Altın almalı mı, yoksa satmalı mı?
ABD’deki bankacılık krizi güvenli liman olan altına olan ilgiyi yeniden canlandırdı. Altının onsu kısa sürede yüzde 5’in üzerinde değer kazandı. Peki önümüzdeki süreçte altında yükseliş sürecek mi? Yoksa son yaşanan yukarı hareket bir satış fırsatı mı?
Piyasaların başı bir türlü dertten kurtulmuyor. Son yıllarda yaşananlara bakıldığında yatırımcı olmak için gerçekten çelik gibi bir sinir sistemine ihtiyaç var.
Tüm dünyayı etkileyen pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı, Fed’in faiz artırım sürecine başlaması, deprem felaketi derken son olarak ABD’de batan bankalar… Yatırımcılar tam ‘şimdi rahat bir nefes alacağız’ derken ABD’deki bankacılık krizi piyasalarda büyük dalgalanmalara neden oldu. Borsalar sert düşerken, güvenli liman altına talep arttı.
Sisteme girişler hızlandı
Altın Türkiye’de de en çok ilgi çeken ve talep gören yatırım araçlarının başında geliyor. Tahminlere göre yastık altında 5-6 bin ton civarında altın var. Hatırlarsanız bu köşede 27 Şubat’ta deprem felaketi sonrasında güvenlik endişesi nedeniyle bir miktar altının yastık altından bankalara yöneldiğini yazmıştım.
Ardından Aydınlık Gazetesi Ekonomi Müdürü Recep Erçin, konuyu Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Yakın’a sormuş ve Yakın sisteme giren altınlarda artış olduğunu söylemişti. DÜNYA’ya konuşan İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) CEO’su Ayşen Esen de deprem sonrasında yastık altından girişlerin 3 kat arttığına işaret etmişti. Dolayısıyla altın Türk yatırımcıların yakından takip ettiği bir enstrüman.
İlk yarı hedefi: 2 bin dolar
Gelelim ABD’deki banka batıkları sonrasında yönünü yukarı çeviren altınla ilgili beklentilere… Altının ons fiyatı ABD kaynaklı sarsıntı ile 1820 dolar seviyelerinden 1920 dolar sınırına kadar yükseldi.
Ardından banka iflaslarının sistematik bir riske dönüşmeyeceğine yönelik beklentilerin kuvvetlenmesiyle ons fiyatı yeninden 1900 doların altına geriledi. Uzun yıllar altın piyasası ile ilgilenen Stratejist Haluk Mutlu’ya göre, altın fiyatları 1850- 1875 dolar seviyelerini hızlı ve hacimsiz geçti.
Kısa vadede altının ons fiyatının bu seviyelere geri çekileceğini düşünen Mutlu, sonrasında yönün yeniden yukarıya döneceği görüşünde. Ancak bu dönüş ‘altın hızlı yükselir’ anlamına gelmiyor. Mutlu, ons fiyatlarının yılın ilk yarısında 2 bin dolar seviyelerini görebileceğini tahmin ediyor.
Kademeli alım yapılabilir
Peki altına talep neden sürebilir? İlk olarak küresel piyasaların en çok izlediği veri olan ABD’deki enflasyon rakamlarında ‘yapışkanlığın’ olduğu ve yüzde 6’nın altına kalıcı olarak inmekte zorlanacağı düşünülüyor. Enflasyonla mücadelede Fed’in en önemli silahı faiz. Ancak bankaların elinde tuttukları tahvillerin yarattığı son çalkantı Fed, faiz artırımlarında eskisi kadar rahat olamayabilir.
Ayrıca makro ekonomi tarafında atılan adımların etkisini 4-5 ay sonrasında rakamlarda görüyoruz. Avrupa’da faiz artırımlarının ne kadar süreceği, nerede duracağı belirsiz. Yine özellikle Avrupa’ya yönelik resesyon endişeleri var. Çin’in iç büyümeye döneceğini açıklaması da buradan altına talebi artırabilir. Mevsimsel olarak da yine altın talebinin arttığı bir döneme giriliyor.
Dolayısıyla tüm bu gelişmeler altında en azından kısa vadede aşağı yönlü olası hareketleri sınırlıyor. Haluk Mutlu’ya göre yatırımcılar 1850 dolar seviyelerine bir geri çekilme olursa kademeli alım yapılabilir. Elinde altın olanlar ise beklemeli. Fed’in beklemeye geçtikten sonra ABD büyüme rakamları, enflasyonun politika faizinin altına düşüp düşmeyeceği, faiz indirimlernin olup olmayacağı yakından izlenecek.
Altının onsunda kritik seviyeler
Altının ons fiyatının teknik görünümüne bakarsak… Ons haftalık bazdaki grafikte 2018 Ağustos ayında başlattığı uzun vadeli yükseliş trendi üzerindeki seyrini sürdürüyor. Bu trendin bu hafta için destek noktası 1790 dolar seviyesine denk geliyor. Bu noktanın altında ise bir nevi ‘emniyet subabı’ görevi gören 1674 dolar seviyesinde trend destek noktası var.
Yani ons fiyatında bu iki noktanın üzerinde kalındığı sürece yükseliş eğilimi haftalık grafikte devam edecek gibi gözüküyor. Yukarı hareketin devamı halinde ise 1965 dolar seviyesi önemli bir yatay direnç noktası konumunda. Bu noktanın kırılması ons fiyatını 1991 – 1998 dolar bölgesi ara direnç bandı olmak üzere 2070 – 2075 dolar bölgesine doğru bir ivmelenmenin önünü açabilir.