Almanya’nın önemi
Hafta içinde cari açık rakamları açıklanınca piyasalarda yüzler düştü. Her ne kadar Bakan Çağlayan, bu durumun önümüzdeki dönemde kontrollü olarak pozitife döneceğini söylese de rakamlar incelendiğinde optimist bir yaklaşım sergilemek biraz güç. Zira, belirli kalemlerin dönemsel etkileri açığı artırsa da asıl sıkıntının finansman olduğu gayet açık. Kartının asgari tutarını ya da dönem borcunu ödeyebilen için nasıl sıkıntı yoksa, Türkiye’de açığı finanse edebiliyordu. Lakin, bu kez finansmanda uyarı sinyalleri gelmeye başladı.
Peki bu konjonktürün içinde otomotivin durumu nedir?
Türk ihracatının lokomotifi konumundaki otomotiv, dış ticaret bakımından incelendiğinde fazla veriyor. 2013 Ocak-Mayıs döneminde 6.498 milyon dolar ithalata karşılık 6.897 milyar dolar ihracat gerçekleşmiş. Bu dönemdeki dış ticaret fazlası 399 milyon dolar düzeyinde oluşmuş. Lakin geçen sene bu fazla 1.15 milyar dolarmış, yani fazla yaklaşık yüzde 60 oranında erimiş. Geçen yıl 6.6 milyar dolarlık ihracat yapılmış yani ihracatta bir değişim yok. Asıl sorun ise geçen yılki 5.5 milyar dolarlık ithalatın, 6.4 milyar dolara çıkması.
Bunun sebebi de basit, Türk otomobil pazarı ithalat ağırlıklı büyüyor. Yılın ilk beş ayında kurların destek verdiği ithalat patlamış ve tarihte ilk kez ithal bir marka pazar liderliğine oturmuştu.
Ancak, hazirandan itibaren bu durumun değişmesi beklenebilir. Özellikle kurların ve faizlerin yükselmesi pazardaki ithalat ağırlıklı dengenin değişmesine neden olacaktır.
Aynı şekilde, dövizdeki artışın ihracatı da desteklemesiyle otomotivin cari açığı azaltıcı etkisi daha da yoğun bir şekilde hissedilecektir.
Tabii bu noktada asıl sıkıntının Almanya olduğu da aşikar. Eğer Almanya’da pazar toplanırsa ki maalesef toplanma belirtileri henüz görülmüyor, cari açığı azaltma anlamında çok önemli pozitif etkileri olacaktır. Öncelikle Almanya’nın iç pazarının iyileşmesi, burada üretilen araçların Türkiye, Rusya gibi ülkelere ihracatında sağlanan destekleri azaltacaktır. Bu durum dolaylı olarak ithal ürünlere yukarı yönlü fiyat baskısı yaratacaktır.
Almanya’nın ikinci etkisi ise bizim ihracatımıza yönelik olumlu katkı olacaktır. Devalüasyonun ihracata yönelik etkisi pozitif olsa da asıl önemli olan Almanlar’ın satınalma moduna geçmeleridir.
Dolayısıyla Almanlar, bizim cari açığın üzerinde önemli rol oynayacak gibi gözüküyor.