“Akşama babacığım unutma Ülker getir”
Vehbi Koç’un 1972 yılında yayınlanan “Hayat Hikayem” kitabıyla başlayan ünlü işadamlarının yaşam öykülerini anlatan kitaplar dizesine en son Şarık Tara’nın anı kitabı eklenmişti. Buna yeni eklenen halka da Hulusi Turgut’un kaleminden, “Sabri Ülker’in hayat Hikayesi” oldu.
Turgut, Sabri Ülker’in 1920 yılında başlayan hayat hikayesini ve 1944 yılında Sirkeci’de 3 işçi ile şekerleme imalatıyla başlayan sanayiciliğini anlatıyor. Kesintisiz 44 yıl başında yer aldığı büyütüp, sürdürdüğü Ülker’deki sanayiciliğini yakın tanıklarıyla titiz bir inceleme ile önümüze seriyor. Çalışmasında en büyük yardımı Metin Yurdagül’den aldığını da teşekkürüyle açıklıyor.
2000 yılında Sabri Bey görevi oğluna bırakırken şu mesajı veriyor:
“Biz, Cumhuriyet’in nimetleriyle büyüdük. Cumhuriyet sayesinde tahsil yaptık, çalıştık, ekmek paramızı kazandık, işimizi kurduk. Şimdi iş kolumuzda elde ettiğimiz büyük başarının nedenini şu cümle ile özetleyebilirim: Çok çalışmak, sebat etmek ve zamana ayak uydurmak. Önümüzdeki yüzyılda bayrağı devralacak gençlere tavsiyem de budur. Gençlerimiz Türkiye’mizin kıymetini bilmeli ve hatta zamanımızın ilerisinde olarak, bayrağımızı hep zirveye taşımak için çalışmalıdır.”
Sabri Ülker hep yeniliklere açık bir sanayici olarak işlerini geliştirmiştir.
• Ürünün reklamına önem vermiştir. 1960’lı yıllarda söz yazarlığını Nuri Gamsız’ın bestesini Süheyl Denizci’nin yaptığı çıngıl, “Akşama babacığım unutma Ülker getir” hafızalara nakşedilmiştir.
• Sabri Bey pazarlamada arabalı plasiyer sistemini başlatan isimdir.
• Dış pazara önem veren Sabri Ülker 1967 yılında Arap ülkelerine ihracat başlatmıştır.
• 1968 yılında Amerikan Bisküviler Birliği Başkanı Dr. M.C. Allen’e Ülker’de müşavir olarak görev verip, ürün geliştirmede ondan bir yabancı uzman olarak yararlanmıştır.
• Anadolu’ya açılmanın önemini görerek Ankara’da Anadolu Gıda Sanayi’ni kurup, üretime başlarken, bayilerini de satış primlerinden taksitle kesinti yaparak bu kuruluşa ortak etmiştir.
• İş yönetiminin önemi Sabri Bey’in adına “Zımbalı defter” dediği günde her sayfasına 25 madde yazdığı sarı kareli akıl defterlerinde yer almıştır. Ülker’in en zor yılları şüphesiz DİSK’e bağlı Gıda İş Sendikası’nın grev kararı alması sonrası kendisinin lokavt kararı alarak fabrikasını kapattığı, bir yıl üretim yapamadığı 1979 dönemi olmuştur. 1980 askeri darbesi döneminde Gıda İş Başkanı Kemal Nebioğlu hapse girince Sabri Bey önce Nebioğlu’nun evine gidip, ihtiyaç tespiti yapar, Sonra da Nebioğlu’nu hapishanede ziyaret eder. 2005’te de rahatsızlığını öğrendiği Kemal Nebioğlu ziyarete oğlunu görevlendirir. Murat Bey, Süleyman Çelebi ve Rıdvan Budak’la Büyükçekmece’de Nebioğlu’nu evinde ziyaret ederler. Süleyman Çelebi, yıllar önce Sabri Beyin tutumunu, “Sabri Ülker’de kin ve nefret yoktur” diye tanımlar.
Sabri Ülker’in anı kitabı, genç işadamlarının hem çok şey öğreneceği, hem de önemli dersler çıkaracağı, keyifl e okuyacakları bir kitap. Hulusi Turgut dostuma titiz çalışmasıyla bu anıları bize kazandırdığı için teşekkür ederim...