Alışkanlıkları değiştirin verimliliği artırın

İzel BATU
İzel BATU Farklı Bak Farklı Gör [email protected]

Verimliliğin sadece kara değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine, rekabet gücüne ve çalışan memnuniyetine önemli katkıları var. Bu süreçte doğru yöntemlerin kullanılması uzun vadeli büyümeyi destekleyecek etkiler oluşturabilir.

Performans değerlendirmesi, süreç iyileştirme, teknoloji yatırımları, eğitim ve gelişim, çalışan katılımı ve stratejik planlama gibi yöntemler bu yolda katkıda bulunabilecek araçlardan. İyi kurgulanmış bir süreç ve ortaklıklarla işletmelerin hem kendi başarılarını hem de toplumsal ve çevresel katkılarını artırmaları mümkün.

Geçtiğimiz hafta yerinde gördüğümüz ve paydaşlarından dinlediğimiz bir proje verimlilik artırıcı yöntemlerin doğru yöntemlerle ve uzun soluklu bir şekilde hayata geçirilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anımsattı. Türkiye'nin Antep fıstığı üretimindeki verimlilik sorununa odaklanarak başlatılan proje, ülke genelinde tarım sektöründeki verimliliğin işletmelere sağladığı önemi gözler önüne seriyor. Ve aslında tarımsal alanda hayata geçen bir proje, organizasyonların tamamında verim artışına katkı sunabilecek hatırlatmaları da yapıyor bizlere.

 UZUN VADELİ BAKIŞ AÇISI: Nestlé ve TEMA Vakfı iş birliğiyle 12 yıl önce hayata geçirilen "Fıstığımız Bol Olsun" projesi hakkında bilgi veren Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu'nun ifade ettiği gibi işletmelerin sadece kâr amacı gütmek yerine toplum ve çevre için de değer yaratma taahhütleri giderek artıyor. Sungu, “Sürdürülebilir işler, uzun vadeli bir bakış açısı gerektirir” diyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞ BİRLİKLERİ: Projelerin başarıya ulaşmasında iş birlikleri de büyük bir rol oynuyor. Nestlé, uzun dönemli iş birlikleri kurarak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor. TEMA Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları, işletmelerle iş birliği yaparak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada kilit bir rol oynuyorlar.

ÖLÇÜMLEME VE DEĞERLENDİRME: TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç'ın açıklamaları da verimlilik artışının işletmelere sağladığı avantajları ve bu hedefe ulaşmak için kullanılan yöntemleri somut bir şekilde ortaya koyuyor: “2012 yılında yaptığımız araştırmaya göre dünyadaki Antep fıstığı alanlarının yüzde 35’ine sahip olan Türkiye yüzde 38’lik orana sahip İran'ı takip ederek ikinci sırada yer alıyordu. Ancak ülkemiz Antep fıstığı üretimindeki yüzde 12'lik payla İran'ın (yüzde 50) ve Amerika'nın (yüzde 21) ardında kalarak üçüncü sırada yer alıyordu.

Özellikle Amerika'nın Antep fıstığı alanların yüzde 9’una sahip olmasına rağmen üretimde yüzde 21'lik paya sahip olması, Türkiye'nin meyve veriminde ne kadar geride olduğunun göstergesiydi” diyen Ataç Antep fıstığı alanının 2010 yılından 2022 yılına kadar yaklaşık 2 kat artarak 2,2 milyon dekardan 4,1 milyon dekara yükseldiğine işaret ediyor. Toplam ağaç sayısı da 2010 yılından 2022 yılına 2 katın üzerinde artarak 40 milyondan 84 milyona ulaştı.

BİLİMSEL VE DOĞRU BİLGİ: Üreticilerin bilimsel ve doğru bilgilere erişim sorununu tespit eden proje, 2011 yılında başlatıldı. Ana amacı, Antep fıstığı tarımıyla ilgili bilimsel bilgiyi üreticilere aktararak doğru uygulamaları teşvik etmek ve toprak dostu sürdürülebilir tarımı yaygınlaştırmaktı. Ayrıca, Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nü projeye dahil ederek, özel sektör, kamu kuruluşları ve sivil toplum arasında güçlü bir iş birliği modelinin temelleri atıldı.

UYGULAMALI EĞİTİM YÖNTEMLERİ: Proje, üreticilerin öğrenme biçimlerini temel alarak uygulama ağırlıklı bir eğitim yöntemi benimsedi. "Tarlada Öğrenmek" başlığıyla örnek bir çalışma olarak kabul edilen bu yaklaşım, sahada doğrudan deneyimleyerek öğrenmeyi teşvik etti.

ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİRMEK: Aşırı toprak işleme alışkanlıkları azaltıldı. Toprak organik madde miktarını artırmaya yönelik hayvan gübresi, toprak düzenleyici organik maddeler ve kompost uygulamaları gibi yöntemler kullanılarak sürdürülebilir tarım uygulamaları yaygınlaştırıldı. Gereksiz tarım kimyasallarının kullanımını azaltmak için hastalık ve zararlılar erken evrede teşhis edilerek yayılması engellendi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar