Almanya’da gelişmeler ve Türkiye’ye ekonomik etkileri

Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR
Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR [email protected]

Almanya, Mart 2025’te gerçekleşmesi muh­temel bir seçim sürecine giriyor. 6 Kasım Çarşamba akşamı Başbakan Olaf Scholz’un, Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Christian Lindner’i Federal Maliye Bakanlığı görevinden aldığını açıklamasıyla mevcut koalisyon sona erdi. Şu anda Almanya’yı Sosyal Demokrat Par­ti (SPD) ve Yeşiller Partisi’nden (Bündnis 90/ Die Grünen) oluşan bir azınlık hükümeti yö­netiyor. Bu gelişmeler, Alman ekonomisi kadar Türk ekonomisi üzerinde de muhtemel etkile­re sahip.

Politik farklılıklar ve mali çıkmazlar

Scholz, Lindner’i görevden alma gerekçesi­ni kısaca “sık sık dar görüşlü partizan taktik­ler izledi ve güvenimi defalarca sarstı” şeklin­de açıkladı. Lindner ise, Scholz’un kamuoyu önündeki bu tavrını “tarzsızlık” olarak nitelen­dirdi ve partiler arasındaki “politik ve progra­matik farklılıklar”a işaret etti. Lindner’e göre, mevcut hükümet, politik görüş ayrılıklarını an­cak finansal kaynaklarla köprüleyebiliyordu. Bu durum, Almanya Federal Anayasa Mahke­mesi’nin Scholz’un önerisiyle koalisyon söz­leşmesine eklenen 60 milyar euroluk “ön öde­me” uygulamasını anayasaya aykırı bulmasıyla sona erdi.

Yeşiller Partisi Eş Başkanı ve Dışişleri Baka­nı Annalena Baerbock da bu çıkmazda, Anaya­sa Mahkemesi’nin kararını işaret ederek Lind­ner’i görevini yapmamakla eleştirdi.

Burada kastedilen karar, Almanya Federal Anayasa Mahkemesi’nin 15 Kasım 2023 tarih­li kararı. Yüksek Mahkeme, pandemiyle müca­dele için Hükümet’e verilmiş 60 milyar euroluk krediyi Çevre ve Transformasyon Fonu’na ak­taran 2021 İkinci Ek Bütçe Yasası’nın Anaya­sa’ya aykırı olduğuna karar vermişti (Kararla il­gili bilgi için bkz. https://www.dunya.com/ko­se-yazisi/bir-hukuk-devleti-ornegi/712750).

Önümüzdeki süreç: Güven oylaması ve erken seçim

Başbakan Scholz, yetkisini kullanarak, 15 Ocak 2025 tarihinde Federal Parlamento’da (Bundestag) güven oylamasına gidileceğini açıkladı. Oylama sonucunda güveni kaybetme­si halinde, Cumhurbaşkanı’ndan parlamento­yu feshetmesini isteyebilir. Bu durumda, Fe­deral Cumhurbaşkanı Frank-Walter Stein­meier’in 21 gün içinde (en geç 5 Şubat 2025) parlamentoyu fesih yetkisi var. Fesihten itiba­ren de 60 gün içerisinde genel seçim yapılma­sı gerekiyor Bu doğrultuda, Mart 2025 sonunda Almanya’da seçim olasılığı oldukça yüksek.

Bu sürecin iki alternatifi daha bulunuyor: Birinci­si, Scholz’un parlamentoda çoğunluk bulabil­mesi; ikincisi ise “yapıcı güvensizlik oylaması” yoluyla, parlamento çoğunluğunun Scholz’dan güvenini çekmesi ve yeni bir başbakan üzerin­de anlaşması. Ancak her iki senaryoda da mev­cut siyasi tablo göz önünde bulundurulduğun­da bu süreçlerin zorlu olacağı görülüyor.

Türkiye’ye etkileri

Koalisyonun sona ermesiyle, Maliye Bakanı olarak eski banka yöneticisi ve Devlet Sekre­teri Jörg Kukies atanırken, Tarım Bakanı olan Cem Özdemir aynı zamanda Eğitim Bakanlı­ğı’na da getirildi. Ulaştırma Bakanı Volker Wis­sing ise görevine bağımsız bir bakan olarak de­vam ederken, ek olarak Adalet Bakanlığı göre­vini üstlendi.

Scholz, yıl sonuna kadar enerji maliyetleri­ni düşürmeyi, otomotiv sanayindeki iş gücünü desteklemeyi, yatırım teşvikleri planlıyordu. 29 Kasım’da bütçe görüşmeleri başlıyor. Bütçe Kanunu kabul edilmezse, Ocak 2025’ten itiba­ren geçici bütçe kuralları uygulanmaya başla­nacak ve Hükümet sadece zorunlu harcamala­rı yapabilecek. Acil olanlar dahil, yatırımlar du­racak, yeni projelere başlanamayacak. Mevcut şartlar altında Almanya’nın 2024’ü resesyonla kapaması neredeyse kesinleşti. Alman işletme­leri belirsizlikten, destek alamama riskinden tedirgin. Ekonomi beklemede. Avrupa Birliği cephesinde de Almanya’daki seçim sürecinin gecikmesini AB içinde bir istikrar sorunu ola­rak değerlendirenler mevcut.

Almanya, Türkiye’nin en çok ihracat yaptı­ğı ülke konumunda ve Türkiye merkezli birçok şirketin Almanya’da yatırımları bulunuyor. İki ülke arasında AB ile Gümrük Birliği’nin moder­nizasyonu, vize serbestisi ya da en azından ko­laylığı, ticaret hacminin artırılması gibi önemli konuların yer aldığı kapsamlı bir ajanda var. Ye­ni hükümetin kurulup, bütçe üzerinde çalışma­sının 2025 yazını bulması bekleniyor. Güncel anketler, yeni hükümetin Hristiyan Demokrat­lar tarafından kurulabileceğine işaret etmekte. Türkiye ve Almanya arasındaki mevcut ekonomik bağlar göz önüne alındığında, bu siyasi sürecin ihracat ve yatırımlar üzerindeki etkilerini dikkatle izlemek gerekecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar