatına göre farklılık olduğunu görüyoruz.
Örneğin ekranda gram altın fiyatını 2.200 TL gören yatırımcılar, vadesiz hesabından alım için baktığında 2.250 TL vb. fiyatlarla karşılaşabiliyor. AlımSatım marjının kurum ve işlem saatine göre farklılık gösterdiğini de söylemek mümkün. Altın fonlarında ise bu denli bir alım satım marjından bahsetmek mümkün değil. Oluşan fiyatlar da genellikle gram altın piyasa fiyatına paralel, sadece fonun yönetim ücreti vb. giderleri fiyattan düşülüyor.
Bir diğer avantaj konusu da işlemden alınan vergi tarafında. Hesaptan yapılan işlemlerde kambiyo gider vergisi uygulanırken, fonlar üzerinden altına yatırım yapıldığında mevcut düzenlemeler çerçevesinde stopaj istisnası olduğundan herhangi bir vergi söz konusu değil. 30.04.2024’e kadar yapılacak olan kıymetli maden ve katılım fonu alımlarının, satışı sonrasında elde edilecek kazanç - satış tarihinden bağımsız - için stopaj oranı %0 olarak uygulanıyor olacak.
Altın yatırımcısının gözü ABD’de
Altın her ne kadar güvenli liman olarak anılsa da risk içerdiğini unutmamak lazım. Önümüzdeki dönem altın fiyatını etkileyecek en önemli parametreler ABD enflasyonu, FED faiz kararları ve doların seyri olacak. Faiz indirim döngüsünün başlaması altına pozitif etki edecektir. Ancak gelen her veri, alınacak aksiyonda belirleyici olacağından kesin bir yön çizmek mümkün değil. Bu nedenle birikim mantığında ve uzun vadeli olarak bu fonları değerlendirmekte fayda var.