Altın dış ticareti geçen yıl “ondurdu”, bu yıl ise “öldürme” eğiliminde…
Ne güzeldi geçen yıl; nisanla birlikte altın ihracatı aylık bazda milyar dolar sınırı aşmış, toplam ihracata müthiş bir katkı yapar hale gelmişti. Temmuz ve ağustosta 1.9 ve 2.1 milyar dolar gibi olağanüstü düzeylere çıkılmıştı. “Altın bizim ürettiğimiz, katma değeri olan bir ihraç ürünü değil; alıyoruz, satıyoruz; üstelik bunu daha çok borcumuz karşılığında klasik takas yöntemiyle değilse de takas gibi İran’a satıyoruz” türü eleştirilere kimsenin kulak astığı yoktu. Altın, ihracatın büyük görünmesini sağlıyor muydu, önemli olan buydu.
“Bal” ayları geçen yılın sonuna doğru bitmeye başladı. Altın ihracatında tempo düştü, bu düşük tempolu eğilim bu yılın ilk dört ayında da sürdü. Artık aylık bazda milyar dolarları aşan altın ihracatı mazide kalmıştı. Ama milyar dolarlık ihracatın yerini, bu kez milyar dolarlık ithalat almıştı.
Bu yıl ocaktaki 698 milyon dolarlık altın ithalatını şubatta 1 milyar 47 milyon, martta 1 milyar 51 milyon dolarlık ithalat izledi. Ama asıl patlama nisandaydı. Türkiye nisan ayında tam 2 milyar 481 milyon dolarlık altın ithal etti. Böylece ilk dört aydaki ithalat 5.3 milyar dolara ulaştı. Oysa geçen yılın aynı dönemindeki altın ithalatı yalnızca 1.3 milyar dolardı.
Altının dış ticaret üstündeki olumsuz etkisi çift yönlüydü. Bir yandan ithalat çok hızlı bir artış gösteriyordu, öte yandan ise ihracat, çok dramatik ölçüde olmamakla birlikte azalıyordu. Geçen yılın ilk dört ayında 2.6 milyar dolar olan altın ihracatı, bu yıl 1.8 milyar dolarda kalmıştı.
Yani Türkiye geçen yılın ilk dört ayında altında net 1.3 milyar dolarlık ihracatçı konumdayken, bu yıl net 3.4 milyar dolarlık ithalatçı konuma geçmişti. Bir başka ifadeyle altında dış ticaret dengesi 4.7 milyar dolar bozulmuştu.
Altınsız ticarette açık yok
İlk dört aydaki toplam ihracat geçen yıla göre yüzde 3.4, ithalat yüzde 8.5 arttı, dış ticaret açığındaki artış yüzde 17.5’i buldu.
Geçen yılın ocak-nisan döneminde 27.3 milyar dolar olan ticaret açığı, bu yıl 32 milyar dolara çıktı, yani 4.7 milyar dolarlık bir artış var. Bu artış, altından kaynaklanan tutarla eşit. Yani, altının dikkate alınmayacağı bir hesaplamaya göre dış ticaret açığında artış yok.
2012’nin ilk dört ayındaki 27.3 milyar dolarlık ticaret açığı, 1.3 milyar dolarlık altın ticareti fazlası sayesinde bu düzeyde oluşmuştu. Yani geçen yıl altındaki net 1.3 milyar dolarlık ihracat dikkate alınmasa, bir anlamda “altınsız” ticaret açığı 28.6 milyar dolar olacaktı.
Bu yılın ilk dört ayındaki ticaret açığı ise 32 milyar dolar. Net altın ithalatından kaynaklanan 3.4 milyar dolar 32 milyara dahil. Bu 3.4 milyar dolar olmasaydı, bir başka ifadeyle “altınsız” ithalat gibi bir hesaplama yapılsaydı ticaret açığı 28.6 milyar dolara inecekti.
Yani geçen yılın altınsız ticaret açığı ile bu yılın altınsız ticaret açığı arasında yalnızca 3 milyon dolarlık bir fark olacaktı.
İthalatın yüzde 86’sı iki ülkeden
Yılın ilk dört ayındaki 5.3 milyar dolarlık altın ithalatının yüzde 86’sı iki ülkeden gerçekleştirildi. İlk sırada 2.5 milyar dolarla toplamda yüzde 50’ye yakın pay alan İsviçre var. İsviçre, nisandaki 2.5 milyar dolarlık ithalatta da 1.4 milyar dolarla yüzde 60’a yakın paya sahip.
Dört aylık dönemde Birleşik Arap Emirlikleri’nden de 2 milyar dolarlık altın ithal edildi. Böylece, bu dönemdeki toplam ithalatta İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 85 pay almış oldu.
Yine İran
Türkiye geçen yıl altın ihracatını İran’la “keşfetmişti”. Bu yıl, henüz geçen yılki gibi bir hareketlilik yok, hatta geçen yılki düzeyin ancak yarısı kadar bir ihracat var.
İran’a, 2012’nin mart ve nisan aylarında 1.7 milyar dolarlık altın ihraç edilmişti. Ocakta ihracat yoktu, şubattaki ise önemsizdi.
Bu yıl İran’a ocakta yine altın ihracatı yapılmadı. Şubatta 118, martta 381, nisanda 304 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.
Geçen yılın ocak-nisan döneminde 1.7 milyar dolar olan İran’a altın ihracatı, bu yıl 803 milyon dolarda kaldı. Ancak, son iki aydaki gerçekleşme, bu ülkeye dönük altın ihracatının şimdilik çok büyük boyutlu olmasa da yine gündemde önemli bir yer tutacağının işaretlerini veriyor.
Türkiye geçen yıl toplam 13.3 milyar dolarlık altın ihraç etmiş, bu ihracatın 8.2 milyar doları İran’a yapılmıştı. İran’a dönük ihracatın çok dikkat çekmesi ve uluslararası alanda tepki toplaması üzerine altın satışının Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden gerçekleştirildiği dile getirilmişti. Rakamlar da bu görüşü doğrular nitelikteydi. İran’a altın ihracatının hız kestiği aylarda Arap Emirlikleri öne çıkmıştı. İran’a dönük altın ihracatı ağustosta durmuş, söz konusu aydan başlayarak Arap Emirlikleri’ne dönük ihracat hız kazanmıştı. Özellikle ağustostan itibaren yoğunlaşmak üzere BAE’ye toplam 4.6 milyar dolarlık altın ihracatı yapılmıştı.
Dış ticarette dengeyi altın bozdu (Milyon $) | |||
(4 aylık) | Altınlı | Altın | Altınsız |
İhracat |
|
|
|
2012 | 47.935 | 2.578 | 45.357 |
2013 | 49.550 | 1.832 | 47.718 |
Değ. (%) | 3,4 | -28,9 | 5,2 |
İthalat |
|
|
|
2012 | 75.207 | 1.267 | 73.940 |
2013 | 81.581 | 5.277 | 76.304 |
Değ. (%) | 8,5 | 316,5 | 3,2 |
Denge |
|
|
|
2012 | -27.272 | 1.311 | -28.583 |
2013 | -32.031 | -3.445 | -28.586 |
Değ. (%) | 17,5 |
| 0,0 |
Altın dış ticareti bu yıl can sıkıyor (Milyon dolar) |
|
|
| |||||
| İhracat |
|
|
| İthalat |
|
|
|
2013 | İran | BAE | Diğer | Toplam | BAE | İsviçre | Diğer | Toplam |
Ocak |
| 371 | 95 | 466 | 345 | 223 | 130 | 698 |
Şubat | 118 | 402 | 32 | 552 | 498 | 393 | 156 | 1.047 |
Mart | 381 | 59 | 28 | 468 | 457 | 481 | 113 | 1.051 |
Nisan | 304 | 16 | 26 | 346 | 694 | 1.439 | 348 | 2.481 |
İLK DÖRT AY | 803 | 848 | 181 | 1.832 | 1.994 | 2.536 | 747 | 5.277 |
2012 |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ocak |
| 58 | 159 | 217 | 97 | 56 | 66 | 219 |
Şubat | 2 | 54 | 446 | 501 | 77 | 27 | 105 | 209 |
Mart | 480 | 30 | 78 | 588 | 70 | 73 | 127 | 270 |
Nisan | 1.208 | 9 | 55 | 1.272 | 213 | 232 | 124 | 569 |
İLK DÖRT AY | 1.689 | 151 | 738 | 2.578 | 457 | 388 | 422 | 1.267 |
Mayıs | 1.386 | 14 | 41 | 1.442 | 583 | 346 | 156 | 1.085 |
Haziran | 1.318 | 10 | 32 | 1.360 | 561 | 568 | 207 | 1.336 |
Temmuz | 1.831 | 7 | 18 | 1.857 | 466 | 994 | 472 | 1.932 |
Ağustos | 179 | 1.906 | 24 | 2.110 | 318 | 123 | 225 | 666 |
Eylül | 17 | 1.144 | 187 | 1.348 | 227 | 38 | 131 | 395 |
Ekim | 13 | 489 | 742 | 1.244 | 104 | 43 | 124 | 271 |
Kasım | 83 | 476 | 275 | 834 | 211 | 35 | 141 | 386 |
Aralık | 10 | 403 | 158 | 571 | 181 | 16 | 97 | 294 |
TOPLAM | 8.217 | 4.600 | 2.216 | 13.344 | 3.107 | 2.551 | 1.975 | 7.634 |
----------------------------------------------------------
TEŞEKKÜR…
Kalbim, neyse ki bu sefer hakkında yeni bir kitap yazacak kadar malzeme(!) vermedi. İki haftaya yaklaşan ayrılığımızda bir dizi test yaptırmam gerekti; sonuçta hekimlerden “Yazmaya devam edebilirsin” izni çıktı. Dolayısıyla yine birlikteyiz.
Bu süre içinde geçmiş olsun dileklerini ileten tüm okurlarıma teşekkür ediyorum.