Almanya’ya vergi borcunun Türkiye’den tahsili
Yurt dışı bir ülkedeki vergi borcunun Türkiye’de tahsili konusu son zamanlarda gündeme gelen ve giderek artan biçimde karşılaşılacak güncel bir hukuk meselesidir. Bu nedenle, tahsilatın hangi hallerde ve nasıl mümkün olacağı konusunun açıklanması faydalı olacaktır.
Hukuki temel
Yurt dışındaki bir vergi borcunun Türkiye’de vergi dairelerince tahsili imzalanan uluslararası anlaşmalar yoluyla mümkün olmaktadır. Bu işlemin temeli mevcut bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının tahsilatta yardımlaşmaya ilişkin maddesi olabileceği gibi Türkiye’nin de imzaladığı ve yürürlükteki Vergisel Konularda Çok Taraflı Karşılıklı İdari Yardımlaşma Anlaşması da olabilir.
Vergi anlaşmaları uygulaması
Çeşitli vergi anlaşmalarında düzenlenen “Tahsilatta Yardımlaşma” maddesi sözleşmeci devletlerin alacaklarının tahsilatında birbirlerine yardım edeceğini kabul etmektedir. Bu kapsamda, vergi asılları, faizleri, idari cezalar ve bu tutara ilişkin tahsilat veya koruma masrafları bakımından bu madde işletilebilir.
Bir Akit Devlet alacağının, bu Devletin kendi mevzuatı uyarınca tahsilatını sağlamak için koruma tedbirleri alabileceği bir alacak olması durumunda, söz konusu alacak, bu Devletin yetkili makamının talebi üzerine, koruma önlemleri almak amacıyla diğer Akit Devletin yetkili makamınca kabul edilmektedir. Bu diğer Devlet, bu tür tedbirlerin uygulandığı sırada, alacağın diğer devlette icra yoluyla alınamayacak veya borçlunun tahsilatı önleme hakkının bulunduğu durumlarda bile, kendi mevzuatı hükümleri uyarınca, bu alacak kendi alacağıymış gibi koruma tedbirleri alacaktır. Bu çeşit düzenlemelere örnek olarak ülkemiz ve Almanya, Belçika, Finlandiya, Danimarka, Norveç arasında imzalanmış çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları verilebilir.
İdari Yardımlaşma Anlaşması
uygulaması Türkiye dahil 147 ülkenin taraf olduğu Anlaşma Türkiye bakımından 01.07.2018 tarihi itibariyle yürürlüktedir. Anlaşma, bir Devletin talebi üzerine, talepte bulunulan Devletin, başvuran Devletin vergi alacağının, kendi vergi alacağıymış gibi tahsil etmek için gerekli girişimlerde bulunmasına olanak sağlamaktadır. Anlaşma, tahsilatta yardımlaşma talebinin koşulları gerçekleşmese dahi, yani vergi borcu kesinleşmemiş olsa dahi başvuran Devletin vergi alacağını güvenceye almak için diğer Devletten koruma önlemleri almasını talep etme hakkı sağlamaktadır.
Zamanaşımı var mı?
Çok taraflı sözleşmeye göre bir vergi alacağının hangi süreden sonra cebri icraya konu edilemeyeceğine ilişkin hususlar başvuran devletin mevzuatı kapsamında ele alınacaktır. Bununla birlikte, talepte bulunulan devlet 15 yıllık bir süreden sonra yapılan yardım taleplerini karşılamakla yükümlü değildir.
Yargısal yaklaşımı
Konu özelinde yargı uygulaması şimdilik oldukça sınırlıdır. Danıştay 3.Dairesi tarafından 2023 yılında verilen kararda, ödeme emri içeriğinin 9139 kodlu yabancı devlet vergi alacağı olarak belirtilmesine rağmen dava konusu alacağın Romanya mevzuatı bakımından “özel hukuk” alacağı olması nedeniyle ödeme emrinin iptali kararı onanmıştır. Devletlerin vergi gelirlerindeki azalmalar, bu çeşit hukuki araçların uygulamasını zorunlu olarak artıracak görünmektedir. Bununla birlikte, alacak niteliğinin ve diğer koşulların her somut olay özelinde dikkatli biçimde değerlendirilmesi gerekmektedir.