Aldatılabileceklerin sayısı azaldıkça kırılganlık artıyor!
Küresel ekonomik dengeler ve sorunlar açısından, daha önce yaşanmamış türden bir dönemin başlangıcına tanık oluyoruz. Bu durumun farkında olanlar ile olamayanlar arasındaki büyüyen çekişme, kırılganlık algısını güçlendirmeye ve beklentileri olumsuzlaştırmaya devam ediyor. Özellikle gelişen ekonomilerin görece daha fazla zorlanacağı endişesi belirleyici olmayı sürdürüyor. Görüntüyü kurtarmak ile taşınan riskleri azaltmak tercihleri arasındaki bocalama belirsizliği iyice arttırıyor; boşa koysan dolmuyor, doluya koysan almıyor!
İç ve dış gelişmeleri yeterince fiyatlayamadığımız Kurban Bayramı haftasında yaşananları öncelikle hatırlatmakta yarar var. Merkez Bankamız Salı günü yaptığı Para Piyasası Kurulu toplantısında faiz oranlarını değiştirmemiş, fiyat istikrarı adına yükseliş bekleyen küreselcileri hayal kırıklığına uğratmıştı. Çin’e ilişkin olumsuz veriler serisi ise aynı tonda devam etti: imalat sanayi konusunda son yedi yılın en düşük seviyesine doğru ilerlendiği anlaşıldı ve rekabet koşullarına ilişkin endişeler güçlendi. ABD para otoritesi, kendisi ile inatlaşmaktan vazgeçmiş gibi görünen piyasalara karşı söylemini korumayı sürdürdü. Brezilya ise olumsuz baskılar nedeniyle güven kaybını besledi, anormal sayılabilecek fiyat oynaklıklarına sahne oldu.
Bu aşamada özellikle mercek altına alınıp irdelenmesi gereken bir durum var. Gelişen ekonomiler finansal açıdan para ve maliye politikalarını sert bir şekilde sıkılaştırmaya zorlanıyor; fakat ekonomik koşullar mevcut sorunların daha da ağırlaşmaması adına söz konusu politikaların gevşetilmesini gerektiriyor. Bu büyük çelişki riskten kaçınma eğilimini besleyen temel faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor ve çaresizlik bataklığını genişletiyor! Bu açıdan Brezilya’da yaşananlar ilginç bir görünüm oluşturuyor.
Söz konusu ekonomideki siyasi irade maliye politikasını sıkılaştırmaya ve faiz dışı fazla verecek şekilde bir şeyler yapmaya çabalıyor. Piyasalar olumsuz küresel koşullar nedeni ile başarılı olunamayacağını varsayıyor, satış baskısı altında kalan yerel paradaki değer kaybı hızlanıyor ve tehlikeli bir açmaza düşülüyor. Brezilya Merkez Bankası yerel parayı desteklemek adına ne gerekirse yapılacağı mesajı veriyor ve kayıplar kısmen geri alınıyor; ancak bu kez ekonomideki olumsuz baskıların güçleneceği ve maliye politikası hedeflerinin yanına bile yaklaşılamayacağı beklentisi güçleniyor. Sonuçta fiyat oynaklıkları iyice artıyor ve riskten kaçınma eğilimi güçlenmeye devam ediyor; döviz satış veya faiz yükseltme eylemleri kısa vadeden öteye işe yaramıyor, beklentilerin iyice bozulmasını engelleyemiyor.
Ülkemiz adına benzer bir açmazın bizi beklediğini dikkate almak gerekiyor. Para ve maliye politikalarını gevşetir veya gerektiği oranda sıkılaştırmaya kalkışırsanız, Türk Lirasındaki değer kayıplarının büyümesini önleyemezsiniz. Yeterli ve gerekli yabancı kaynak desteği olmaksızın söz konusu politikaları sert bir şekilde sıkılaştırmaya çalışmakta, pek bir işe yaramadığı gibi orta vadede çok daha yıkıcı olabiliyor! İyi niyet yetmiyor ve kırılganlık algısının güçlenmesi önlenemiyor.
Merkez Bankamız Salı günü yaptığı toplantıda faizleri değiştirmedi; sıkılaşmadan bahsetmeye devam etti ancak giderek olumsuzlaşan koşulların önüne geçemedi ve geçmişte yaşıyor konumuna düşmekten kurtulamadı! Yaklaşan Genel Seçimler nedeniyle maliye politikası konusundaki eylem ve söylemlerde zıt yönlerde hareketlenmeyi sürdürüyor! Bu durum ve dış koşulları hesaba kattığınızda, yılın son çeyrek dönemi için döviz kurundaki eğilimin ne olmasını beklersiniz? Bir süre sonra öncelikle risklerini azaltmaya çalışanlar mı, yoksa kısa vadede görüntüyü kurtarmaya odaklanarak aksini yapanlar mı daha büyük pişmanlık yaşamak durumunda kalırlar?
Hemen yukarıda ifade etmeye çalıştığımız sorulara sizin vereceğiniz yanıtlar değil, çoğunluğunki daha önemli ve belirleyicidir! Gerçekçi olamayanlar diğerlerini aldatarak geçici bir süre için yola devam etmeye çalışabilir; fakat kimseyi aldatamadığınız koşullarda gerçeklerle yüzleşmek ve hesaplaşmak zorunda kalırsınız!