Almancı

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Önceki gece Almanya'daki vatandaşlarımızla bir araya gelip moral depolayan Başbakan Erdoğan dün öğleden sonra Alman Başbakanı ile yaptığı basın toplantısında ekonomik verileri sıralayarak Merkel'e döndü ve "Wir sind zusammen" (Biz birlikteyiz) dedi.

Merkel'in başbakan olduğu ülkede Türklere ne mi deniyor?

Sadece Türk vatandaşlarına, "Ya Türk olacaksın, ya Alman" deniyor.

Sadece Türk vatandaşlarına, "Eşin, annen, baban, çocuğun dil sınavını geçemezse Almanya'ya giremez." deniyor.

Sadece Türk vatandaşlarına, "Çocuklarınız dilini öğrenecekse, ders saatleri dışında, sigorta primi yatırarak ders alabilir" deniyor.

Sadece Türk vatandaşlarına iş müracaatlarında negatif ayrımcılık yapılıyor.

Sadece Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamalarında resmi anlaşma ve protokoller hiç sayılıyor.

Kürt nüfus hadise çıkarmasın diye PKK'nın gösterilerine izin veriliyor, terör örgütü olarak kabul edilmiyor.

Tüm bu konuların çözümü için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı/kararları bekleniyor.

Birçok ülkede 'diaspora' bakanlığı var;

Birçok gelişmiş ülkede ise devlet destekli, görev ve sorumlulukları belirlenmiş dernek ve vakıflar…

Bizde mi?

Yurtdışında yaşayan 6.5 milyon vatandaşımızın sorunlarının çözümü için lobi yapacak/kamuoyu oluşturabilecek; vatandaşlarımızın güvenini kazanıp, sorunun çözümü için tek yürek/tek bilek olmalarını sağlayacak etkin bir kurumumuz olmadı bugüne kadar.

Bu eksiği gidermek adına geçtiğimiz yıl Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) kuruldu.

Çeşitli bakanlıklara bağlı; görev ve sorumluluklarının nerede başlayıp/bittiği belli olmayan 30'a yakın birimin yarattığı çok başlılığın ve kaynak israfının kaldırılması, verimliliğin artırılması için ilk adım atıldı.

Başbakan Erdoğan'ın önceki gün Almanya'da sık sık kullandığı 'Nerede bir vatandaşımız var, biz oradayız' sözünü de sloganı yaptı.

Sadece Almanya özelinde:

400 bine yakın işçi çalıştırıp, yıllık 35 milyar euro ciro yapan 70 bine yakın Türk…

Aylık geliri 3 bin euronun üzerinde olan 300 bin Türk…

Aylık geliri 2 bin euro civarında olan 500 binin üzerinde Türk…

Siyasette, sporda, sanatta, bilimde, teknolojide söz sahibi yüzlerce Türk…

Vatandaşlarımızın sorunlarının çözümünün yanı sıra, bu etkin nüfusu aidiyet sağlayıp ortak paydalarda buluşturabilmek…

Ve tabii ki 'Türk imajı'…

Bu konuda da taşın altına elini koyabilmek…

Akılcı projeler ve küçük maliyetlerle, büyük işler başarabilmek…

Yunanistan'ın tanımadığı Makedonya'da yaptıklarını anlattı YTB Başkanı Kemal Yurtnaç, "Bugün Yunanistan, Makedonya'yı tanımıyor. Ama Makedonya'ya bir ambulans hediye etmişler, üzerine de "Yunan kardeşlerinden Makedon kardeşlerine hediye" diye yazmışlar. Ambulans tüm ülkeyi dolaşıyor ve gönül fethediyor. Sadece 25 bin lira harcanarak bu yapılabiliyor."

Kamu kaynaklarını israf etmek yerine, can alıcı projelerle gönül alabilmek…

Almanya'da gördüğümüz:

YTB personeli, bugüne kadar görülmemiş/görmediğimiz bir heyecanla çalışıyor.

Türkiye'de 'Almancı', Almanya'da 'Türk azınlık' olarak ikinci sınıf muamele gören Almanya'daki vatandaşlarımıza ise sorunlarının çözümü için biraz daha sabır gerekiyor. En önemlisi de Alman devletinden 5 yılda 1 milyar euro yardım alan ve bu paraları nasıl aldığı ve ne yaptığı bilinmeyen Türk derneklerinin denetim alınması gerekiyor.

(Haftaya, "Bu yılın 9 aylık döneminde Avrupa'da yaşanan sıkıntılı sürece rağmen 10.5 milyar dolarlık ihracat, 17 milyar dolarlık ithalata ulaşılması; bunun 2008'de aşılan 30 milyar dolarlık ticaret hacminin tekrardan aşılacağını gösteriyor olması; dengenin Almanya lehine 10 milyar dolara koşmasını Alman hükümeti nasıl değerlendiriyor?" sorusuna verilen yanıtları yazacağım.)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024