Almanya'da Türk göçmenlerin uyum sorunu

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

2011 Yılında Türk işçilerin Almanya'ya göçlerinin 50'nci yılı kutlanacak.

Alman Radyosu DW Deutsche Welle geçtiğimiz günlerde Türkçe servisinin yayınlarında 2010 yılında Almanya'da konuşulan sorunların başında Türk göçmenlerin Almanya'ya entegrasyonu konusunun geldiğine işaret ederek, bu konunun tartışıldığı geniş bir program yayınladı.

1961 Yılında Almanlar kendileri gelerek Türkiye'nin en geri yörelerinden en vasıfsız, en az eğitim görmüş güçlü kuvvetli işgücünü seçerek Almanya'ya taşıdılar.

Açık anlatımıyla gönüllü bir göç değil, seçilerek götürülmüş işgücü olayından söz ediliyor.

Zamanla gidenler gene Almanların izini ile ailelerini Almanya'ya taşıdı, gene izin ile Almanya'da yaşamaya başladı. Çoluk çocuk sahibi oldu.

Geçen 50 yılda Almanya'da ne Türk ne Alman bambaşka, kendilerini Müslüman-Türk olarak tanımlayan, Almanlara kızgın, Türkiye'ye soğuk bir topluluk ortaya çıktı.

Bunlar aratık Türkiye'ye dönmeye niyetli değiller. Almanya'da yaşayacaklar ve sayıları giderek artacak.

Almanlar onların Almanya'ya kendilerinden, gönüllü olarak uyumlarını bekliyor. Uyumu sağlamak için gereken desteği vermiyor. Sonuçta uyum yerine uyumsuzluk artıyor.

DW Radyosunda yayınlanan programda belirtildiğine göre, 2010 yılında göçmenlerin topluma uyumu tartışmaları alevlendiren "Almanya Kendini Yok Ediyor" kitabını kaleme alan Thilo Sarrazin oldu

2009 Sarrazin, Türkiye ve Ortadoğu ile Afrika'dan gelen göçmenlerin eğitim düzeyinin düşük olduğunu, bu yüzden de Almanya'nın "aptallaştığını" ileri sürdü.

Sarrazin, "Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabında, göçmenlerin Almanya'daki sosyal yardım sistemi için yük oluşturduğunu; eğitim sorunlarının, işsizliğin Müslüman göçmenler arasında yaygın olduğunu iddia etti. "Bu problemler bana göre etnik kökene değil, İslamî kültüre bağlı" diyen Sarrazin, lâik Batı toplumunun kültürel değerleri ve yaşam biçimi ile bağdaşmayan bu kültürün Müslüman göçmenlerin tümünü olmasa da büyük çoğunluğunu bir şekilde etkilediğini söyledi.

Çoğunlukla önyargılarla, yürütülen tartışmalarda, Türk kökenli gençlerin eğitimde başarısız; Türkler arasında işsizlik oranının yüksek olduğu dile getirildi. İçişleri Bakanı göçmenlerin yüzde 10 ila 15'inin uyum sağlamak istemediğini savundu. Uyum kurslarına katılmayanlara yönelik yaptırımların artırılmasını istedi. Sosyal yardım yasasına göre, uyum kurslarına katılmak zorunda olan işsiz göçmenlerin sosyal yardım parasında kısıtlama yapılabileceğini dile getirdi. Hatta bazı durumlarda oturma izninin uzatılmayabileceğini belirtti.

Bütün bu tartışmalar olurken DW haberine göre Almanya Türk Toplumu adlı dernek, 2010'u "Almanya'da Türklere ve Müslümanlara karşı var olan önyargıların ve ırkçılığın toplumun merkezine doğru geldiği bir yıl olarak" değerlendirdi.

Acaba Türkiye bu konuda yardımcı olabilir mi ? Çok güç. Sorunu çözecek olan Almanlardır. Sorunu ikiye ayırmak gerekiyor. Bugüne kadarki yerleşliklerden 6 yaşın üzerindekileri uyuma yöneltmek çok zor olacak.Oldukları gibi kabul etmek gerekecek. Ama 6 yaş üzerinin uyumunu sağlamak mümkündür. Ve zorunludur. Çünkü ne tedbir alınır ise alınsın Almanya'daki Türk nufus ve Müslüman sayısı artacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018