Ali Eşiyok: Türkiye ekonomisi için yeni kalkınma stratejisi gerekli
Kalkınma Bankası uzmanı Ali Eşiyok, “Türkiye’nin ilgi çekici başarı öyküsü neleri içermeli” soruma, “Yeni bir öyküye değil, yeni bir kalkınma stratejisine ihtiyacımız var” diye yanıt verdi. Yeni kalkınma stratejisinin neleri içermesi gerektiğini anlattı.
“Türkiye’nin ilgi çekici başarı öyküsü neleri içermeli”soruma Kalkınma Bankası uzmanı Ali Eşiyok, “Yeni bir kalkınma stratejisi gerekli” yanıtını verdi. “Türkiye gelinen bu aşamada sorunlarını ancak yeni bir kalkınma stratejisi ile aşabilir’ önermesini yaptı. Eşiyok, şunları ifade etti: "Önerdiğim kalkınma stratejisinin temel hedefi; katma değeri düşük sektörlerin aşamalı olarak terk edilerek, kaynakların yüksek katma değer üreten, teknoloji yoğunluğu yüksek sektörler temelinde yeniden yapılandırılmasını, üretimin ve ihracatın bağımlılığının azaltılmasını ve tüm bu politikalar sonucunda Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması hedeflenmelidir.
Önerdiğim stratejide, ana akım ikisat yaklaşımının aksine, kamu sabit yatırımları ile özel kesim yatırımları, planlama ile piyasa, ithal ikamesi ile ihracata dayalı büyüme, sanayi ile tarım arasında karşıtlık (opposition) ilişkisi değil, tamamlayıcılık (complementarity) ilişkisi varsayılmaktadır. Başka bir deyimle, Türkiye ekonomisinin karşılaştığı yapısal sorunların, ancak piyasa yanında planlamanın kullanıldığı, kamu sabit yatırımları ile özel kesim yatırmlarının birbirini tamamladığı, dışa bağımlı sektörlerde ithal ikamesinin, rekabet gücü görece yüksek sektörlerde ise ihracatın hadeflendiği, tarımsal birikim ile sanayi birikiminin birbirini destekleyeceği koşularda aşılacağı varsayılmaktadır.
Önerdiğim kalkınma stratejisinde ana aktör kalkınmacı devlettir. Bu benim özel tercihim değil. Türkiye’nin tarihsel büyüme başarısıyla ilgilidir ve onun sonucudur. Türkiye, kalkınmacı devlet yıllarında sanayinin yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 9.5 oranında gerçekleşirken, plansız programsız yıllarda bu oran yüzde 5.2 ile sınırlı kalmıştır. Kalkınmacı devlet politikaları uygulandığı dönemin büyümesi, plansız dönemlerin iki katı olmuştur. 1980-2015 döneminin yüzde 5.1’lik ortalama büyümesi Cumhuriyet ortalamasının oldukça altındadır. Uzatmadan söylemem gerekirse, önerdiğim stratejinin uygulanması halinde, üretim yapısında niteliksel dönüşüm sağlanarak, küresel katma değer zincirine teknoloji yoğunluğu düşük ve orta teknoloji yoğunluklu sektörler ile değil, orta ve yüksek teknolojili sektörler temelinde eklemlenebileceğiz. Böylece, fakirleşen uzmanlaşmadan uzaklaşarak, orta gelir tuzağını aşacağız. Erken sanayileşme sorununu tersine çevireceğiz.”
Eşiyok, konuyu daha geniş işlediği çalışmanın “ Dünya’da ve Türkiye’de Bilim ve Teknoloji ve Türkiye için bir kalkınma stratejisi” kitabında ortaya konduğunu da açıkladı.