Alternatif Nobel: Bilimin güleç yüzü

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

Anne karnında doğmayı bekleyen fetüs, 16 haftalıktan itibaren ses duymaya başlar. Bebeğini yüksek sanat müziğine daha doğmadan hazırlamak isteyen anne adayları için yenilikçi bir “şeylerin interneti” (IoT) uygulaması daha sırada: Efendim, anne adayımız tıpkı bir tampon gibi tasarlanmış bir cihazı malûm şekilde takıyor. Bu, bir müzikçalar iPod aslında. Adı da zaten Babypod. İşte bu cihaz, fetüsün, müziği daha “rahat” duymasını sağlıyor. İleri bilgi toplumlarında, fetüse bir “tanıtıcı” kültür hizmeti olarak karın üzerine gelecek şekilde göbeğe takılan müzik düzenekleri de var. Fetüs, bu sayede müzikle daha doğmadan tanışıyor. Ama, anne karnının üstünde dışardan gelen sesle bizzat kulağının dibinden gelen ses aynı mı? Hayır, değil. O halde Babypod, bir diğer mükemmel IoT cihazı olarak malûm yerde yerini alacaktır. (Bu ilginç uygulamanın kaynağı Barselona’da Marquès adlı jinekoloji kliniği).

Çakma Nobel = Ig Nobel

İspanyol bilimci Marisa López-Teijón ve ekibi, konuyu araştırdılar: “Fetüsün, intravajinal müzik sesiyle oluşan yüz ifadesi” başlıklı bilimsel bir makaleyi Ultrasound adlı akademik dergide yayınladılar. Makale, 14 Eylül’de açıklanan bu yılki Ig Nobel Ödülleri’nde Tıp Ödülü aldı.
Türkçe’de “Çakma Nobel” (aslında Alternatif Nobel demek lazım) ismi takılan Ig Nobel, 1991’den beri Harvard Üniversitesi bünyesindeki bir düzenlemeyle verilir. Her yıl, “gerçek” Nobel Ödülleri’nden kısa süre önce açıklanır. ABD’de önce Boston/MIT’ten kaynaklanan, sonra komşu Harvard tarafından benimsenen “esprili ama ciddi” bir bilimsel etkinliğin adı. Ödüle layık görülen araştırmalar, hakemli akademik dergilerde yayınlanmış bilimsel araştırmalardan seçilir.

Ama şu koşulla: Konuyu öğrenince önce bir gülme geliyor insana, ama sonra, metodolojiye bakınca, işin aslında ne kadar titiz ve ciddi bir şekilde araştırılmış olduğunu görüyorsunuz.
İngilizce “ignoble” (kalitesiz, değersiz) sözcüğünden, Nobel’i çağrıştırarak “Ig Nobel” diye isim uydurulmuş. Amaç bilimin; eğer teknik, metod, istatistik sağlamsa, en uçuk – kaçık konuları dahi ciddiyetle araştırabileceğini göstermek. Eh, uçuk kaçıklık işin içine girince, elbette ortaya espri ve şakayla karışık tuhaf araştırmalar çıkıyor.

Kedi hem katı, hem sıvıdır

Örneğin geçen hafta Harvard’da yine panayır havasında 1,5 saatlik bir sahne performansıyla düzenlenen Ig Nobel şenliğinde Fizik Ödülü alan şu konuya bakınız: Kediler nasıl oluyor da en dar kutuların, sığınakların içine girip kıvrılabiliyor? Bu, kedilerin iskelet yapısındaki esnekliğin bir sonucu. Acaba bu bilgiden hareketle şöyle bir hipotez (varsayım) kurabilir miyiz: Kedi, hem katı madde, hem sıvıdır. Çünkü her girdiği ortamın şeklini alır.

Fransa’da Université Paris Diderot hocası Marc-Antoine Fardin, lavabolara, cam kâselere sığan kedilerin bu becerisini “reoloji” açısından araştırdı, bulgularını Rheology Bulletin’de yayınladı. Reoloji, sıvıların akış, katıların deformasyon özelliklerini tanımlayan bilimdalı. Sürekli kar tutan dağlarda buzulların vadiye doğru akması da reolojinin konusu. Buz yapısında kaskatı bir madde, çok yavaş da olsa “akıyor.”

Orhan Pamuk’lu sütyen sahnesi

Ig Nobel’in “şenlik” havasına, Nobel Ödülü almış bilimciler ve kişiler de davet edilir. 2009’dakine Orhan Pamuk da, iktisatçı Paul Krugman ve başkalarıyla davet edilmişti. Bir bilimci, “Sütyen, gaz maskesi olarak nasıl tasarlanır?” sorusuna getirdiği bilimsel tasarımla Kamu Sağlığı dalında ödüle layık görüldü. Sahnede, bu sütyenin “nasıl” kullanılacağını göstermek için Krugman ve Pamuk’un başlarından geçirdi. Salon kahkahadan boğulurken, anlı şanlı iki Nobelli, sahnede yüzlerinde birer pembe sütyenle öylece kalakaldılar. Komik görüntü, aslında ciddi bir tasarımdı: Askıları yüze takmak için kullanılan, içinde filtre olan sütyen, kimyasal silah saldırısından korunmak için tasarlanmıştı (https://youtu.be/Kxf3HK21BWI).

Ig Nobel, bilimin hiç de asık suratlı olması gerekmediğinin, her ama her konuda bilimsel yöntemle, açık fikirle, önyargısız araştırma yapılabileceğinin kanıtı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019