Akıllı şehirlere doğru

Murat YILDIZ
Murat YILDIZ TEKNO STRATEJİ [email protected]

2050 yılına kadar dünyadaki tüm şehirlerin nüfuslarının en az iki katına çıkması bekleniyor. Bu artış hızını eğer katlayacak olursa, ki durum onu gösteriyor, 14 milyonluk İstanbul nüfusunun 30 milyon sınırına yaklaşması kuvvetle muhtemel. Yeni konut projeleri ve kentsel dönüşüm ile artan oturum alanları ile birlikte 30 milyonluk bir İstanbul’a çok daha erken bir vakitte ulaşabiliriz. 

Şehirlerde hızla artan nüfus bir dizi sorunu da beraberinde getiriyor. Artık yalnızca insan gücüyle kontrol edilebilir bir durumdan uzaklaşmış oluyorsunuz. Şöyle düşünün, İstanbul’da ilk trafik lambası 1923 yılında kullanılmaya başlanmış. Yaygınlaşması ise çok daha uzun zaman aldı. 

Günümüzde her kavşağa bir trafik polisi koyarak bu işi çözmeniz mümkün değil. Daha da önemlisi merkezi bir noktadan kontrol edilmeyen, gerekirse süreleri değiştirilemeyen bir ağ kurmadan da kontrolü sağlayamazsınız. Akıllı şehirlerin en temel birimi olan trafik lambaları ile bu dönüşüm yıllar önce başladı. Şimdi sensörler, makinalar arası iletişim, mobil cihazlar, daha gelişmiş yazılımlar ve insansız hava araçları sayesinde akıllı şehircilik bir adım öteye taşınıyor. 

Belediyelerin ve şehrin çalışmasını düzenleyen diğer kamu birimleri işlerin daha sağlıklı yürümesi, hızlanması ve vatandaşa daha fazla hizmet sağlanması için teknolojiden çok daha fazla yararlanmaya başlayacak. Her ne kadar ilk yatırım maliyetleri çok gibi görünse de, aynen trafik lambası örneğinde olduğu gibi uzun vadede ciddi bir iş yükü azalması, maliyet tasarrufu ve şehrin daha düzenli hale gelmesinden kaynaklanan geri dönüşüm ile kârlı hale gelecek. 

Akıllı şehircilik alanında tüm dünyada farklı uygulamalar yapılıyor. Bu uygulamaların kimisi belediye ve kamu otoritesinin işlerini daha kolay yapabilmesini sağlarken, kimisi de vatandaşın işini kolaylaştırıyor. Örneğin herhangi bir sokakta boş park noktası olup olmadığını cep telefonunuzdan görmek için günümüzde var olan sensörleri ve mobil uygulamaları kullanmak yeterli. 

Akıllı sokaklar sayesinde araç trafiğini düzenlemek, araçların birbirlerinden haberdar olmalarını sağlamak ve olası kazaları engellemek mümkün. Daha iyi sağlık hizmetleri sunmak, çevre kirliliğini uzaktan denetlemek, ağ, elektrik, su, doğalgaz şebekelerini uzaktan kontrol etmek, faturaları otomatik göndermek akıllı sistemler sayesinde yapılabilir hale geldi. Drone’lar sayesinde ölçüm, uzaktan kontrol ve acil lojistik hizmetleri çok daha kolaylaşıyor. 

Akıllı şehirler, hızla artan bu kalabalığın çok daha modern yaşayabilmesi için bir gereklilik. Bunun için ilk şart ise şehirlerin doğru bir iletişim altyapısı ile donatılmış olması. 4.5 G sayesinde artan sensör sayısının oluşturduğu veri yükünü bir nebze taşımak mümkün hale gelecek. 

Ancak hızla artan kablosuz veri trafiğini sağlam temellere oturtmak ve tüm altyapıyı sorunsuz çalıştırmak için 5G teknolojileri dönüm noktası olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yerli ve milli teknoloji 25 Mayıs 2019