Akkuyu’da işler hızlanıyor

Recep ŞENYURT
Recep ŞENYURT DÜNYANIN ENERJİSİ [email protected]

Türkiye’nin nükleer enerji serüveni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son yaptığı açıklama ile yeni bir aşamaya geçmiş oldu. Akkuyu NGS sahasına 27 Nisan 2023 tarihinde nükleer yakıtın ulaşması planlanan bir dönemde Cumhurbaşkanı’nın, “27 Nisan'da belki Sayın Putin de gelecek veya birlikte online sistemle bağlanacağız ve inşallah ilk adımı atacağız" sözleri sahaya ulaşan nükleer yakıtın inşaatı tamamlanan ilk reaktöre yüklemesinin o gün yapılabileceğini akıllara getirdi.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde birinci ünitenin temelinin atılmasının üzerinden 5 yıl geçti. Hatırlanacağı üzere, Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atılmıştı. Süreç, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla ivme kazanmış, üçüncü güç ünitesine ilk beton da 10 Mart 2021'de yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atılmıştı.

Her ne kadar kullanılmış nükleer çubuklarla ilgili olarak bazı soruların cevapları tam olarak verilemese de nükleer santrallerde dünya genelinde uygulanan son teknolojileri bünyesinde barındıran Akkuyu NGS, her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak. Santralin ilk ünitesinin bu yıl, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında, devreye alınması planlanırken kalan üç ünite de birer yıl arayla 2026 yılı sonuna kadar devreye alınmış olacak. Yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye'nin bugünkü elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılayacağı öngörülüyor.

Akkuyu NGS, nükleer santrallerin varlığına karşı olan bir kesim ile birlikte yer seçiminin yanlış olduğu iddiasındaki pek çok kimsenin eleştirilerinin de odağındaydı. Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler nedeniyle nükleer santralin inşa sürecinin durdurulacağı iddialarının gündeme geldiği bir dönemde yapılan bu açıklama Türkiye’nin nükleerden vazgeçmeyeceğini ve işlerin planlandığı şekilde yürütüleceğini göstermesi bakımından önemli bir adım.

Nükleer santralleri, sadece enerji üretim işi olarak görmek yanlış, kaldı ki artan enerji fiyatlarının ülkelerin üretim süreçlerine verdiği zararlar da ortada. Emre amade bir enerji kaynağı olan nükleer santraller aynı zamanda dünyanın çevreye duyarlı en önemli üretim tesisleri. Diğer yandan nükleer santraller ve buradan öğrenilecek teknoloji ile dünyada iddiası olan ülkeler için hem teknolojik bir sıçrama hem de bu güce sahip ülkeleri nükleer gücün caydırıcılığına sahip bir ülke konumuna getirmesi açısından da vazgeçilemeyecek tesisler.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar