Akıllı tarım için önemli adım: TUCSAP
Yeni dönemde, yeni Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, akıllı tarımı önemsediğini gösteren önemli bir proje ile iyi bir başlangıç yaptı.
Üretimde planlama, tarımsal araziler ve çevrenin korunması amacıyla Dünya Bankası ile ortaklaşa yürütülecek olan, “Türkiye İklim Akıllı ve Rekabetçi Tarımsal Büyüme Projesi” (TUCSAP), Bakan Yumaklı tarafından tanıtıldı.
Bakan Yumaklı, TUCSAP’i; bilgi teknolojileri kullanarak, sürdürülebilir üretimde, yerli çözümlerle, toprak ve su kaynaklarının en uygun kullanımını sağlamak olduğunu açıkladı.
Projenin detayları konusunda Sayın Bakan şunları vurguladı: "80 binden fazla sektör temsilcisinin bu projeden fayda sağlayacağını söyleyebiliriz. TUCSAP, tarımda teknolojinin kullanılmasının bütün ülkede yaygınlaşmasını sağlayacak çok önemli bir adım. 14 milyon hektarlık alanda üretim planlamasının yapılması, hayvan hastalıkları ve sağlıkları konusunda 19 çok ileri gelişmiş laboratuvarın açılması, jeotermal ısıyla üretim yapabilecek olan tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin bu proje kapsamında daha da yaygınlaştırılması, Bakanlığımızın AR-GE çalışmalarının geliştirilmesi proje kapsamında sağlanacak. Yaklaşık 43 bin genç arkadaşımız, meslektaşımız akıllı tarım teknolojileri eğitimi alacaklar. 55 binden fazla proje yararlanıcısına iklim akıllı tarım teknolojileri kapsamında yaklaşık 33 milyon dolar bir katkı sağlanmış olacak." (Anadolu Ajansı)
Ülkemiz tarım topraklarının yaklaşık üçte ikisini kapsayan bir alan söz konusu. Teknik altyapının yanı sıra ARGE, gençlerin eğitimi, proje destekleri ve önemli bir bütçesi ile her yönüyle çalışılmış, akıllı tarımın tüm ülke çapında yaygınlaştırılabilmesi amacına hizmet eden önemli bir proje.
Akıllı tarım
Nüfus artışı, gıdanın artan önemi, açlık, iklim değişimi, teknolojik gelişmeler ve nihayet üssel büyüme gösteren yapay zekâ, artık akıllı tarımı, ülkelerin güvenlik önceliklerinin ilk sıralarına yerleştirdi.
Akıllı tarım, her şeyden önce etkili kaynak yönetimi. Artık kaynakların sürdürülebilirliği hayati önemde. Bir yandan tarımsal üretimde kullanılan girdilerin minimize edilmesi, öte yandan tarladan sofraya olan süreçte gıda israfının sıfırlanması gerekiyor. Diğer bir ifadeyle üretimin tüm süreçlerinin en akıllı yöntemlerle optimize edilmesi gerekiyor.
Bir tarım işletmesi, diğer sektör işletmelerden çok farklıdır. Öncelikle canlıyla uğraşır. Üretim alanından kullanılan materyallere kadar her şey heterojendir. Örneğin, bir tarlanın aynı parselinde bile fiziksel, kimyasal ve biyolojik açıdan çok farklı toprak yapıları bulunur. Bunların her biri için ayrı ayrı sulama, gübre, pestisit vb. uygulamaların yapılması artık zorunlu hale gelmiştir.
Akıllı tarım, hangi girdinin, hangi arazide, ne kadar ve nasıl kullanılması gerektiğini söyler. Bunu yapabilmek için gerçek zamanlı verilerin aktığı bir veritabanı üzerinden yapay zekâ desteğiyle etkili bir karar mekanizmasının kurulmasına ihtiyaç duyar. Bu süreçte drone ve sensörler, işletme alanının makro ve mikro seviyede takibini mümkün kılar.
Ülkemizden giderek kıt hale gelen ve önemli bir kısmı tarımsal sulamalarda kullanılan suyun optimizasyonu için toprağın altı ve üstü sensörlerle sürekli izlenmelidir.
İşletmeler kurulan mini meteoroloji istasyonları ile tüm iklim verileri anlık takip edilerek, gerektiğinde lokal müdahaleler, bir mobil uygulama ile yapılabilmektedir.
Çukurova’da akıllı girişimler Değerli dostum Kemal Erdoğan’ın, Çukurova Bölgesi’nde havza bazında akıllı tarımı uygulayabilmek için yaptığı çabalar çok önemli. Tüm paydaşları bir araya getirebilme, ortak akılla hareket etme noktasında, yıllardır sürdürdüğü girişimler önemli bir birikim sağladı. Önemli olan, bir işletme için, başlangıçta büyük bir mali yük getiren ve belki de çok ekonomik olmayan yatırımların ortak kullanımını, bir merkezden kontrolünü sağlayabilmek. Tarımda örgütlenmenin çok kolay olmadığı bir alanda bunu başarabilmek, tarımın çok temel sorunlarını da kendiliğinden çözebilecektir.