Alkollü içecek fiyatında Avrupa'ya fark atıyoruz

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

EKO ANALİZ / Alaattin Aktaş [email protected] Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2006 yılına ilişkin olarak açıkladığı veriler, Türkiye'nin alkollü içecek fiyatlarında Avrupa ülkelerine fark attığını ortaya koydu. Avrupa Birliği'ne üye 27 ülkedeki fiyat düzeyi 100 kabul edilerek oluşturulan "harcama gruplarına göre gerçek kişisel tüketim harcamaları, karşılaştırmalı fiyat düzeyi endeksi"ne göre, alkollü içecek fiyatlarında Türkiye'ye yaklaşabilen ülke bile yok. Alkollü içecek fiyatında AB'nin 27 üyesinde ortalama 100 olan fiyat, Türkiye'de 175 düzeyinde bulunuyor. Yani Türk halkı, alkollü içecekleri AB ortalamasından yüzde 75 daha pahalı tüketmek durumunda kalıyor. Alkollü içecek fiyatlarının yüksekliğinde Türkiye'ye en yakın ülkeler 113 ile Hırvatistan ve İtalya, 109 ile de Yunanistan. Alkollü içeceği en ucuza ise 65 ile Makedonya, 69 ile Bulgaristan ve 73 ile Sırbistan tüketiyor. Batı Balkan Bölgesi verileri TÜİK, Batı Balkan Bölgesi'ndeki gerçek kişisel tüketim harcamalarının 2006 yılına ilişkin geçici sonuçlarını açıkladı. Fiyat düzeyi endeksinde dört Batı Balkan ülkesi olan Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ ve Sırbistan ile aday ülkeler Hırvatistan ve Makedonya kapsanıyor. Ayrıca, bölgeye komşu yedi Avrupa Birliği üyesi olarak Avusturya, Bulgaristan, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Romanya ve Slovenya ile aday ülke olarak Türkiye de karşılaştırmalara dahil ediliyor. TÜİK'in açıklamasına göre, "gerçek kişisel tüketim harcamaları"; hanelerin gerçek kişisel tüketim harcamaları, kâr amacı gütmeyen kuruluşların hane halklarına yönelik tüketim harcamaları ve genel devlet harcamaları gruplarının toplamında oluşuyor. Endeks, AB'nin 27 üyesindeki fiyat düzeyi 100 kabul edilerek oluşturuluyor. Fiyat düzeyi 100'ün üstünde olan ülkeler AB ortalamasına göre pahalı, 100'ün altında kalan ülkeler ise ucuz ülke sayılıyor. Çalışma kapsamında Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinin yer almadığı, bu yüzden AB27 ortalamasının, incelenen ülkelerden yüksek kaldığı vurgulanıyor. Türkiye orta sıralarda İncelenen on dört ülke içinde AB27 ortalamasına göre en pahalı ülke 106 ile İtalya, en ucuz ülke ise 38 ile Bulgaristan. AB'nin 27 üyesi için 100 kabul edilen ortalama fiyat düzeyi, Türkiye'de ise 63 olarak belirlendi. Türkiye, bu fiyat düzeyiyle orta sıralarda yer alıyor. Ulaşım da pahalı Türkiye'deki alkollü içki fiyatlarının yanı sıra, ulaşım araçları da inceleme konusu ülkelere göre pahalı durumda. Türk halkı, AB ortalaması 100 olan ulaşım araçlarına 132 birim ödeme yapıyor. Ulaşım araçlarında Türkiye'den sonra en pahalı ülkeler 105 ile Sırbistan, 104 ile Avusturya, 102 ile Bosna Hersek ve 101 ile İtalya. Özellikle İtalya ve Avusturya ile kıyaslandığında Türkiye'deki fiyatın gerçek anlamda ne kadar yüksek olduğu daha kolay anlaşılır. İnceleme kapsamındaki diğer ülkelerdeki ulaşım araçları fiyatları ise AB ortalamasının altında bulunuyor. Türkiye, haberleşmeye de rekoru elinde bulundurmamakla birlikte yüksek bir ödeme yapıyor. Haberleşme endeksi Türkiye için 99 düzeyinde bulunuyor. Haberleşmeye en çok ödemeyi 111 ile Yunanistan ve 104 ile İtalya yapıyor. Alkolsüz içeceklere de, alkollüler kadar olmasa da yüksek bir ödeme yapıyoruz. Türkiye'de alkollü içecek fiyatları, AB ortalamasının yüzde 1 üstünde bulunuyor. Ucuz tükettiklerimiz de var Türkiye, alkollü içecekler ve ulaşım araçları yönünden en pahalı ülke. Ancak, hiçbir tüketim grubunda en ucuz ülke değiliz. Ne var ki, kısmen ucuz tükettiğimiz mal ve hizmetler de yok değil. AB ortalamasına göre en ucuz "konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar" grubunda tüketim yapıyoruz. Bu gruptaki fiyatlar 45 düzeyinde bulunuyor. Sağlık ve eğitim grubundaki harcamaların fiyatı ise 46 düzeyinde. Tütün de, AB ortalamasına göre oldukça düşük bir fiyatla kullanıcıya sunuluyor. Tütün fiyatlarının endeksi, 57 düzeyinde bulunuyor. Aynı tas, aynı hamam... 25 Mart tarihli köşemizde üç havaalanındaki güvenlik uygulamalarına ve farklılıklara dikkat çekmiştik. Ankara Esenboğa'da diz üstü bilgisayarlar çalıştırılmadan geçiriliyordu, aynı uygulama Bodrum Milas Havaalanı'nda da vardı; Atatürk Havalimanı'nda ise bilgisayarların çalıştırılması isteniyordu; Bodrum'da bayan polis eksikliği yüzünden kapı dedektörü uyarı vermesine rağmen bayan yolcular üstleri aranamadan uçağa alınıyordu. Bu yazımız üzerine Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nden hassasiyetimizle ilgili bir telefon aldık; yazımız için teşekkür ediliyor ve eksikliklerin en kısa sürede giderileceği belirtiliyordu. Hafta içinde bu kez İzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda uçağa binerken diz üstü bilgisayarların yine yalnızca x-ray cihazından geçirildiğini ve çalıştırılmalarına gerek duyulmadığını gördük. Anlaşılan, bizde ne kadın yolculardan terörist çıkardı, ne diz üstü bilgisayarlar sorun yaratırdı. Her ne kadar mevzuat bu bilgisayarların çalıştırılmaları gerektiğini söylese de... Ya da, önlem alınacaktı alınmasına ama, aceleye gerek yoktu...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar