Almanya ile Yapılacak Çok İş Var
Geçtiğimiz yıllarda televizyon ekranlarında gördüğümüz sevimli bir yumurcak okuldan eve döndüğünde, kapıyı açan annesine " çok çalışmam lazım çok " diyerek eve giriyordu. Öylesine sevimliydi ki, hepimizin ağzında " çok çalışmam lazım çok " deyişi yerleşmişti. İhracat ve ithalat rakamlarına ve dış ticaret dengesine baktığımızda, gerçekten çok çalışmamız gerektiğini, bu işin dışında olanlar bile kolaylıkla söyleyecektir.
Sayın Angela Merkel Türkiye ziyaretinde çok güzel sözler söyledi. Doğal olarak bunları dinlerken, usta bir politikacının mantık süzgecinden geçmiş olduklarını aklımızda tutarak dinledik. Söylediklerinin arasında aklımıza yatan birçok şey vardı. Almanya ile Türkiye arasındaki ticaretin, 27 AB ülkesi ile yapılan ticaretin %25'ini oluşturduğu önemli bir gerçek. Ben bu rakamın Almanya ile olduğu kadar diğer AB ülkeleri ile de çok daha yukarılara çekilebileceğine inanıyorum.
Özellikle Almanya'nın Çin'e kaptırdığı dünya ihracat şampiyonluğunu geri alabilmek için çok çalışması gerektiğine kuşku yok. Almanya bu çabayı başlattığında, en önemli ortağının Türkiye olması gerektiğini düşünüyorum. Zira Türkiye, kalitesi, teslimatı ve fiyatı ile Almanya için iyi bir ticaret ortağı olduğunu kanıtlamış bir konumdadır. Türk sanayicisi ve özellikle KOBİ çapındaki şirketleri, Almanya için güvenilir bir kaynaktır. Sanayi malları üreticisi KOBİ'lerimiz, özellikle otomotiv endüstrisinin yönlendirmesi ile kalite ve teslimat konularında bir hayli deneyim kazanmış durumdalar. Çin ile kıyaslandıklarında belki fiyat açısından sıkıntı yaşanabilecektir ancak unutmamak gerekir ki fiyat teklifin sadece bir parçasıdır. Önemli bir parçadır amma her şey değildir. Fiyat konusunu hep sıcak tutmaya çalışan ihracatçı dostlarımıza sorduğum soru, neden dünya ihracat liderlerinin önde gelenlerinin hep gelişmiş ülkeler olduğudur. Eğer, ihracat satışlarının dümenini tutan sadece fiyat ise, nasıl oluyor da bu gelişmiş ülkeler yüksek fiyatlarıyla önde gidiyorlar. Çin geçen yıl ihracat liderliğini ele geçirdi, ancak ucuz iş gücü kaynağını ne kadar bir süre daha o kadar ucuz tutabilecek. Gelişen refahın nüfusuna yayılmasıyla ortaya çıkacak olan ücret artış taleplerini nereye kadar bastıracak. Bunun kısa bir sürede olmayacağı muhakkak amma biz de onları değil, dünya ihracat liginin diğer oyuncularını izlemeliyiz.
Angela Merkel " birbirimize güvenmeliyiz " demiş. Doğrudur, canı gönülden katılıyorum bu deyişe. Biz birlikte hareket edersek daha yüksek değerler elde ederiz de, Alman firmaları bizleri " yolunacak kaz " değil de " birlikte kazanç sağlanacak ortak " olarak görmelidir. Bunu uygulayıp hem kendilerine, hem de Türk KOBİ'lerine kazanç sağlayan Mercedes, Bosch ve benzeri Alman firmaları var. Dileriz bunlar ve benzeri firmalar diğerlerine örnek olur.
Alternatif enerji konusunda rüzgâr üretimi için önde olduklarını söylemiş. Almanya birçok konuda teknoloji lideri, bizim onlardan alacağımız çok değerli bilgiler ve aktarmamız gereken tecrübeler var.
KOBİ'lerimiz birbirleri ile rekabeti bırakıp, güç birliği yapmalı, her şeyi ben yapacağım demekten vazgeçip, herkes en iyi olduğu alanda öne çıkmalı ve verimlilik artışı ile kazançlarını ve rekabet güçlerini arttırmalıdır.
Çok çalışmalıyız çoookk…