Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer: "Angela Merkel'

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, küresel finans krizi karşısında Euro bölgesinin en önemli ekonomisi olan Almanya'nın kendi içine kapanmasını sert bir şekilde eleştiriyor.

 Fischer, "Almanya, Avrupa entegrasyonunda motor rol üstlendiğini unuttu" diyor.

"Bir süre önce kendisini Avrupa'ya mal eden Merkel, bugün tamamen Almanya merkezli bir yaklaşım sergiliyor" yorumunda bulunan Fischer, "Angela Merkel'in sorunu ne?" sorusuna yanıt arıyor.

"Almanya bugüne kadar, kendi siyasi ve ekonomik çıkarları ile uyumlu bir şekilde, Avrupa entegrasyonunun motoru oldu. İkinci Dünya Savaşı'ndan itibaren, her hükümet bu hedefi ilerletmek için Almanya'nın finans gücünden faydalandı. Bu kararlılığın ardındaki düşünce oldukça basitti: Almaya katkıda bulunuyordu ve bunun karşılığını alıyordu" diyen Fischer, bu süreçte hem Avrupa projesinin, hem de Almanya'nın ulusal çıkarlarının olumlu yönde geliştiğini ifade ediyor.

Fischer'in dikkat çektiği nokta ise, Merkel'in bu tavrında yaşanan değişim.

Merkel, Yunanistan'ın yaşadığı ekonomik krizle ilgili konuşurken, AB kriterlerine uyum göstermeyen üyelerin Euro bölgesinden çıkartılması gerektiğini dile getirdi.

Fischer ise Merkel'in bu tavrını eleştiriyor ve "Acaba Merkel bu tür ceza uygulamaları ile Euro ve Avrupa Birliği'nin sürdürülebileceğini gerçekten düşünüyor mu?" diye soruyor.

"Berlin'de, Euro bölgesindeki dayanışma ve istikrarı destekleyecek önlemler yerine, olabilecek en saçma öneriler gündeme geldi. Almanya'nın, çok sıkı önlemler almadıkları taktirde Euro bölgesinin zor durumda olan üyeleri ile finansal dayanışma içine girmeyeceği gerçekdışı bir açıklama" diyor Fischer ve Merkel'in gündeme getirdiği önlemlerin, Almanya'nın en önemli ihracat piyasası olan bu ülkelerde deflasyonu tetiklemekten başka işe yaramayacağını ifade ediyor. Fischer'e göre, istikrar ve finansal yardımı bir araya getirecek bir önlem almak gerekiyor.

Almanya'nın çıkarları ağır basıyor

Fischer'in asıl eleştirdiği konu Almanya'nın sahip olduğu ekonomik gücü, Avrupa çıkarları için değil, Almanya çıkarları için kullanmayı tercih etmesi.  Fischer'in bu konudaki yorumları bir hayli ilginç: "Almanya'nın, Çin benzeri bir bütçe fazlası verdiğine dair eleştirilerin yersiz olduğunu söylemek gerekiyor. Eleştiriyi yapanlar, iki önemli farkı görmezden geliyorlar. Bunlardan birincisi, Çin'in tersine Euro bölgesi üyesi olan Almanya'nın para birimini devalüe edemeyeceği. İkincisi ise Almanya'nın ihracatının temelde AB'ye gidiyor olması. Almanya'dan rekabet gücünü sınırlandırmasını talep etmek gerçekten garip. 1990-2005 yılları arasında, Almanya'da yüksek işsizlik oranı, hastalıklı büyüme ve zayıf bir rekabet gücü hakimdi. Bu durumdan Avrupa ekonomisi de olumsuz etkilendi. Almanya'da büyüme oranlarının yeniden güçlenmesi, ortak pazarın da güçlenmesini sağladı.  Gelinen noktada asıl sorun, Almanya'nın tekrar eski gücüne kavuşmuş olmasından çok, bu gücü Avrupa'nın ortak çıkarları mı, yoksa kendi ulusal çıkarları için mi kullanacağı. Ne yazık ki Angela Merkel, bu gücü Almanya'nın çıkarları için kullanacak gibi görünüyor. Çünkü bu karar, ülke içinde daha az siyasi risk anlamına geliyor."

Almanya ve Fransa arasında güven krizi

Fischer, Merkel'in Almanya merkezli yaklaşımının özellikle AB'nin iki büyük ekonomisi olan Fransa ve Almanya'yı yakından ilgilendirdiğini söylüyor. "Doğru yolu göstermek yerine, her iki ekonomi de kendi farlılıklarını ortaya koyuyorlar. Gündemdeki sorun Yunanistan'ın borcunu kimin ödeyeceği ile ilgiliyken, asıl sorun Merkel ve Sarkozy arasındaki güven eksikliği" diyen Fischer,  "Almanya açısından bakıldığında, Fransa'nın tek sorunu, Almanya'nın rekabet gücünü zayıflatarak, kendi bütçe açığını kapatmak. Fransa açısından bakıldığında ise, Almanya'nın Euro bölgesinin istikrarına bu derece bağlı olmasının nedeni, Fransa'yı Euro bölgesinin ikinci ekonomisi yapmak. 2008 sonbaharında başlayan küresel ekonomi krizinin ilk günlerinden bu yana, hem Angela Merkel, hem de Nicolas Sarkozy, Avrupa çıkarlarını kendi ulusal çıkarlarının önüne koymaları durumunda, sahip oldukları desteği kaybetme riskini yaşadılar. Oysa Avrupa'nın ihtiyacı olan, Helmut Kohl gibi uzun vadeli bakış açısına sahip olan liderler" yorumunda bulunuyor.

Top, Paris ve Berlin'de

Fischer'e göre Euro bölgesinin siyasi ve ekonomik ağır topu Almanya, bugün yaşanan güven krizinin Avrupa projesine zarar verimesine izin veremez. Bunun başlıca nedenlerinden birisi Almanya'nın ihracatının üçte ikisini Avrupa'ya yapıyor olması. Yani, Avrupa'nın çıkarları, aslında herkesten çok Almanya'yı ilgilendiriyor.

Ve sonuç olarak, Sarkozy ile Merkel arasındaki güven krizinin bir an önce çözülmesi ve Euro Bölgesi'nin ihtiyaç duyduğu kriz yönetimi stratejisinin Paris ve Berlin'de tanımlanması gerekiyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar