Alaeddin Asna (Halkla ilişkiler DPT ile başladı)

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Halkla ilişkiler denilen meslek 1960’lardan sonra bizde tanınır oldu.

Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kuruluşunda, danışmanlık hizmeti verenler, planlama olayının Türk halkına anlatılmasının önemini belirterek, teşkilat şeması içinde Türkiye için bir ilk olan ilk “Yayın ve Temsil Şubesi”ne yer vermişlerdi.

DPT‘nin kuruluş çalışmaları sırasında yayın ve temsil faaliyetleri ile (o yıllar yedek subaylığını yapan) Talat Halman ilgilendi. Daha sonra o günlerde radyoda görevli Mahmut Tali Öngören teşkilat kadrosunda yer aldı.

Devlet Planlama Teşkilatı’nda değişik sorumluluklar üstlenen gençler, teşkilat imkanlarıyla yurt dışında eğitime gönderilirken, uzman yardımcılarından Alaeddin Asna da Michigan Üniversitesi’ne “halkla ilişkiler lisans üstü programına gönderildi.

Alaeddin Asna’nın bu eğitime gönderilmesinin nedeni daha önce değişik gazetelerin Ankara’da temsilciliğini yapması, radyo ile ilişkisi idi.

Alaeddin Asna dönüşünde, “Yayın Temsil Şubesi” uzmanı olarak, ilk planın tanıtılmasında, DPT’nin ilk yayınlarının hazırlanmasında sorumluluk üstlendi.

DPT’den sonra Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi kuruldu. Bakanlıklarda Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlıkları ya da Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirlikleri kadroları oluşturuldu.

DPT’nin Yayın ve Temsil Şubesi’nin görevi, planlı kalkınma konusunda kamuoyunu aydınlatmaktı. Bu proje kapsamında kamuoyuna mesajlar veriliyor, bilimsel toplantılar ve tartışmalar düzenleniyordu. Planlama ile ilgili çalışmaların gazetelerde geniş yer almasına çalışılıyordu.

DPT’den sonra halkla ilişkilere önem veren ikinci kuruluş, 1964’te Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bünyesinde kurulan Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü’dür.

DPT deneyimi ile Alaeddin Asna Nüfus Planlaması’na da destek verdi. O yıllar “Aile Planlaması” konusuna büyük ilgi duyan Vehbi Koç, Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü çalışmaları vesilesiyle Alaeddin Asna’yı tanıdı. İstanbul’da Koç Grubu’nda çalışmaya ikna etti. Vehbi Koç’un önceliği nüfus planlaması konusundaki çalışmalarında Alaeddin Asna’dan yararlanmaktı.

O yıllarda İstanbul’da hiçbir şirketin halkla ilişkiler bölümü ve halkla ilişkiler görevlisi yoktu.

Koç Grubu’nda halkla ilişkiler türü faaliyeti Suna Kıraç ile yakın ilişki içinde olan, daha çok insan kaynakları konusunda faaliyet gösteren Filiz Ofluoğlu yürütüyordu.

Alaeddin Asna, ABD eğitimi ve DPT deneyimi ile Koç Grubu’nda “halkla ilişkiler” faaliyetlerini imkan ölçüsünde (daha da doğrusu Filiz Ofluaoğlu’nun sınırları dışında) kurumsallaştırmaya çalıştı.

İki olay Alaeddin Asna’nın Koç Grubu’ndan ayrılmasına yol açtı. 1974 yılında Erol Toy tarafından yayınlanan “İmparator” isimli kitapta, isim verilmeden Vehbi Koç anlatılıyordu. Vehbi Bey ile ilgili bilgi derlerken Erol Toy’a Alaeddin Asna’nın yardımcı olduğu konuşuldu. Ardından, Koç Ailesi’nin Kanlıca’da deniz kenarındaki bir etkinliğinin fotoğraflarını Necati Doğru Günaydın gazetesinde yayınladı. Bu fotoğrafların da Necati Doğru’ya Alaeddin Asna tarafından verildiği şüphesi ortaya atılınca, Alaeddin Asna Koç Grubu’ndan ayrıldı. Alaeddin Asna’nın Koç Grubu’nda mutlu olamamasının, ayrılmasının ana nedeni Filiz Ofluoğlu’nun Alaeddin Asna’yı bir türlü kabullenememesi, rakip görmesiydi. Erol Toy olayında da Günaydın’da yayınlanan fotoğraflarla ilgili olayda da Alaeddin Asna’nın suçu yoktu.

Alaeddin Asna kişisel rekabet mücadelelerine girmeyen özelliği ve kendine güveni ile "İstanbul piyasasının vahşi denizi”ne balıklama atladı.

1974 yılında Türkiye’nin ilk kurumsal halkla ilişkiler şirketi kabul edilen A&B Halkla İlişkiler şirketini kurdu.

A&B modeli ile daha sonra çok sayıda halkla ilişkiler şirketi kuruldu. Yabancı halkla ilişkiler şirketleri Türkiye’ye akın etti.

Halkla ilişkiler bir meslek oldu. Şimdilerde hemen her kamu kuruluşunun ve özel kuruluşların halkla ilişkiler bölümü var. Üniversitelerimizin her birinde halkla ilişkiler kürsüsü var.

Alaeddin Asna, birikimlerini yazıya dökmekle kalmadı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğrencilere halkla ilişkiler dersi verdi. Fakültenin dekanlığını yaptı.

Kurduğu “A&B" şirketini ölünceye kadar destekledi. Şirketi Sibel Asna başarı ile yönetiyor. Büyütüyor.

Alaeddin Asna halkla ilişkiler mesleğini şöyle tarif ederdi: "Halkla ilişkilerin klasik fonksiyonu, kurum ile kamuoyu arasındaki iletişimi sağlamaktır. Bir bakıma kurumun saygınlığı için yapılan çalışma denilebilir. Halkla ilişkilerin fonksiyonu, ürün ve hizmeti tanıtma olarak genişledi. Böylelikle pazarlama kavramı da bu işin içine girdi. Kurumun ve ürünün halkla ilişkileri ayrıldı, bu durum ülkemize de yansıdı. Reklamcılık ve iletişim de halkla ilişkilere dahil oldu. Şimdiki uygulamalarda yapılan işe halkla ilişkilerden ziyade, iletişim demek sanırım daha doğru olur.”

Ülkede halkla ilişkiler mesleğinin öncüsünü erken kaybettik. Allah rahmet eylesin.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018