Altın dış ticaretini, açığa yol açmaya başlayınca hatırlayıverdik

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Geçen yılki ihracat 2011'e göre hızla artarken, bunda altının önemli bir etken olduğu bir türlü "görülemedi", tabii ki aslında görülmek istenmedi. Yetkililer, toplam rakama bakmakla yetinmeyi tercih ettiler; "İhracat artıyor ya" deyip bir anlamda detaya inmekten kaçındılar. "Altın, Türkiye'nin ürettiği, katma değeri olan bir sanayi ürünü değil, üstelik bu madeni çıkaran da biz değiliz; alıyoruz, satıyoruz, bir süre sonra rüzgar tersine dönebilir" türündeki uyarılara da kulak asılmadı. Üstelik, ihracat çok büyük ölçüde Türkiye'den petrol ve doğalgaz alacağını döviz olarak tahsil edemeyen İran'a yapılıyordu, burada da bir legalite sorunu vardı. İran'a olan yollar kapanınca devreye başka ülkeler sokuldu, ihracat bir anda Birleşik Arap Emirlikleri'ne kayıverdi.

Bu görece olumlu durum 2012 boyunca sürdü. 2012'nin tümünde altın ticaretinden 5.7 milyar dolar "para kazandık"; yani altın ihracatı, ithalatın 5.7 milyar dolar üstüne çıktı. Herkes memnundu... İhracat artıyordu, dış ticaret açığında, bağlı olarak cari açıkta küçülme vardı ya, detayda boğulmanın alemi yoktu.

Ama Türkiye altın madenlerine sahip değildi ki... Hele hele böyle her yıl 13 milyar dolar gibi rekor ihracata erişmeyi sağlayacak rezervlere. Dolayısıyla her yıl net ihracatçı olmamız mümkün değildi ki...

Nitekim 2013'le birlikte rüzgar tersine döndü. İran'a geçen yılki kadar ihracat yapılamaz oldu. İthalat hızlandı. Ve sonuçta geçen yıl artıda seyreden altın dış ticareti dengesi, bu yıl eksiye dönüştü.

Altın olmasaydı...

İlk beş ayda toplam ihracat yüzde 2.9 artarken, ithalattaki artış yüzde 8.1'i buldu. Bunun sonucunda dış ticaret açığında yüzde 16.9'luk bir artış oldu.

Beş aylık altın ihracatı yüzde 45 azalarak 4 milyar dolardan 2.2 milyar dolara indi. Buna karşılık altın ithalatı yüzde 216'lık artışla 2.4 milyar dolardan 7.4 milyar dolara yükseldi.

Böylece, geçen yılın ilk beş ayında altında net 1.7 milyar dolarlık ihracatçı olan Türkiye, bu yıl 5.2 milyar dolarlık ithalatçı konumuna düştü.

Beş ayda geçen yıla göre ihracatın yüzde 2.9, ithalatın yüzde 8.1, ticaret açığının yüzde 16.9 arttığını belirttik. Altın hariç hesaplama yapılsaydı ihracat artışı yüzde 6.3'e çıkacak, ithalat artışı yüzde 2.9'da kalacak, ticaret açığı da artmak bir yana yüzde 2.2 gerileyecekti.

Yani geçen yıl yüzümüzü güldüren altın ticareti, bu yıl can sıkan bir tablo oluşturuyordu. Hele hele altından dolayı geçen yılki ihracatın yüksek, ithalatın düşük olması, baz etkisi yaratarak bu yılki tablonun daha da olumsuz görünmesine yol açıyordu.

Net ithalatçı olmamız kaçınılmaz

TÜİK kaynaklarında altın dış ticaretine ilişkin verilerde 2011 yılına kadar geri gidebildik. Zaten öncesinde de önemli bir hacmin söz konusu olmadığı anlaşılıyor; özellikle ihracatta. 2001-2005 döneminde de ihracat neredeyse yok sayılır. Hareket daha sonra başlıyor.

İhracat rekoru da tahmin edileceği gibi geçen yıl kırılmış durumda. Aynı şekilde net ihracat rekoru da 2012'ye ait. Geçen yıl ihracat 13.3 milyar doları bulurken, net ihracat da 5.7 milyar dolar olmuştu.

Zaten altında 2001'den bu yana geçen 12.5 yılın yalnızca ikisinde net ihracat söz konusu olmuş. Biri, biraz önce aktardık 2012 yılı; diğeriyse 2009 yılı. 2009'da 4.6 milyar dolarlık ihracata karşılık 1.6 milyarlık ithalat yapılmış ve yıl 3 milyarlık net ihracatla kapatılmış.

Diğer bütün yıllarda Türkiye net ithalatçı konumda. Bundan doğal da ne olabilir ki...

Türkiye, yaklaşık 12.5 yıllık dönemde toplam 29 milyar dolarlık altın ihraç etmiş. Bu dönemdeki ithalat ise 48 milyar dolar. Yani bu sürede 19 milyar dolarlık net ithalat gerçekleşmiş. Bir başka ifadeyle ithal edilen her 100 dolarlık altına karşılık, 60 dolarlık da ihracat yapılmış.

İran yine ilk sırada

Yeniden bu yılki ihracatın detayına dönelim. Beş ayda 2.2 milyar dolar olan ihracatta en büyük payı yine İran aldı. Söz konusu dönemde İran'a toplam 1.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Ancak İran'a yapılan altın ihracatında geçen yıla göre belirgin bir düşüş var. İran'a geçen yılın ilk beş ayında 3.1 milyar dolarlık altın satılmıştı.

Beş ayda İran'dan sonra en çok altın satılan ülke 854 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri oldu.

İthalat iki ülkeden

Altın ithalatı ise ağırlıklı olarak iki ülkeden, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden yapıldı. Beş ayda İsviçre'den 3.8 milyar, Birleşik Arap Emirlikleri'nden 2.6 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildi.

İsviçre'den yapılan ithalat geçen yılın ilk beş ayında 734 milyon dolardı. Artış, yüzde 422 gibi rekor bir düzeye erişti.

altin_alattt.jpg

altin_altinn.jpg

altin_graff.jpg

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar