Alternatif yakıtla çalışan araçlarda artış bekleniyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

 

Danışmanlık kuruluşu Frost & Sullivan tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırma maliyet ekonomisi ve düşük emisyon açısından alternatif yakıtla çalışan araçların kullanımını mercek altına alıyor.
Frost & Sullivan'ın araştırmasına göre alternatif yakıtla çalışan araçlar, 2020 ve sonrasında ACEA (Avrupa Otomobil Üreticileri Derneği) ve EPA (ABD Çevre Koruma Ajansı) Yönetmelikleri'ni karşılamak için etkili bir formül olarak öne çıkacak.

Araştırma, kısa bir zaman diliminde alternatif yakıtla çalışan araç sayısında ciddi bir artış kaydedileceğini ortaya koyuyor.
Alternatif yakıta dönüşümün maliyetinin düşük olması ve önemli emisyon düşüşü beklentisi, bu araç türlerinin artmasını sağlayacak en önemli iki özellik olarak dikkat çekiyor. En net artışın ise Avrupa ve Kuzey Amerika'da yaşanacağı ifade ediliyor. Buna paralel olarak, alternatif yakıtla çalışan araç pazarında sürdürülebilir büyümenin anahtarının ise yasal düzenlemeler, teşvikler ve iyileştirilmiş yakıt ikmal altyapısı olacağı vurgulanıyor. 
Frost & Sullivan'ın "Avrupa ve Kuzey Amerika LPG ve CNG Orijinal Ekipman Pazarı" başlıklı analizi, alternatif yakıtla çalışan araç pazarının 2018'e kadar Avrupa pazarında 900 bin, Kuzey Amerika pazarında ise 250 bin düzeyine ulaşılacağını ortaya koyuyor.
Frost & Sullivan Araştırma Analisti Priyank Aggarwal, düşük maliyetli emisyon azaltma teknolojilerinin alternatif yakıt pazarına önemli bir ivme kazandırdığını ifade ederek, yeni OEM (orijinal ekipman üreticileri) modelleri arasında belirgin trendin, alternatif yakıt uyumunu sağlayacak şekilde tasarlanmış şasi yapıları ve motorlar olduğunu belirtiyor. Aggarwal, altyapının bu yönde gelişmesi sayesinde Avrupa ve Kuzey Amerika'da alternatif yakıta kolay bir geçiş yaşanacağını ileri sürüyor.

Yüzde 50 tasarruf, yüzde 25 daha az emisyon
Araştırma, başlangıç aşamasında dönüşümün Kuzey Amerika'da filo sahiplerine uygun geleceğini, işletme maliyeti açısından yüzde 50 tasarrufun yanı sıra emisyon bakımından yüzde 25 düzeyinde iyileşme sağlanacağını ortaya koyuyor. Bununla birlikte, yasal desteklerin süresi uzatılmış halde beklerken, ilgili altyapı geriden geliyor.
Avrupa pazarı, yılda 300 bin araç satışı yapan İtalya ve Fransa'yla alternatif yakıtla çalışan araç sektöründe büyüme kaydediyor. Alternatif yakıtlar ACEA hedeflerini yakalamak için çaba gösteren OEM'ler için de bir fırsat oluşturuyor.
Araştırmada, sıvılaştırılmış petrol gazının (LPG) önümüzdeki dört beş sene boyunca önde olacağı belirtilirken, sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) ağının Avrupa ve Kuzey Amerika'da geriden geleceği ileri sürülüyor.

Altyapı ve maliyet sorunları öne çıkıyor
Hemen hemen tüm pazar, filolarının işletme maliyetlerini ve emisyonlarını azaltmaya çalışan OEM'ler tarafından yönetiliyor. Bununla birlikte, motor gelişimi ve artan dönüşüm maliyetinin, OEM'ler ve tüketici tercihi üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olacağı belirtiliyor.
Frost & Sullivan Araştırma Analisti Priyank Aggarwal, pazarın gelişmesindeki temel engellerin yetersiz altyapı ve yüksek gelişim maliyeti olduğunu, diğer alternatif güç aktarım teknolojilerinin de alternatif yakıt sektörü için ciddi bir tehdit olduğuna vurgu yapıyor.

Hükümet teşvikleri gerekiyor
Araştırma, maliyetleri azaltmak ve emisyonu düşürmek için öne çıkan CNG ve LPG'nin, potansiyel kullanıcılar nezdinde bazı güvenlik sorunlarını akla getirdiğini de açığa çıkarıyor. Dolayısıyla güvenlikle ilgili olarak tüketici bilincini artırmaya yönelik çalışmaların yapılması önem taşıyor. Öte yandan, alternatif yakıtların üzerindeki rekabetçi baskıyı azaltmak için hükümetleri beş ila on yıllık standart bir teşvik planına ikna etmenin pazar gelişimine destek olacağı da Frost & Sullivan'ın tespitleri arasında yer alıyor. 

Frost & Sullivan analistleri, Kuzey Amerika'da alternatif yakıt pazarının henüz olgunlaşmadığını ortaya koyuyor. Alternatif yakıt teknolojisinin popüler hale gelmesi için OEM'lerin ilgisinin ve üretim hatlarının artması gerekiyor. Dolayısıyla hükümetlerin düşük emisyon taleplerine daha çok kulak vermesi ve uzun vadeli teşvik programlarını yürürlüğe koyması büyük önem taşıyor.
Frost & Sullivan'ın raporunda ayrıca yolcu taşıma segmentinde sadece bir ürün bulunduğuna da dikkat çekiliyor ve diğer OEM'lerin bu alanda ürün geliştirmeye karar vermeleriyle tüketicilerin çok daha geniş bir bakış açısına sahip olacaklarına vurgu yapılıyor.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar