Alman asansör firması yerli tedarikçiyle yükselecek
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “2023 yılına kadar metro hattı bin 100 kilometreye ulaşacak” planı, birçok şirketin iştahını kabartıyor. Bu plana diğer şehirlerdeki raylı sistem projeleri, İstanbul Havalimanı gibi yatırımlar da eklendiğinde pasta daha da büyüyor. İşte her biri milyar dolarlık yatırımlar olan bu projelerin yarattığı iş hacmi, yabancı şirketleri de doğrudan yatırıma çekti.
Bunlardan biri de Mayıs 2018’de İzmit Dilovası’nda 20 milyon euroluk yatırımla yürüyen merdiven fabrikası kuran Alman Thyssenkrupp Asansör oldu. Şirketin dünyadaki beşinci fabrikasını Türkiye’ye kurması başta Almanya olmak üzere diğer ülkelerdeki ofislerde büyük ses getirdi.
Herkesin dilinde “Neden Türkiye” sorusu vardı. Sorunun yanıtı Haziran 2018’de Türkiye CEO’luğuna getirilen İsmail Polat’tan geldi: “Doğma büyüme Almanyalıyım, rüyalarımı bile Almanca görüyorum. 13 yıldır bu şirkette çalışıyorum. Üç yıl önce Almanya'da alınan kararla Türkiye, direkt merkeze bağlandı, ben de buraya gönderildim. Buradaki ekonominin gelişme fırsatlarını gördüm. Dev projeleri inceledim. Kendi içinde bir hareketi var bu ülkenin. Şirketin CFO’su da benim gibi Türk olan, hatta babası da babam gibi Erzincan’da doğan Ercan Keleş’le birlikte diaspora olarak Türkiye için çalıştık. Almanya’daki yöneticileri Türkiye’ye davet ettim, burada potansiyeli anlattım. Başkaları böyle bir kararı 5 kere düşünürse Almanlar 15 kere düşünür. Hiç kolay olmadı. İtirazlar geldi ama sonunda ikna oldular.”
‘2020’de yerlilik oranı yüzde 90 olacak’
Thyssenkrupp Asansör’ün son beş yıldır böyle bir yatırım yapmadığını söyleyen Polat, bu alanda Türkiye’nin ilk yabancı yatırımına öncülük etmekten oldukça mutlu. Dilovası’ndaki fabrikada 150 kişilik istihdam planı var çünkü yerli tedarikçilerle ortak üretim modeliyle çalışılacak. Yürüyen merdiven üretiminin birçok parçası olduğunu ve bunları Türkiye’deki üreticilerden temin edeceklerini belirten İsmail Polat, kurduğu sistemi ve hedefl erini şöyle anlattı: “Hedefim Türk şirketleri üretim sürecine katmak. 12 şirketle tedarik anlaşması yaptık. Çin’deki fabrikadan gelen uzmanlar 6 ay boyunca eğitim verdi. Üretim standartlarını Avrupa seviyesine çıkarmaları için titizlendik, yeni yatırımlar yaptılar, istihdamlarını artırdılar. Şu anda Dilovası’ndaki fabrikada yüzde 52 oranında yerlilik var. Hedefimiz bunu yıl sonunda yüzde 72, 2020’de de yüzde 90’a çıkarmak.”
Dört fazda devreye girecek fabrika için tüm yatırımları baştan yaptıklarını anlatan Polat, buna 2010’da kurulacak akademinin de dahil olduğunu söyledi. Fabrika arazisinde yapılan akademi binasında hem şirket çalışanları, tedarikçilere eğitim verilecek hem de üniversitelerin ilgili bölümlerinin öğrencilerine teori ve pratik deneyim yaşatılacak. İsmail Polat, “Thyssenkrupp’ta Batı’nın eğitim üssü Almanya, Türkiye’nin de Doğu’nun eğitim üssü olmasını istiyoruz. Türk eğitmenler ders verecek. Komşu ülkelerdeki ofislerden de buraya eğitime gelecekler” dedi.
İstanbul Havalimanı’na 143 körük yapıyoruz
Thyssenkrupp Asansör olarak 2019’dan çok umutlu olduklarını, özellikle yılın ikinci yarısında güzel gelişmeler beklediklerini anlatan İsmail Polat, “Yer aldığımız projelerde erteleme ya da askıya alma söz konusu değil. Metro yatırımlarında çok iddialıyız. Kabataş-Mahmutbey hattını yapıyoruz. Şu anda İstanbul’da 11 metro hattı, buralarda da 2 bin 350 yürüyen merdiven, bant ve asansör var. Bunun bin 500’ü bizde. Bakımların da yüzde 85’ini biz yapıyoruz. İstanbul Havalimanı’nın 143 yolcu köprüsü (körük) işi de bizde” sözleriyle projelerini anlattı.
‘Babam yaptıklarımla gurur duyuyor’
Polat ailesi iki kuşaktır Almanya’da yaşıyor. İsmail Polat, babasının 1970’lerde Erzincan’daki köyünden at arabasıyla yola çıktığını ve çok zor şartlarda Almanya’ya ulaştığını belirterek başlıyor hikayeyi anlatmaya. Uzun yıllar Almanya’da işçilik yapan babasının bugün kendisiyle gurur duyduğunu söyleyen Polat, şöyle devam ediyor: “Ailemin Almanya’daki ikinci kuşağıyım. Üç kardeşiz. Babam Buderus’un fabrikasında işe girmiş ve tam 40 yıl çalışmış. Şimdi bizim jenerasyon Almanya’daki know-how’ı Türkiye’ye getiriyor. Babam kendi hayatına bakarak benimle gurur duyuyor. İşin ilginç yanı Thyssenkrupp’un CFO’su Ercan Keleş’in babası da Erzincan’dan çıkıp Almanya’ya gelmiş ve babamla aynı anda Buderus’ta mesai arkadaşı olmuşlar. Biz bilmiyorduk, burada öğrendik. İki Türk olarak Dilovası’ndaki fabrikanın açılmasında büyük emek verdik. Diaspora olarak şirketin içinde Türkiye için çalışıyoruz.”