Alacak davasıyla emekli maaşı artar mı?

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK [email protected]

Okurumuz Ömer E. “Bir işveren nezdinde 2009- 2011 yılları arasında çalıştım. Çalıştığım bu dönemde oldukça fazla mesai yaptım. Ancak bu fazla mesailerim ödenmedi. 2011 yılının sonunda işten ayrıldıktan sonra 22.10.2012 tarihinde işverenime fazla mesai alacağıma ilişkin dava açtım. Bu dava 11.12.2014 tarihinde sonuçlandı ve kazandım. Geriye dönük olarak bu kazandığım alacaklar emekli maaşımı etkiler mi?” diye soruyor. 
Bu soru aslında birçok çalışanın işverenine karşı açtığı ve kazandığı alacak davalarının sadece bir örneği. 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80. maddesine göre “Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dâhil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir.” 

Dolayısıyla kazanılan davadaki fazla çalışmaların aslı itibariyle hak edilen ayın kazançlarına dâhil edilmesi gerekmektedir. 

SGK İşveren Primler Daire Başkanlığı’nın alacak davalarına ilişkin yayınladığı 2014/79 sayılı e-postaya göre: Özel sektör işverenleri tarafından sigortalı bildirimi yapıldığı halde, kazançlarının eksik ödendiğini ileri süren sigortalılarca, işverenleri aleyhine açılan alacak davalarında, mahkemelerce alacak tutarına ilişkin kararların verilmiş olması, buna karşın sigortalılık hizmetinin kazandırılmasına ilişkin bir hükmün bulunmaması kaydıyla, alacak davalarına ilişkin mahkeme kararlarının, prime esas kazanca tabi olan ücret ve ücret dışı alacaklar yönünden işleme alınması gerektiği açıklanmıştır. 

Buna göre öncelikle mahkeme sonucu ödenmesine hükmedilen fark tutarlar öncelikle ücret ve ücret dışı kazanç şeklinde ikiye ayrılacaktır. 

Mahkeme kararlarında, alacak davasına konu olan dönemlerde sigortalılık bildiriminin bulunmadığının anlaşılması halinde mahkemede karar verilen alacak tutarları için her hangi bir işlem yapılmaması, başka bir ifade ile dava konusu sürelerde davacı kişinin sigortalılık bildiriminin bulunmadığının tespiti halinde, işverenlerden aylık prim ve hizmet belgesinin istenmemesi veya bu belgelerin ünitelerimizce re’sen düzenlenmemesi gerekmektedir. 

Dolayısıyla kişilerin bu dönemde hiç sigortalılık hizmeti yoksa ayrıca bir hizmet tespit davası açması gerekecek ve alacak davası kişiye sigortalılık günü sağlayamayacaktır. 

Mahkeme kararlarında ay be ay hangi dönemlere ne kadar ücret niteliğinde alacak tutarı belirlendiğine ilişkin hükmün yer almaması durumunda, bu bilgilerin temin edilmesi amacıyla, öncelikle mahkemeden bu nitelikteki bilgi ve belgelerin istenmesi (örneğin bilirkişi raporu), bu bilgilerin temin edilmesi halinde elde edilen bilgiler doğrultusunda işlem yapılması gerekmektedir. 

Bilgilerin mahkemeden (örneğin bilirkişi raporundan) temin edilememesi durumunda ise alacak tutarının ücret veya ücret dışı nitelikte olup olmadığı üzerinde durulmaksızın davaya konu olan döneme ait sigortalılık bildirimi yapılan son ayın kazancına ilave edilerek işleme alınması gerekmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019