Ali Babacan’a göre yeni dönem ekonomisinin temelleri
Devlet Bakanı Ali Babacan, daha önce 2013 yılında konuğu olduğu Babıali Sohbetleri toplantısına önceki akşam yeniden konuk oldu ve “Yeni Dönem Türkiye’nin Ekonomik Veri Altyapısı” başlıklı konuşmasında, önce G-20 dönem başkanı olarak, bu alanda üç yılda yapmak istediklerini anlattı. Babacan, ardından da yeni dönem Türkiye ekonomisinin temellerinin neler olması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.
Babacan, G-20’de bu dönem üç temel üzerine gelişmeye bağlı bir program uygulayacaklarını, bu konuda G-20 üyeleriyle görüş birliği sağladıklarını açıkladı. Bu üç temelin, KAPSAYICILIK, UYGULAYICILIK ve YATIRIMCILIK olduğunu belirtti. Kapsayıcılık kapsamında dünya KOBİ çatı örgütünü oluşturma girişiminde olduklarını, bu örgütün İstanbul merkezli olacağını açıkladı. G-20’de küresel ekonomide aradaki farkları yüzde 25’e indirmeyi amaçladıklarını belirtti. G-20 içersinde W-20 kadın, Y-20 genç ve L-20 işçi örgütlenmesi gibi girişimleriyle kapsalıyıcılığını geliştireceklerini açıkladı. Uygulama alanında yapısal reformlar ve bankacılık düzenlemeleri ile gelişim sağlarlarken, G-20 ülkelerinin bu konularda ülkelerinin yanı sıra G-20’ye de hesap vereceklerini belirtti. IMF ve OECD’ye göre, 2018 yılına kadar dünya ekonomisinin yüzde 52 büyüyeceğini hesapladıklarını söyledi. Yatırımlar konusunda G-20 ülkelerinde yatırım ortamının iyileştirme adımlarının atılarak kamu-özel sektör ortak yatırımlarının geliştirileceğini, Dünya Bankası ve EBRD gibi uluslararası kurumların altyapı yatırımlarına uzun vadeli desteklerini artırma çalışmaları yapacaklarını açkladı.
Babacan, Türkiye ekonomisinin gelecekte üzerine oturacağı temellerden söz ederken, en önemli ve vazgeçilmez unsurun siyasal istikrar olduğunu söyledi. Bunun üzerine makro ekonomik politikaların üç sağlam ayak; sağlam kamu maliyesi, sağlam bankacılık ve sağlam para politikaları ayağına oturtulacağının altını çizdi. Türkiye’nin kamu borcunun yüzde 33 seviyesinde ve bütçe açığının çok düşük olarak sağlam kamu yapısına sahip olduğunu belirtti. Bankaların yüzde 16 sermaye rasyosuna sahip olarak yapılarının sağlam olduğunu, ama 100 liralık mevduat toplarken 122 liralık kredi kullandırmaları konusuna dikkat çekti. Merkez Bankası politikalarının para politikasının sağlamlığını sağladığının açıkladı. Bu üç ayaklı sağlam yapının üzerine yapısal reformların 25 dönüşüm programı ve 1248 eylam planıyla oluşturulduğunu, bu eylemlerin 2018 yılına kadar tamamlanacağını, üç ayda bir bu konuda uygulama planlarıyla ilgili açıklama yapılacağını söyledi.
Ali Babacan, ekonomik alanda ne kadar iyi işler yapılırsa yapılsın, “Hukukla ilgili sorunlar varsa hem ekonomi açısından, hem demokrasi açısından sorunlar ortaya çıkar. Demokrasi ancak sağlam hukuk devletiyle sağlanır” diyerek bu konuda da reformların gündeme geleceğini açıkladı. Bu reformlarla yapının evrensel hukuk ilkeleri üzerine, net ve açık kurallar içereceğini belirtti. Bütün bu yapının eğitim reformuyla taçlanabileceğini söyleyen Babacan, eğitim reformunu seçim öncesi karışık ortamda değil, seçim sonrasında açıklayacaklarının altını çizdi. Babacan, bu reformun en önemli konusunun “öğretmen- öğretmen-öğretmen” olduğunu açıkladı.
Bu açıklamaları bende üçüncü dönemini tamamlayan Ali Babacan’ın yeni dönemde de ya dışardan bakan olarak hükümet içersinde kalarak ya da hükümete dışardan destek veren bir uzman danışman siyasetçi olarak aktif olmayı sürdüreceği izlenimini uyandırdı...